Meclis'te sıcak gelişme

Meclis'te sıcak gelişme

TBMM yeni Başkanı Cemil Çiçek ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu zirvesinden sonra sıcak mesajlar verildi.

 

Erdoğan, Ak Parti TBMM Grup toplantısından çıkışında, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

Başbakan Erdoğan, bir gazetecinin “CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir açıklaması oldu; 'teminat verirlerse yemin ederiz.' Bunu nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna, “Ne teminatı?” karşılığını verdi. Gazetecilerin “Tutuklu milletvekillerinin serbest kalmasıyla ilgili olarak” demesi üzerine, Erdoğan, “Yargı teminat veriyorsa buyursunlar alsınlar. Bizim teminat vermeye yetkimiz yok” diye konuştu.

 

Erdoğan, “Yarın yemin etmelerini bekliyor musunuz? “sorusuna ise “Kendi bilecekleri iş...” karşılığını verdi.

 

KILIÇDAROĞLU-ÇİÇEK ZİRVESİ

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'i  ziyaretinin ardından yaptığı açıklamada, “Bizim hiçbir zaman parlamentoyu  kilitlemek, çalıştırmamak gibi bir amacımız olmadı. Amacımız Türkiye'deki  demokrasi ayıbını gidermektir” dedi. Kılıçdaroğlu'nun ardından konuşan Cemil Çiçek ise yemin etmeyen partilere çağrıda bulunarak, "Kararlarınızı gözden geçirin ve beyaz bir sayfa açalım" dedi.

 

ÇİÇEK: BEYAZ BİR SAYFA AÇALIM

 

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “BDP'nin Meclis'e gelmediğini, anamuhalefet partisi CHP'nin ise geldiği halde yasama faaliyetlerine katılamadığını” belirterek, “Bu, demokrasimiz adına büyük bir eksikliktir. Türkiye'nin imajı, itibarı açısından uygun bir görüntü değildir” dedi.

 

Çiçek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Meclis Başkanlığına seçilmesi dolayısıyla kendisini ziyaret ettiğini belirterek, teşekkür etti.

 

“Tabiatıyla gündemdeki konuyu da kendileriyle konuştum” diyen Çiçek, Türkiye'nin çok partili hayata geçtiği 1950'den bu yana 16. kez sandık başına gittiğini, bazı eksiklikler, aksaklıklar olmasına rağmen güzel bir seçim yapıldığını, yabancı basın, yabancı gözlemcilerin de bu seçimleri yakından takip ettiğini söyledi.

 

İyi bir seçim yaptıklarını ancak parlamento açıldığında iyi bir başlangıç yapamadıklarını ifade eden Çiçek, nedeni ne olursa olsun milletin böyle bir başlangıcı hak etmediğini, milleti üzdüklerini kaydetti. Çiçek, milletin, kendilerini, “Ne söyleyecekseniz söylediniz, ne ifade edecekseniz ettiniz. Gerek ülke meseleleriyle, gerekse birbirinizle ilgili söylediklerinizi ben dinledim. Sonuçta kararımı verdim” diyerek, işlerini birlikte çözmek için Meclise gönderdiğini belirtti.

 

Cemil Çiçek, “Temel meselelerin birlikte çözülmesi noktasında vatandaşımızın, milletimizin siyasetçilere Mecliste temsil edilen partilerimize ve milletvekillerimize öyle bir talimatı oldu. Birlikte çözerken de konuşarak çözeceğiz. Uygar toplumlar sorunlarını nasıl çözüyorsa, nasıl yaklaşıyorsa, nasıl bir araya gelebiliyorsa, 60 yılı aşan çok partili hayat tecrübesinin sonunda, biz de bu çatı altında uygar davranışları, uygarca sorunları çözme yol ve yöntemlerini bulmamız gerekiyor” diye konuştu.

 

“DEMOKRASİ ADINA EKSİKLİK”

 

TBMM'de, birleşimleri yönetirken bu manzaranın çok daha üzücü tarzda görüldüğünü kaydeden Çiçek, “Bir parti daha müracaatını bile yapmadı, Mecliste hiç yok, anamuhalefet partimiz de yemin etmediği için Anayasa ve İçtüzük gereği, Mecliste bulunsalar bile yasama faaliyetlerine katılmamış oluyor” dedi. Bunun, demokrasi adına büyük bir eksiklik ve üzücü bir durum olduğunu, Türkiye'nin imajı, itibarı açısından uygun bir görüntü olmadığını kaydeden Çiçek, şöyle devam etti:

 

“Hiç şüphesiz bunu ortadan kaldırmak, bu ve benzeri sorunları ortadan kaldırmak ve engelleri aşmak da parlamentoların görevidir. Onun için uygar toplumlarda parlamentolar sorunun parçası değil, çözümün merkezi, çözümün parçasıdır. Türkiye'nin her sorununu, önümüzdeki sorun dahil, biz burada çözeceğiz, konuşacağız, burada bu işlerin nasıl konuşulduğuyla ilgili mekanizmalar, grup başkanvekilleri, komisyonlar var. Sorunların İçtüzük, yasa, anayasa çerçevesinde nasıl çözüleceği 60 yıllık uygulamamızla bellidir. Dolayısıyla önümüzde sorun varsa, bu sorunların çözüm adresi TBMM'dir, başka yer değildir.

 

O nedenle yeni dönemde başta Anayasa olmak üzere siyaset hukukunun yeniden tanzimi... Bunu çok önemsiyorum. Bugün karşılaştığımız sorunun temelinde esas itibariyle bugünkü Anayasa yatıyor. Geçmişte de bu Anayasa'nın yürürlükte kaldığı sürece ne büyük sorunlar çıkaracağını hepimiz ifade ettik. Belki bunu en evvel söyleyenlerden birisi de CHP'dir. 1993'te bu Meclis'te verdiği bir metinde, 'Eğer bu Anayasa yürürlükte kalırsa, başka gerekçelere ilaveten, rejim bunalımı çıkar, kısa sürede değiştirilmesi gerekir' demektedir. Dolayısıyla bu türlü bunalımlara sebebiyet veren bir Anayasa ile Türkiye yönetilmek mecburiyetindedir.

 

Yüzde 95'lik temsil imkanına sahip bu Parlamento, başta Anayasa olmak üzere, Anayasa'ya dayalı siyaset hukukunun yeniden tanzimi... Bunu çok önemsiyorum, karşılaştığımız problem Anayasa ve siyaset hukukundaki aksaklıklardan, eksikliklerden kaynaklanıyor. Bunları da biz değiştirmediğimiz sürece, bugün yemin krizi, bir başka gün başka kriz ve en son konuşmamda ifade ettiğim gibi, mayınlarla dolu bir alanda siyaset yapmaya çalışıyoruz. Nereye basarsak acaba patlar, patlamasa bile o endişeyi taşıyoruz. Bu korkulardan, endişelerden ve bu krizlerden kurtulmanın yolu birlikte yeni bir Anayasa yapmaktır, buna uygun siyaset hukukumuzu tanzim etmektir.”

 

“BU YAŞANMIŞLAR BİR TECRÜBE OLARAK KALIR”

 

TBMM Başkanı Çiçek, bunun dışında içeriği, muhtevası, çerçevesi herkese göre değişse bile, bir Kürt meselesinin olduğunu ifade etmeye çalıştıklarını belirterek, bunun da birlikte çözülebilecek bir konu olduğunu kaydetti.

 

Bunun dışında AB, Kıbrıs, benzeri konular ve gündemdeki konu ile ilgili olarak, Meclis içi bir çalışma ve birlikte iş yapma döneminin başlatılması gerektiğine işaret eden Çiçek, şunları kaydetti:

 

“Demokrasimiz adına yemin etmemeden kaynaklanan bu olumsuz ve üzücü görüntünün ortadan kalkması lazım. Yarın TBMM'de, yani cumhurun Meclisinde, 61. Cumhuriyet Hükümetinin Hükümet programı okunacak. CHP yok, yemin etmediği takdirde. Halkın seçtiği BDP yok. Bu görüntü hoş bir görüntü değil. Onun için milletimizi daha fazla üzmeye de hakkımızın olmadığını düşünerek, başta CHP olmak üzere BDP'yi de kararlarını bir kez daha gözden geçirmeye ve suyu kendi mecrasında akması hususunda yeniden kararlarını bir defa daha dönüp, olumlu bir başlangıç yapmaya, vakit çok fazla da geçmeden yeni bir sayfa açmaya davet ediyorum. Ümit ediyorum bundan hayırlı bir sonucu çıkarmış oluruz. Demokrasi tarihimiz açısından da bu yaşanmışlar bir tecrübe olarak yakın siyasi tarihimizde kalır.”

 

Çiçek, gelecek sürecin daha olumlu çabalarla değerlendirilmesi gerektiğini düşündüğünü kaydederek, “Bu çatı sorunların çözüldüğü çatıdır. Her türlü meselemizi biz burada konuşacağız, burada karara bağlayacağız. Ümit ederim yeni bir başlangıcı birlikte yapmış oluruz” dedi.

 

Başbakan Yardımcısı Çiçek, bu görüşmeleri sadece CHP ile yapmadığını, dün BDP'li iki milletvekilinin kendisini ziyaret ettiğini belirterek, düşüncelerini, beklentilerini onlara da ifade etmeye çalıştığını bildirdi.

 

Sorunları, gelecek günlerde çözme çabası ve gayreti içerisinde olacaklarını ifade eden Çiçek, gazetecilerin sorularını ise yanıtlamadı.

 

KILIÇDAROĞLU:  BİZ HİÇBİR ZAMAN PARLAMENTOYU KİLİTLEMEDİK

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'le görüşmesinde “yemin krizi” konusunun açıldığını belirterek, “Bu konunun çözümüyle ilgili grup başkanvekilleri davet edilir, onlar bir araya gelir. Bu talebimizi Sayın Başkan'a aktardık” dedi. Kılıçdaroğlu, Çiçek'in de grup başkanvekillerini davet edeceğini söylediğini belirtti.

 

Kılıçdaroğlu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile yaklaşık 1 saat süren görüşmesine ilişkin gazetecilere açıklamalarda bulundu.

 

Görüşmenin, Çiçek'i kutlamak için gerçekleştiğini ancak “yemin krizi” konusunun da açıldığını belirten Kılıçdaroğlu, “uzun uzun konuştuklarını” kaydetti.

 

TBMM Başkanı Çiçek'in “sorunun çözümüyle ilgili düşüncelerini sorduğunu” aktaran Kılıçdaroğlu, bu sorunun Türkiye'nin bugüne kadar yaşadığı, demokratik anlamda en ciddi sorunlardan birisi olduğunu vurguladığını aktardı.

 

Kılıçdaroğlu, görüşmede, Cumhuriyet tarihinde ilk kez parlamentonun seçilmiş, hüküm giymemiş, mahkum olmamış ancak tutuklu milletvekilleriyle açıldığını, bu sürecin demokrasi ayıbı olduğunu, demokrasi anlayışlarında ciddi bir zafiyet doğurduğunu, bunun Türkiye'nin sorunu olmakla beraber uygar ülkelerde de anlatmakta zorlanabileceklerini dile getirdiğini anlattı.

 

Gerek Birleşmiş Milletler gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi gerek Anayasa'nın 90. maddesi gereğince, hukukun üstünlüğünün ne kadar önemli olduğunu ifade ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

 

“CHP'nin bu tavrının Meclisi boykot olarak adlandırılmaması gerektiğini, bu tavrımızın özünde insan haklarının yattığını, çünkü seçme ve seçilme hakkı bir insanlık hakkıdır... Vatandaş oyunu vermiştir, milletvekillerini seçmiştir. Bu milletvekilleri mahkum değildir sadece tutukludur. Bunların parlamentoya gelip yemin etmeleri gerekir. Önlerinde bir anayasal, yasal engel yok. Uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan bir engel yok. Engel; sadece takdir hakkıyla ilgili bir engeldir ve bu sorun yasama organının temel sorunlarından birisidir. Bizim hiç bir zaman parlamentoyu kilitlemek, parlamento çalışmasın diye özel bir çaba harcamak gibi bir düşüncemiz olmadı, böyle bir anlayışımız da olmadı. Parlamentoya saygımız gereği yemin etmedik ama gelip parlamentoda bulunduk. Amacımız; Türkiye'deki demokrasi ayıbını gidermekti. Sayın Başkan'a şunu da söyledim: Aslında hükümetin bize teşekkür etmesi lazım. Nedeni de şu: Eğer bir demokrasi ayıbını ortadan kaldırıyorsak, Türkiye'ye Cumhuriyetini Batı dünyasında demokrasisi gelişmiş bir ülke konumuna getirmek istiyoruz. Amacımız o. Kimse kalkıp da Batıda bize 'Türkiye'de niçin hapiste milletvekilleri var?' demesin diye.”

 

“BİLEK GÜREŞİ OLARAK GÖRMEK YANLIŞ”

 

Kemal Kılıçdaroğlu, Çiçek'e başka bir konuyu daha dile getirdiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

 

“Sayın Başkan'a, başka bir konuyu daha ifade ettim: Bir olay düşünün dedim. Sayın Başbakan, Sayın Cumhurbaşkanı, AB, anamuhalefet olarak biz ve diğer muhalefet partileri, uzun tutukluluk sürelerinden şikayetçi. Hepimizin şikayetçi olduğu bir konuyu çözmüyoruz. Niye çözmüyoruz? Biz ortak aklımızı niye egemen kılmıyoruz? Bir araya gelelim ve bu sorunu çözelim. Biz çözümsüzlük değil... Bunu bir bilek güreşi olarak görmek de yanlış, bu bir demokrasi, insan hakları, insanlık sorunudur. Bu sorunu çözmeyeceksek, anayasa gibi devasa alanı nasıl bir araya gelip çözeceğiz? Bu açıdan kendileri bu sorunun çözümüne katkı vereceklerini ifade ettiler. Kendilerine teşekkür ettim.

 

Sorunun çözümüne kim katkı verirse ona şükran borçluyuz. Katkı özellikle şu açıdan olacak; Türkiye'de demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü kuralını egemen kılıyoruz demektir, bunu egemen kıldığımız zaman da Türkiye'de artık insanlar, sağlıklı, iyi çalışan yasaları, yasama, yürütme, yargı organlarının birbirine müdahale etmediği, sağlıklı çalışan bir demokratik ortam içinde yaşıyoruz, artık daha rahat nefes alabiliriz diye bir düşünceye kapılacaklardır. Bugünkü baskı anlayışını büyük ölçüde ortadan kaldırmış olacağız.”

 

“TALEBİMİZ OLARAK AKTARILDI”

 

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e sunduğu öneriyi, TBMM Başkanı Çiçek'e de bulunduğunu ifade etti.

 

Bu konunun çözümüyle ilgili olarak grup başkanvekillerinin davet edilmesini öneren Kılıçdaroğlu, sözlerini, “Onlar bir araya gelirler, otururlar, sorunun çözümüyle ilgiyle iradelerini beyan ederler ve bu süreci hızlandırmış olur. Bu da bizim talebimiz olarak kendilerine aktarıldı. Sayın Başkan, 'Tabii, grup başkanvekillerini davet ederim, konuşuruz. Madem böyle bir talep var...' dedi” şeklinde sürdürdü.

 

“Ne zaman yemin edeceksiniz?” sorusunu Kılıçdaroğlu, “Bu kadarlık bir açıklama yapmam yeterli” diyerek, yanıtlamadı.

 

CHP HAMZAÇEBİ: ÇİÇEK'İN AÇIKLAMALARINI OLUMLU BULUYORUM

 

Başbakan'ın dün yarattığı olumlu havayı bozmak istemem.

 

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamözaçebi, Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in kendileri ile yaptıkları görüşmeden sonra yaptığı açıklamaları olumlu bulduğunu söyledi.

 

Çiçek'in üzerine düşeni yapacağını ifade ettiğini anlatan Hamzaçebi; "Ben bu açıklamaları olumlu buluyorum. Çiçek, grup başkanvekilleri ile bir araya gelinebileceği, çalışma yapılabileceği açıklaması yaptı. Parlamentonun meşruu organları var. Danışma kurulunda da bir araya gelinebilir" dedi.

 

Bir gazetecinin 'Ama dün CHP Danışma Kurulu toplantısını çağrılmadı' hatırlatması üzerine Hamzaçebi, "Sayın Meclis başknaı nasıl bir yöntem düşünüyor ben bilmiyorum" dedi.

 

CHP yarın yemin edebilir mi sorusuna ise; "Anlaşma uzlaşma zeminin ortaya çıkması gerekir. Meclis Başkanı bu gayret içinde" dedi.

 

Başbakan'ın grup toplantısından 'Kendi düştükleri kuyudan kendileri çıksınlar' şeklindeki sözlerinin hatırlatılması üzerine; "Sürecin bütününe bakmak lazım. Anlık değerlendirmeler yapmak sürece zarar verir. Sayın Başbakan'ın dün yarattığı olumlu havayı bozmak istemem" dedi.

 

 

 

mynet

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler