Mimar Sinan’ın doğduğu topraklarda bir ilk

Kariyerinde önemli eserler veren ve Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murad dönemlerinde "Baş Mimar" olarak görev yapan Mimar Sinan, Kayseri'deki doğduğu topraklarda Cuma namazı sonrasında yapılan duada ilk kez adı geçerek anıldı.

81 cami, 51 mescit, 55 medrese, 26 darül-kurra, 17 türbe, 17 imarethane, 3 darüşşifa (hastane), 5 su yolu, 8 köprü, 20 kervansaray, 36 saray, 8 mahzen ve 48 de hamam olmak üzere toplam 375 eser yapan Ağırnaslı Mimar Sinan, artık doğduğu topraklarda dualarla anılacak. Koramaz Vadisi içerisinde bulunan ve birbirlerine yakın köyler olan Küçükbürüngüz'de 1674 yılında inşa edilen camideki Cuma namazı sonrasında yapılan duaya Cami İmamı Muhammet Vedat Kaçdi Mimar Sinan'ın adını da geçirdi. Mahalle Muhtarı Hacı Bölük, "Dünyaya mührünü vurmuş, yakın mahallemizde doğmuş ve büyümüş vurmuş Mimar Sinan'ı birçok cami ve mescit yaptığından dolayı unutmamak ve başlangıç olması, gelenek haline gelmesi için mahalle camimizde dua yaptık. Allah dualarımızı kabul etsin" dedi.

Bunun bir başlangıç olmasını ve devamının gelmesini temenni eden Mahalle sakini Fevzi Mastar ise; "Mahalle halkı olarak Mimar Sinan'ın daha çok anılması gerektiğini düşünüyorum. Bunun için mahalle camimizde dua ettik. İnşallah bu bir başlangıç olur ve devamı gelir. Diğer mahallelerimiz ve Kayserimizde daha çok anılmasını istiyoruz. Çünkü Mimar Sinan herhangi bir kişi değil, dünya çapında kendisini kanıtlamış ünlü bir mimarımız. Eserleriyle insanlığa hizmet etmiş ve bugün de hala hizmet etmeye devam etmekte, eserlerinden faydalanmaktayız. Biz de atalarımızı dua ile anmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"Ölümünün üzerinden 4 buçuk asır geçmiş, neslinden kimse kalmamış hemşehrimizi unutmayarak bu duayı gelenek haline getirmek istedik"

ÇEKÜL Vakfı Kayseri İl Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy ise "Sinan'ı bu yönüyle de hatırlamak çok manidar. Kendi ifadesiyle "Dünya durdukça eserlerimi gören aklıselim sahipleri çabamın ciddiyetini anlayarak onlara hayranlıkla bakacaklarını ve eni hayırla anacaklarını umuyorum inşallah" ifadesine oldukça paralel bir dua gerçekleşti burada. Ölümünün üzerinden 4 buçuk asır geçmiş, neslinden kimse kalmamış, arkasından belki de anacak, dualarına katacak kimsesi kalmamış bir hemşehrimizi Küçükbürüngüz halkı unutmayarak ilk defa bu duayı gelenek haline getirmek istedi. Büyük duaların içerisine katmak istedi. Cuma namazı, bayramlarda, ramazanlarda Mimar Sinan artık anılacak" şeklinde konuştu.

İlk olarak neden Küçükbürüngüz'de yapıldığını da sözlerine ekleyen Özsoy; "Küçükbürüngüz'de neden başladığına bakacak olursak; 1571'de Kıbrıs fethediliyor. Kıbrıs fethedilince oranın insanlaştırılması için gerek belli kategorideki insanlar, gerekse Karaman eyaletinin bir bölümündeki insanlar oraya gönderilmek isteniyor. Bunlardan bir kısmı da Sinan'ın hemşehrileri olmuş. Muhtemel ki Mimar Sinan'ın hemşehrileri Sinan'a ulaşmış ve bu işten muaf sayılmalarını rica etmiş. Mimar Sinan da 2. Selim'e yazı yazarak ricada bulunmuş. 2. Selim de Baş Mimar'ın bu arzusunu kırmayarak iskandan sorumlu olanlara hitaben ferman göndermiş ve Sinan'ın hemşehrilerinin muaf tutulmalarını rica etmiş. Köyler de Koramaz Vadisi'nde köyler birbirine çok yakın olduğu için Mimar Sinan'ın hemşehrilerinin bir bölümünün burada olduğunu anlıyoruz. Bütün bunları üst üste koyduğunuz vakit böyle bir hatırlamanın yerinde olacağını köy halkı düşünmüş. Cuma namazından sonra yapılan duada Sinan'ın ismini geçirerek dualarına katmış oldular. Umuyoruz ki bu bir gelenek haline gelerek ve yayılarak tüm Kayseri'de dualara katılacak" dedi.