Sosyal girişim ekosistemi "Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Konferansı"nda buluştu

Sosyal girişim ekosistemi "Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Konferansı"nda buluştu

Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım:- "Konferansta, proje süresince hayata geçirilen somut çıktıları, kamu ve özel sektörle geliştirilen diyalogları, yaratılan etkinin kalıcı olması için atılması gereken adımları dinleyip tartıştık"

İSTANBUL (AA) - Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı (TSGA), 9-10 Eylül tarihleri arasında düzenlediği konferansta sosyal girişim ekosistemini bir araya getirdi.

Koç Üniversitesi açıklamasına göre, "Vehbi Koç Vakfı liderliğinde Koç Üniversitesi Sosyal Etki Forumu (KUSIF), Ashoka Türkiye, Sosyal İnovasyon İnisiyatifi Derneği (SIID), Sürdürülebilir Kalkınma İçin Yenilikçi Çözümler Derneği (SKYÇD), TED Üniversitesi-İstasyon TEDÜ, Mozaik Foundation (Bosna Hersek) ve Social Enterprise UK (İngiltere) ortaklığında yürütülen Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı projesi kapsamında 9-10 Eylül tarihlerinde Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı Konferansı: Köprüler Kurmak etkinliği gerçekleştirildi.

Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım, Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Avrupa Birliği Başkanlığı Mali İşbirliği Ve Proje Uygulama Genel Müdürü Bülent Özcan ve Koç Üniversitesi Sosyal Etki Formu (KUSIF) Yönetici Direktörü Dr. Gonca Ongan'ın açılış konuşmalarını yaptığı konferansa, Türkiye'den ve dünyanın farklı bölgelerinden konuşmacılar katıldı.

Online konferansta, "Ekosistem Gelişimi", "Savunuculuk", "Kapasite Geliştirme", "Ekosisteme Erişim, Diyalog Geliştirme ve İşbirlikleri Kurma" başlıkları ele alındı.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Vehbi Koç Vakfı Genel Müdürü Erdal Yıldırım, Türkiye Sosyal Girişimcilik Ağı projesini 2018 yılında, Sivil Toplum Sektörü Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı kapsamında, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti Merkezi Finans ve İhale Birimi desteği ile başlattıklarını ifade etti.

Proje ile sivil toplum kuruluşlarının ve aktif yurttaşların kapasitelerini ve kamu kurumlarıyla diyaloglarını güçlendirmeye imkan verecek bir sosyal girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesine katkı sağlamayı amaçladıklarını aktaran Yıldırım, şunları kaydetti:

"Geçtiğimiz 2 yılda, kurduğumuz konsorsiyumun güçlü ortakları ve Türkiye'nin dört bir yanındaki iştirakçi ortaklarımızın etkin çalışmaları sayesinde bu amaca yönelik çok önemli adımlar attık. Bu iki günlük konferansta, proje süresince hayata geçirilen somut çıktıları, kamu ve özel sektörle geliştirilen diyalogları, yaratılan etkinin kalıcı olması için atılması gereken adımları dinleyip tartıştık. Görünen o ki, 21. yüzyıl ve sonrasında sorunları çözmek için şu ana kadar yaptıklarımızdan farklı şeyler yapmamız gerekecek.

Dolayısıyla derinleşen küresel ve yerel ekonomik, sosyal ve çevresel sorunların çözümünde sosyal girişimciliğin önemine yürekten inanıyoruz. Ayrıca, ekosistemin güçlenmesinin işbirliklerinin kalitesi ve ortaklıkların gücünden geçtiğini de bu projeyle bir kez daha görmüş olduk. Biliyoruz ki, bu projeleri başlatmak kadar devam ettirmek de büyük önem taşıyor. Sivil toplum, kamu ve özel sektörün el ele verdiğinde, kaynaklarını etkili şekilde ortak hedefler için kullandığında nasıl bir etki yaratılabileceğini iki yıllık deneyimimizde gördük. Bundan sonra da bu ağın güçlenerek büyümesi için elimizden geleni yapacağız. Tüm paydaşlarımızın da birlikte kurup geliştirdiğimiz bu ağı desteklemeye devam etmelerini diliyorum."


- "Sosyal girişimciliğe ilgi duyan kişileri bir araya getiriyoruz"


Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı da Avrupa Birliği Başkanlığı olarak sivil toplumun katkısına önem verdiklerini belirterek, şunları ifade etti:

"Şu ana kadar Sivil Toplum Destek Programı I ve II kapsamında toplam 79 projeye 10,4 milyon avro destek sağladık. Sivil toplumun Türkiye'de, karar süreçlerine daha fazla katılması, sivil toplumun öncü fikirlerinin karar alma mekanizmasında değerlendirilmesi imkanını yaratır. Sivil toplum kuruluşlarıyla kamu arasında daha sağlıklı, güvene dayanan bir ilişki oluşturulması için çalışıyoruz.

Biz bu program altında yürütülen 'Kamu ve STK’lar Arasındaki İşbirliğinin Güçlendirilmesi için Ortaklıklar ve Ağlar Hibe Programı' kapsamında Vehbi Koç Vakfı'nın da aralarında bulunduğu toplam 10 sivil toplum kuruluşuna, yaklaşık 4.3 milyon avro hibe desteği sağladık. Türkiye AB ilişkilerinde somut sonuç aldığımız projelerden biri de bu projedir. AB üyeliğiyle bütünleşmenin gideceği noktayı belirleyecek olanın sivil toplum olduğuna inanıyoruz. Ekim ayı sonunda proje tamamlanıyor, ancak burada bitmeyecek, elimizde somut bir ağ oluştu. Türkiye’de sosyal girişimciliğin daha iyi anlaşılması, sivil toplum ve değişik kesimlerin bilinçlendirilmesi için çalışmaları sürdüreceğiz."

Dışişleri Bakanlığı Avrupa Birliği Başkanlığı Mali İşbirliği ve Proje Uygulama Genel Müdürü Bülent Özcan ise 4 yıl önce Türkiye'ye sağlanan Avrupa Birliği mali yardımları kasamında sivil toplum sektörünü güçlendirmek amacıyla yola çıktıklarını, 4 farklı programla 120 sivil toplum örgütüne 20 milyon avroluk bir kaynak sağlayarak Türkiye'de sivil toplumun güçlenmesine çalıştıklarını ifade etti.

Türkiye'de güçlü STK’ların önemli konuları ele alarak kapasite geliştirmesi ve bu alanda yenilikçi adımlar atmasını hedeflediklerini aktaran Özcan, şu ifadeleri kullandı:

"Gelinen noktada Türkiye’deki sosyal girişimcilik ekosisteminin fotoğrafının çekildiği, mevzuatının tarandığı, dünya örnekleriyle karşılaştırmaların yapıldığı, kısacası ülkemizdeki sosyal girişimciliğin güçlenmesiyle ilgili önemli bir altyapının oluşturulduğu bir projeyi tamamlamak üzereyiz. Aslında köprüler çoktan kuruldu. Vehbi Koç Vakfı ve projeyi birlikte yürüttüğü tüm paydaşlar muazzam bir altyapı oluşturdular. Bu ekosistem içindeki tüm paydaşlarla önümüzdeki dönemde de aynı amaçla beraber çalışacağımızın müjdesini vermek istiyorum, UNDP ile birlikte Türkiye’de sosyal girişimcilik ekosistemini güçlendirecek yeni bir proje üzerinde çalışıyoruz."

KUSIF Yönetici Direktörü Dr. Gonca Ongan da Türkiye’deki sosyal girişimcilerin ve alanda çalışanların ihtiyaçlarından yola çıkarak projeyi hayata geçirdiklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Proje illerimiz olan Bursa, Gaziantep, Kayseri, Muğla, Van ve Samsun'da 264 kişiyle görüştük; Türkiye’nin sosyal girişimcilik potansiyelini ortaya koyan, Türkiye Sosyal Girişimcilik Ekosistemi Durum Analizi'ni yayınladık. Sosyal girişimciler için Türkiye’deki ve Avrupa’daki hukuki uygulamalarla beraber bir yayın haline getirdik. Türkiye'nin farklı şehirlerinde gerçekleştirdiğimiz ekosistem toplantılarıyla araştırma bulgularımızı 500’e yakın kamu kurumu, sivil alan mensubu ve sosyal girişimciyle paylaştık. Kurduğumuz dijital platformun bin 800 üyesi var, açık erişim sağlıyoruz. Projemizin en önemli çıktısı olan ve yaklaşık bin 800 üyesi olan dijital platformumuzla, ülkenin dört bir yanında sosyal girişimleri, bu alana katkı sağlayan kişi ve kurumları, sosyal girişimciliğe ilgi duyan kişileri bir araya getirmeye devam ediyoruz."



Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler