Patolog Prof. Dr. Ali Kurt'tan "Kurban Bayramı'nda sakatatlara dikkat" uyarısı:
"Hastalıklı hayvan sakatatını yiyen köpeklerdeki kist hidatik, köpek dışkılarının değdiği yerlerde gezinen kişiler, oynayan çocuklar tarafından alındığında öncelikle karaciğer ve akciğer olmak üzere birçok organda yerleştiği yere göre hastalık veya ölüm s
ERZURUM (AA) - MUHAMMET MUTAF - Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Erzurum Şehir Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Ali Kurt, Kurban Bayramı'nda hastalıklı hayvanların sakatatlarını yiyen köpeklerden insana bulaşabilen "kist hidatik" hastalığına karşı uyardı.
Prof. Dr. Kurt, AA muhabirine, "kist hidatik" hastalığının diğer bazı hayvanlara da bulaşabilmesine rağmen genellikle koyun, sığır, keçi, deve gibi kurbanlık olarak kesilenler ve köpekler arasında görüldüğünü söyledi.
Kurt, hastalığın, hayvanlarda özellikle karaciğer, akciğer gibi bazı organlarda kist oluşumuna bağlı yorgunluk ile verim azalması, kilo kaybı, süt üretiminde düşme gibi ekonomik zararları olduğunu anlattı.
Son yıllarda kanuni düzenlemeler, cezalar ve belediyelerin açtığı kurban kesim yerleri ve sağlık kurallarına uyumun artmasıyla hastalığın kısmen denetim altına alındığını ancak her yerde bu tedbirlerin tam olarak işletilemediğini belirten Kurt, şunları dile getirdi:
"Bunun sonucunda mezbahane veya kurban kesim yeri dışında kesilen hayvanların kurban sahibi tarafından beğenilmeyen hastalıklı kısımları çevrede bulunan köpek ve kedilere verilerek sözde iyilik yapılmaktadır. Bu iyilik, ne yazık ki hayvana kötülük olarak yansımakta, hastalıklı organları yiyen köpeklerde kist gelişmekte ve bu köpekler ölmeseler bile hayatları zorlaşmaktadır. Evcil köpekler sokaklarda gezinirken özellikle çocuklarla temas kurulabilmekte, bu yüzden çocuklar da hastalanabilmektedir. Kist hastalığı insanlarda yavaş geliştiğinden, yıllar sonra belirti verdiğinden kimse nedenini fark edemiyor ve bu kısır döngü süregidiyor. Yol kenarları, park ve bahçeler, hatta evlerde, banyolarda yasak olsa da hemen her yerde kurban kesilebildiğini görüyoruz. Bu durumda denetim zor oluyor. İnsanların kist hastalığına karşı duyarlı olması lazım."
Halk arasında "köpek kılından bulaşan hastalık" olarak da bilinen bu hastalığın bir tür solucan (parazit) tarafından oluşturulduğunu bildiren Kurt, hastalığın Doğu Anadolu Bölgesi'nde sığır ve koyunlar arasında yaygın olduğunu söyledi.
Kurt, hastalığın oluşumuyla ilgili olarak şunları kaydetti:
"Kist hidatik hastalığı, köpek dışkılarıyla tabiatta otlar arasında yayılır. Sığır, koyun ve keçiler tarafından yenilen otlara bulaşmışsa onları da hasta eder. Bu hastalık, hastalıklı hayvan sakatatını yiyen köpeklere geçer ve bu olay böylece binlerce yıldır süregider. Sakatattan bulaşan hastalık, köpek dışkılarının değdiği yerlerde gezinen kişiler, oynayan çocuklar tarafından alındığında öncelikle karaciğer ve akciğer olmak üzere birçok organda yerleştiği yere göre hastalık veya ölüm sebebi olabilir. Tedavisi duruma göre ilaçla veya ameliyatla olursa da büyük zararlara sebebiyet vermektedir. Bu nedenle organ kayıpları yaşanabilmektedir."
- "Sağlığı korumanın en iyi yolu çevreye saygılı olmak"
Sağlığı korumak için de çevreye saygılı olmak gerektiğini vurgulayan Kurt, bu nedenle özellikle bayramda kurban kesiminin belediyelerce uygun görülen mezbaha ve kesimhanelerde yapılmasının faydalı olduğunu vurguladı.
Kurt, hastalıklardan korunmak için alınacak tedbirleri ise şöyle sıraladı:
"Hayvanlarda görülen, insanlara geçebilen ve zoonoz olarak adlandırılan sadece kist hastalığı değil, toksoplazma, tenya, brusella, şarbon ve verem gibi hastalıklar da ülkemizde görülmektedir. Bunlardan korunmak için kurbanlık olarak veteriner kontrolünden geçmiş, kurban şartlarına uygun sağlıklı hayvanlar seçilmelidir. Kesimler veteriner hekim denetiminde ve şartlara uygun hazırlanmış yerlerde yapılmalı, kaçak kesim ve sokaklarda hayvan kesimleri önlenmelidir. Hayvanların kesilmesi, etin nakli ve pişirilmesi aşamalarında kişisel sağlık ve temizlik kurallarına uyulmalı, eldiven kullanılmalıdır."
Kurban kesimi sonrası kedi ve köpeklere atılan sakatatlara değinen Kurt, "Hayvan kesildiğinde görülen içi su dolu kesecikler köpeklere verilmemeli, çok derinlere gömülmeli veya yakılmalıdır. Köpek ve kedilere et ve sakatat, pişirildikten sonra verilmelidir. Köpekler parazit ve diğer hastalıklara karşı ilaçlanmalıdır. Köpek dışkısından uzak durulmalıdır. Köpeklere dokunduktan sonra eller yıkanmalıdır. Kaynağı belirsiz sular içilmemelidir. Çocuklar sokaktan geldiğinde elleri iyice yıkanmalıdır. Sebze ve meyveler yıkanıp kullanılmalıdır. Sütler kaynatılıp içilmelidir." ifadelerini kullandı.
Kurt, hastalıktan korunma önlemlerine uymanın son derece önemli olduğunu sözlerine ekledi.