Şifa kaynağı kengerin doğadan sofralara zahmetli yolculuğu
Munzur Dağları'ndaki 1500 rakımlı Ovacık ilçesinde ilkbaharın gelişiyle doğada kendiliğinden yetişen ve şifa deposu olarak bilinen kenger bitkisi, kadınların meşakkatli çalışmasıyla dikenlerinden ayıklanarak sofralardaki yerini alıyor- Kenger toplayıcılar
TUNCELİ (AA) - SİDAR CAN EREN - Tunceli'nin Ovacık ilçesinde ilkbaharın gelişiyle doğada kendiliğinden yetişen ve şifa kaynağı olarak bilinen kenger bitkisi, kadınlar tarafından binbir zahmetle toplanıp dikenlerinden ayıklandıktan sonra yemeklere lezzet katıyor.
Munzur Dağları'nın hakim olduğu 1500 rakımlı Ovacık'ta, ilkbaharın gelmesiyle karların eridiği alanlarda ortaya çıkan ve şifa deposu olarak bilinen kenger bitkisi, lezzetiyle damaklarda eşsiz bir tat bırakıyor.
Zengin bitki örtüsü çeşitliliği ve sahip olduğu endemik türler bakımından öne çıkan ilçede, ilkbahar aylarında dağlık alan, orman ve dere kenarlarında kendiliğinden yetişen kenger, tadıyla dikkati çekiyor.
Günün erken saatlerinde ilçeye bağlı Konaklar, Güneykonak, Öveçler, Paşadüzü ve Akyayık köyleri yakınlarındaki arazilere giden kadınlar, kenger toplamak için güneş altında saatlerce zorlu bir mesai yapıyor.
Sert dikenlerle kaplı kengerleri bıçak kullanarak kökünden ayıran kadınlar, topladıkları bu bitkileri daha sonra çuvallara koyarak sırtlarında evlerine taşıyor.
Kilometrelerce yolculuğun sonunda araziden eve ulaşan kadınlar, kengerleri dikenlerinden tamamen ayıklamak için tek başına ya da komşularının yardımıyla bir çalışma yürütüyor.
Kapı önlerinde kurulan kazanlarda ve odun ateşinde kaynatılan suda haşlanan kengerler, tere yağında kavruluyor ya da çorbası yapılarak sofralardaki yerini alıyor.
Bölgede hemen her alanda yetişen ve bilimsel adı "gundelia tourneefortii" olan kengerin kökündeki sıvıdan ise sonbahar aylarında kadınlarca sakız yapılıyor.
- Damaklarda eşsiz bir tat bırakıyor"
Kenger toplayıcılarından Aysel Eren, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kengerin ilkbahar aylarında yetiştiğini söyledi.
Kengerin çok dikenli bir bitki olduğunu belirten Eren, "Arkadaşlarla bir gün önceden planımızı yapıyoruz ve gideceğimiz noktayı belirliyoruz. Günün erken saatlerinde evden çıkarak kengerlerin bulunduğu araziye ulaşıyoruz. Burada dağınık şekilde yetişen kengerleri bıçak kullanarak kökünden ayırıyoruz ve çuvala koyuyoruz." dedi.
Eren, kengerin çok lezzetli olduğunu ve çokça tüketildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Kenger toplamak kolay iş değil. Bazen ellerimize diken batıyor ya da sürekli eğil kalk yaptığımız için sağlık sorunları yaşayabiliyoruz. Ama tüm zorluk ve zahmete rağmen kengeri toplamak ve yemeklerde kullanmak çok güzel oluyor. Sonbaharda da kuruyan bu kengerlerin kökünü keserek akan sıvıdan sakız yapıyoruz."
Dilif Süzgün de kengeri toplayarak çeşitli yemeklerde kullandığını anlattı.
Kengerin sağlığa yararlı olduğunu ifade eden Süzgün, "Bu bitki ilkbaharda karlar eriyince ortaya çıkıyor. Biz de tazeyken topluyoruz ve dikenlerinden temizliyoruz. Tadı ve lezzeti çok güzel. Genellikle tere yağında kavuruyoruz, çorbasını yapıyoruz ya da konserve yapıp kış aylarına saklıyoruz." diye konuştu.