Kuran-ı Kerim'e yine hakaret etti!

Kuran-ı Kerim'e yine hakaret etti!

Dünya Sosyal Yardımlaşma için Yardım Merkezi, isimli kilisenin rahibi Jones, İslam'a yine hakaret etti

ABD'nin Florida Eyaleti'nde bir kilisenin Kur'an yakmasına karşı Afganistan'da yapılan protestolarda toplam ölü sayısı 23'e yükseldi. Cuma yaşanılan protestolar sonunda 7 Birleşmiş Milletler (BM) görevlisi olmak üzere 14 kişi yaşamını kaybetmişti. Cumartesi yaşanan Kandahar'daki protestolarda 9 kişi öldü. Protestolara ve can kayıplarının yaşanmasına neden olan kilisenin rahibi Terry Jones, Kur'an yakmakla kalmadı, kışkırtıcılığını savunmasın da dahi yine Müslümanları iğneleyici ifadeler kullandı.

 

YİNE İSLAM'I ELEŞTİRDİ

Dünya Sosyal Yardımlaşma için Yardım Merkezi, (Dove Wolrd Outreach Center) isimli kilisenin rahibi Jones, ''Bu nasıl bir özgürlük ki (Kur'an-ı Kerim'i kast ediyor), yakıldı diye şiddete müsaade ediyor'' derken yine İslam dinini eleştirmekten kaçınmadı. Afganistan'da son iki gündür yaşanılan protesto gösterileri gözleri yeniden Florida'nın Gainesville yerleşkesinde bulunan küçük ancak kışkırtıcı eylemi ile büyük ses getiren kiliseye çevrildi.

 

20 Mart'ta gazetecilerinde takip ettiği yaklaşık 30 kadar Dünya Sosyal Yardımlaşma için Yardım Merkezi adlı kilisenin mensupları Terry Jones ve bir diğer rahip Wayne Sapp ile birlikte Kur'an yakmışlardı. Kur'an yakmayı 'özgürlük' olarak gören Jones, buna karşı yapılan gösteriyi ise, 'İslam dininin özgürlükleri kısıtlaması' olarak değerlendiriyor.

 

ABC televizyon kanalına verdiği mülakatta Jones, ''Yaşanan olaylardan dolayı elbette üzgünüz. İnsanların her ne gerekçe ile ölürse ölsün bu korkunç bir şey.'' dedi. Jones daha sonra şöyle devam etti: ''Bu son gösteriler İslam'ın içinde radikalizm unsurlarının olduğunu kanıtlamıştır. Biz bu deliler ve bu olaylardan yola çıkarak, bunu yapanları (Afganistan'da ayaklan insanları kast ediyor) ve bu ülkeye hesabını sormalıyız. Bence, Amerika'da BM'de Afganistan, Pakistan gibi Müslümanların hakim olduğu ülkelere karşı durmalı. Bunlar (Müslüman ülkeleri kast ediyor) Hristiyanları eziyet edip öldürüyorlar.''

 

Jones, TV programında ayrıca 22 Nisan'da Michigan Eyaleti'nin Dearborn şehrinde bulunan 'Amerika'daki İslam Merkezi' adlı kuruluşun önünde düzenlenecek olan 'Şeriat'a karşı' protesto eylemine katılacağını duyurdu.

 

Dearborn, Amerika'da en fazla Arap Müslüman nüfusunun yaşadığı bölgelerin başında geliyor. 22 Nisan'da burada aşırı uçların düzenleyeceği protestoya karşı Müslüman kesimden bir taşkınlık gelmemesi için bölgedeki kanat önderleri halkı sükuta davet ediyor.

 

KUR'AN YAKMA ABD ASKERİNİN HAYATINI RİSKE EDİYOR

Afganistan'daki koalisyon güçlerinin komutanı olan General David Petraeus, 11 Eylül'ü 'Uluslararası Kur'an Yakma' günü ilan etmeye kalkışan Terry Jones'un bu eylemi gerçekleştirmemesi yolunda ikaz etmişti. İkazını yenileyen Petraeus, bu tür düşüncesiz hareketlerin Afganistan'da görev yapan Amerikan askerlerinin hayatını daha fazla riske ettiğini söyledi. ABD Savunma Bakanı Robert Gates de aynı yönde bir açıklama yapmış, rahip Jones'u eylemlerinden vazgeçmeye çağırmıştı.

 

Jones ve Sapp'ın kışkırtıcı eylemlerine karşı Detroit'teki Methodist Kilisesi rahibi Ed Rowe, ''Yaptıkları her şey aslında İncil'in özüne ters ve ona karşı bir şiddet'' diye tepki gösterdi. Kur'an yakılmasını eleştiren Rowe, Hristiyanlığın başka inançlara karşı saygılı olmayı emrettiğini kaydetti.

 

KUR'AN YALNIZCA FLORİDA'DA DEĞİL KANSAS'DA DA YAKILDI

Florida'daki Terry Jones'un başında olduğu kilisenin dışından Kansas eyaletindeki aşırı bir Hristiyan grubunun mensup olduğu Westboro Baptist Kilisesi de Kur'an yaktı. Topeka yerleşkesinde bulunan kilise, aynı zamanda geçtiğimiz ay, Amerikan Yüksek Mahkemesi'nin verdiği karar ile ölen ABD askerlerinin cenazelerini de protesto ediyor. Kilise mensupları eşcinselliğe karşı sert tutumları ile biliniyor ve bunun ordu içinde yaşanmasından dolayı da Afganistan ya da Irak'ta ölen asker cenazelerini protesto ediyor.

 

Yüksek Mahkeme başkanı John Roberts, kilise mensuplarının asker cenazelerine protesto etmelerinde bir mani görmeyen kararlarının gerekçesinde, ''Özgürlük öylesine güçlü ki, insanları hem başkalarının gözyaşlarına ve acılarına ortak edebiliyor hem de yaralarına vurdurabiliyor, bu dava da olduğu gibi'' demişti.

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler