Sendikalar, doktora saldırıyı kınadı
Kars’ta sağlık sendikalar, Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesine hizmet veren Kalp Damar Cerrahisi Uzm. Dr. Murat Ersoy’un bıçaklanması ile ilgili açıklama yaptılar.
Volkan KARABAĞ
“BEYAZ KOD” VERİLERİ 2022 YILINDA 29 BİN 800’LERE VARMIŞTIR
Türk Tabipler Birliği Merkez Komitesi adına açıklama yapan Onur Naci Karahancı, “Bugün yaşanan şiddet vakası tekil bir olay, tek başına değerlendirilecek bir olay olarak eline alınmamalıdır. Bu olay uzun zamandır şiddete karşı verdiğimiz mücadelenin ne kadar acil, ne kadar hayati olduğunu bir kez daha gösteren bir olaydır. Uzun zamandır sağlıkta şiddete karşı bir mücadele yürütüyoruz ve bununla ilgili bir şiddet yasası, şiddet yasa tasarısı sunduk ancak kabul görmedi, yeni getirilen yasa yine eksik kaldı. Son verilerde 2020 yılında 11 bin 900 civarında sağlıkta şiddet “Beyaz Kod” verileri 2022 yılında 29 bin 800’lere varmıştır. İki katını geçmiştir. Bu sene bununla ilgili verileri istediğimizde Sağlık Bakanlığı tarafımıza vermemiştir. Yalnızca bu değil, sağlık emekçileri, hekimler Kovid’ten bu yana canlarıyla ödedikleri bir süreç yaşıyorlar. Ancak ne yazık ki ne özlük haklarımızda ne yaşadığımız zorluklarda hiçbir adım atılmıyor, görmezden geliniyor. Yaşamımızla, hayatımızla bunun bedelini ödedik, hala da ödeme riski yaşıyoruz ve halen kulaklar tıkalı. Aralık ayından beridir özlük haklarımızda yapılacak denilen düzenlemeler halen yapılmadı. Neden yapılmadı? Neden geri çekildi? Neden gelmedi? Halen bilmiyoruz. Bunca mücadelemize rağmen yaptığımız anket çalışmasında hekimlerin yüzde 84’ünün en az 1 kez fiziksel şiddete uğradığı görülüyor. Bu oran sözlü şiddette çok çok daha artıyor. Artık hekimler sözlü şiddeti, şiddetten saymaz hale geldi. Bunca vurdum duymazlık, bunca tepkisizlik hekimleri, bizleri sürekli risk altında bırakıyor. Hep birlikte tekrar tekrar sesleniyoruz; artık hekimlerin bunca yaşadığı zorluklara kulağınızı tıkamayın, bizleri görün. Hekim göçlerinde rekor kırıyoruz, eskiden genç arkadaşlarımız giderken şimdi akademisyenlerimiz, hocalarımız da gidiyor. Bundan dolayı birçok ilde kendi üniversitemiz de dahil olmak üzere hekim bulamıyoruz. Bunlar artık görmezden gelinecek durum değil. Lütfen ses verin, lütfen bizi görün, bu yaşadığımız son olsun diyoruz.” dedi.
BİZ BU ÜLKEYİ KARS’I VE KARSLILARI ÇOK SEVİYORUZ
SES adına açıklama yapan Prof. Dr. Barlas Sülü ise, “Her gün bir sağlık emekçisi, doktorlar, hemşire, teknisyen, temizlik elemanı bu ülkede öldürülüyor, hakarete uğruyor. Niye oluyor bunlar, kimler yol açtı bu duruma. Biz inanıyoruz ki sağlık hizmetleri parası olanların değil bu topraklarda yaşayan her bir vatandaşın temel hakkıdır. Bu hak satılamaz. Ancak mevcut iktidar ülkemizde Cumhuriyetin bütün kazanımlarını özelleştirip sattığı gibi sağlık hizmetlerini de özelleştirerek alınıp satılır hale getirdi. Yap-boz haline gelmiş sağlık hizmetleri artık kamu hizmetinden çıkıp iktidarın arkasına sığınmış özel hastanelerde veya yerleşim yerlerinden uzak, hasta garantili şehir hastanelerinde verilir hale geldi. Sonuçta bir tarafta müşteri gözüyle bakılan parası yoksa kırka yakın bölümün olmadığı Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde veya Harakani Devlet Hastanesinde beş dakikalık muayene için aylar sonrasına randevu alan, poliklinikler önünde saatlerce sırada bekleyen, ameliyat için aylarca sırada bekleyen ilacını bile cebinden karşılayan, doktor olmadığından dolayı Erzurum, İstanbul, Ankara’daki hastanelerde çözüm arayan bir taraftan da ağır ekonomik koşullar yaşam mücadelesi veren işsiz asgari ücretli emekli ve çalışanlar. Bir tarafta ise biz sağlık çalışanları. Kamu Hastanelerinde, idarenin aymazlığı veya baskılarıyla karşı karşıya kalan, birçok tıbbi cihaz ve eleman eksikliğine karşı insanca yaşayacağı ücret almadan gece gündüz çalışan bizler. Özel Hastanelerde ise hekimlerin giderek işçileştirildiği, istenildiği zaman kapı önüne konulduğu, diğer sağlık çalışanlarının ise şirketlerin insafına bırakıldığı sağlık emekçileri. Oysa bizler sağlık çalışanları ile hasta ve hasta yakınları aynı taraftayız. Çünkü bizler bu ülkenin emekçileriyiz. Biz sağlık hizmetinin parası olanların değil, bir vatandaşlık hak olduğunu savunuyoruz. Oysa sistem kendi politikalarını gizlemek için bilinçli ve sistematik olarak bizleri ayrıştırıp çatıştırmak istiyor. Sağlık emekçilerinin üzerine yıkarak sağlıktaki şiddeti yaratıyor ve tırmandırıyor. Öyleyse yağma yok. Biz diyoruz ki; sağlıktaki sorunların nedeni öldürülen darp edilen hakarete uğrayan sağlık emekçileri değil, sağlık hizmetini bir hak olmaktan çıkarıp özelleştiren, şirketlere teslim eden sizlersiniz. Sağlıktaki şiddetin nedeni de sizsiniz. Bizler öldürülsek de, darp edilsek de, giderse gitsinler deseler de biz yılmayacağız. Kalmaya çalışmaya devam edeceğiz. Kars halkının sağlık sorunlarının çözümü için olanaklarımız ne olursa olsun elimizden geldiğince hizmet vereceğiz. Çünkü biz bu ülkeyi Kars’ı ve Karslıları çok seviyoruz.” ifadesini kullandı.
SAĞLIKTA ŞİDDETE EN AĞIR CEZALAR VERİLMELİ
Türk Sağlık-Sen Kars Şube Başkanı Erhan Sarıkaya da yaptığı açıklamada, “Sağlıkta şiddetin vahşete dönüştüğünü, insanlıktan çıkmış zorbaların histerik bir halde vahşice sağlık çalışanlarının canına kast ettiğini görüyoruz. Bu tür vahşetlerden birisi de şehrimizde yaşanmış Kalp Damar Cerrahımız Murat Hoca maskeli bir şahıs tarafından bıçaklanmıştır. Çok şükür ki kendisinin sağlık durumu iyidir. Şehrimize ve insanımıza hizmet eden tek kalp damar cerrahı olan Murat Hocamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Bu alçakça saldırı gerçekleştiren şahsın bir an önce yakalanarak en ağır cezaya çarptırılmasını istiyoruz. Doktorumuz, hemşiremiz, sağlık çalışanlarımız kendilerini güvende hissetmezler ise can güvenliklerinden endişeli bir halde yaşar ve çalışırlarsa nasıl hizmet üreteceklerdir? Böylesine korkunç olayların yaşanması yaptırımların ne kadar ağır olması, tedbirlerin en üst seviyede alınması gerektiğini göstermektedir. Sağlıkta şiddete cezayı arttıran ve bu suçu kategorik bir suç olarak tanımlayan düzenleme hayata geçmiştir. Bu olumlu olmakla birlikte bunun yanı sıra sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi önerimiz süratle hayata geçirilmelidir. Buradaki herhangi bir suçun ertelemesi, paraya çevrilmesi imkansız hale getirilerek hapis cezası ile cezalandırılması gereklidir. Sıfır toleranslı alan uygulaması dışında şiddet uygulayanlara acil haller dışında kamu sağlık hizmetinin belirli bir süre ücretli verilmesi gibi önlemler acilen hayata geçmelidir. Aksi takdirde ne yazık ki şiddetin önlenmesi mümkün değildir. Sağlık çalışanlarının yaşadıklarına bir son verilmesinin başka bir çaresi yoktur. Sağlık çalışanları şiddet sarmalından bir an önce kurtarılmalıdır. Hastaları hayata tutunmaya çalışırken kendi hayatını kaybetme endişesi yaşamalarına sağlık çalışanlarının artık tahammül edecek sabrı kalmamıştır. Bu nedenle bir kez daha vurguluyoruz; sağlıkta şiddette kesin çözüm için en kısa sürede somut adım atılmalı, en ağır cezalar verilmelidir. Sağlıkta şiddet basit bir mesele değildir. Mutlaka çözüm üretilmesi gereken temel bir sorundur. Bu mesele sadece sağlık camiasının değil tüm Karslıların meselesidir. Doktorumuza sahip çıkmak yaşananlara tepki göstermek hepimizin sorumluluğundadır. Sağlıkta şiddete karşı tüm Kars tavır almalıdır. Bugün bir tane diye vurguladığımız murat hoca gibi kentimize hizmet edenler buradan giderlerse sıkıntıyı çekecek olan Karslılardır. Bu meselenin çözümünde herkes üzerine düşeni yapmalıdır. Emniyet bu şahsı bir an önce yakalamalı, adalette en ağır cezayı vermelidir. Tüm Karslılarda bu olaya tepki göstermeli sağlık çalışanlarına değer verdiklerini belli etmelidirler. Türk Sağlık-Sen olarak Murat Hocamıza bir kez daha geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, acil şifalar diliyoruz.”