Rize’de akrabalar arasında odun bilmecesi

Rize’de akrabalar arasında odun bilmecesi

Rize'nin Güneysu ilçesine bağlı Selamet köyünde akrabasına "Kaldır" dediği odunların arazisinden kaldırılmadığını gören şahıs, hepsini Kur'an kursuna bağışladı.

Rize'nin Güneysu ilçesine bağlı Selamet köyünde akrabasına "Kaldır" dediği odunların arazisinden kaldırılmadığını gören şahıs, hepsini Kur'an kursuna bağışladı. Odunların sahibi ise "Bana o odunları geri almak yakışmaz, bana şimdi paralarını verecek" dedi.

Güneysu ilçesine bağlı Selamet köyünde 2023 yılında şiddetli yağışlar sonrası meydana gelen heyelanda yıkılan gürgen ağacını Yaşar Kandemir sobada yakılacak boyutta kesti. Taşıtmak istediği odunlar için işçiler çok para isteyince Kandemir'in çocukları "Biz taşırız" dedi. Odunların olduğu yer arazinin su akarına denk geldiği için ise akrabası Hüseyin Kandemir biran evvel kaldırılmalarını istedi. İddiasına göre odunlar uzun süre kaldırılmayınca kendisi taşıtan Hüseyin Kandemir, köydeki Kur'an kursuna bağışladı. Yaşar Kandemir'in iddiasına göre ise odunları kendisinden izinsiz alındı. Odunların önüne döküldüğü Kur'an kursunun hocası ne yapacağını şaşırarak, "Odunları içeriye bile almadık, kim döktü buraya belli değil, gelip alsınlar" dedi.

"Benim hakkımı hoca verecek"

Cami hocası olan akrabası Hüseyin Kandemir'in odunları kendisine sormadan Kur'an kursuna bağışladığını söyleyen Yaşar Kandemir, "Ben bu odunları kesim ve belirli bir mevkiye kadar getirdim. Orada kaldı ve "Aşağıya kadar taşıyacaksın" bu odunları dedi. Sonra aldı, Kur'an kursuna kendi kafasına göre verdi. Ben burada mağdur oldum. Benim odunlarım çalınarak buraya döküldü. Sen bir hocasın ve caminin heyetindensin. Bunlar çalıntı. Ben mağdurum. Şu odunlarımdan dolayı davacıyım" dedi.

"Ben kurs kapısından odun almam"

Akrabası Hüseyin Kadnemir'den odunlarını arazisinden yuvarlamak için izin istediğini ve onun da önce müsaade edip, sonra vazgeçtiğini belirten Kandemir, "Bu ağaç rüzgârdan yıkıldı. Ben Hüseyin hocanın kapısını çaldım. Ona bu odunları su kanalından aşağıya yuvarlayabilir miyim diye sordum. O da izin verdi. Sonra geldi, "Buradan aşağıya yuvarlayamazsın" dedi. Mevcut su kanalı bu kadar değerli miydi? Bu odunlar orada kaldı. 15 gün geçti, ben işçi almaya gittim. Bana "4 bin liranı alırız" dediler. Gittik ki komşular "Odunların orada yok" dedi. Meğer odunları taşımış, arabasına yükleyip buraya getirmiş. Hiç kimseye haber vermemiş. Bana deseydi ki "Amcaoğlu ben bunları buraya döküp masraf ettim. Sen bu odunların parasını ver, buradan al', o zaman el öpmelik olurdu. Ona ben hırsızdan başka bir şey demiyorum. Ben kurs kapısından odun almam, bana yakışmaz. O bana diyor "4 bin TL ver, odunları git al." Bana bunu diyen de imam olan Hüseyin Kandemir. Bana "Odunları kursa indirdim, 4 bin lira ver git al onları" dedi. Ben de hırsıma yenildim ve ona vurdum. O benden davacı olmadı, ben de ondan davacı olmadım. Şu anda ben hırsız oldukları için davacıyım. Ben bu odunumun bedelini istiyorum. Benim 15 bin TL'mi versin, hiçbir sorun kalmaz. Benim hakkımı hoca verecek" ifadelerini kullandı.

"Ben hırsızsam git benden şikayetçi ol"

Yaşar Kandemir'e sürekli söylemesine rağmen odunları almayınca böyle bir çözüme başvurduğunu kaydeden akrabası Hüseyin Kandemir ise, "Bu arazinin tümü benim tapulu malımdır. Dedelerimiz eskiden gürgen ağaçlarını pay ederdi. Bu ağaçta normalde amcamın, Yaşar'a ait değil. Bu araziyle zaten bir alakası yok. Bu şahıs bana iftira atmaktadır. Bu gürgen ağacı afet nedeniyle kopmuştur. Bu ağaç sonrasında kesilmesi için amcam tarafından Yaşar Kandemir'e verilmiştir. Bu ağacı kesmeye başladığı zaman gelip beni buldu. Ben de ona bu odunları arkanda taşıma, yuvarla ama buraya yuvarladığını 2 gün içinde alacaksın dedim. O da bana tamam dedi. 11. ayda bu odunları doğramaya başladı. 12. ayda da odunları su kanalının oraya yığdı ve bıraktı. Ben her gün aradım. Aradığımda da alacağım diyordu. Sonrasında telefonlarıma bakmaz oldu. Yağmur yağınca ben gece 1-2'de burada nöbet tutuyorum. Baktım yine alacağı yoktu. En son 4 kişi tuttum. O odunları da gittim kursun kapısına yığdım. Bana hırsız diyor. Ben hırsız olsam o odunları satarım. Ben hırsızsam git benden şikayetçi ol. Benim ona söylediğim 4 bin TL de taşıma ücretiydi. O taşıma ücretini de ben istemedim, kursa ver dedim. Ben bu odunu indirip kapısına mı boşaltacaktım. Bir de hocaya hırsız diyorsun" şeklinde konuştu.

"Biz kimin getirdiğini bilmiyoruz"

Kurs hocası Hasan Kalender, getirilen odunların kim tarafından getirildiğini bilmediklerini söyleyerek, "Kurbanlar kesildi. Kursta kimse kalmadı. Sonrasında 4-5 gün sonra buraya geldik ve bu odunlar buradaydı. Biz kimin getirdiğini bilmiyoruz. Biz bunları içeri de almadık. Hiçbir kurs hırsızlıkta yapmaz. Bir aydır bu odunlar burada" dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde karsmanset.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Önceki ve Sonraki Haberler