Kaz yetiştiricileri bu habere dikkat!
Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Turgut Kırmızıbayrak, kaz yetiştiriciliğinde dikkat edilmesi gereken konular hakkında önemli ipuçları verdi.
Türkiye’de bulunan kaz varlığının hemen hemen üçte birinin Kars’ta olması nedeniyle yetiştiricilerin yanlış bildiği bazı doğrular hakkında uzmanlar bilgilendirme yaptı.
3. Türkiye Kaz Yetiştiriciliği Çalıştayı ve Kaz Günü dün kazın başketi Kars’ta yapıldı. Çalıştayın ardından kaz yetiştiriciliğinde dikkat edilmesi gereken konular hakkında önemli ipuçları veren Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Turgut Kırmızıbayrak, geleneksel yöntemlerin aksine teknik yetiştirme yapılarak verimin daha çok artacağını söyledi.
Yerli kaz ırklarının yetiştiriciliğinde, verimliliği artırmak için asla yabancı ırklarla çiftleştirme yapılmaması gerektiğini yetiştiricilere hatırlatan Prof. Dr. Kırmızıbayrak, sadece daha teknik bilgiye dayanan bir yetiştiricilik yapılarak eldeki yerli ırklarla bile önemli düzeyde verimliliği arttırmanın mümkün olacağını söyledi.
Prof. Dr. Kırmızıbayrak, verimin önce damızlık hayvanların doğru yetiştirilmesinden başladığını kaydederek, kaz yetiştiriciliğinde verimlilik, damızlık kazların doğru bakım ve yönetimiyle mümkün olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Kırmızıbayrak, damızlık kazlarda verimliliği etkileyen faktörleri şöyle sıraladı;
“1- Genetik yapı yani yetiştirilen ırk, verimi belirleyen en önemli faktördür. Siz, elinizdeki yerli ırkı asla ıslah etmek amacıyla yabancı ırklarla melezleme yapmayınız. Aksi halde mevcut ırkınızın hastalıklara direnç, çevreye uyum kabiliyeti ve yüksek et kalitesi gibi iyi özelliklerinin yok olma tehlikesi orta çıkar. Sürünü sadece tek bir ırktan oluştur; yabancı kaz ırklarını yetiştirmek isterseniz ayrı bir sürü halinde sadece o ırkı, yerli ırklarla karıştırmadan tek bir sürü halinde yetiştirmeniz doğru olacaktır.
2- Damızlıklardan elde edilecek kuluçkalık yumurtaların döllü olması gerekir. Bildiğiniz gibi sadece döllü/tohumlanmış yumurtadan yavru çıkar. Döllü yumurta elde etmek için damızlık sürüde erkek, dişi oranın 1:4’den fazla olmaması gerekiyor, yani erkek damızlık kaz ihtiyacı 1 erkek kaz için en fazla 4 dişi kazdır. Aksi halde tohumsuz yumurta sayısı artar ki, bu da daha az civciv demektir.
3- Beslenme, damızlık kazların beslenme düzeyi ve yemin kalitesi yavru eldesini direkt etkiler. Damızlıkların ihtiyaç duyulan şekilde beslenip beslenememesi yumurta üretimini direkt etkilemektedir. Yumurtlama dönemindeki kazların yumurtayla vücudunda kaybettiği protein ve kalsiyum gibi birçok besin maddesini yeniden bünyesine alması gerekir. Aksi halde yumurtlama periyodu beklenenden daha erken sonlanır. Kazların yetersiz beslenmesi yumurta veriminin azalmasına ve nihayetinde de bir sezonda daha az civciv elde edilmesine neden olur. Elde edilen yumurtaların da küçük olmasına neden olur. Yumurta yemi verilmiyorsa, yumurta kabuğunda sorunlar oluşmaması için hiç değilse hayvanların rahatlıkla erişebileceği mermer tozu bulundurulmalıdır.
4- Birçok kanatlı hayvan gibi kazlar da gün ışığı süresinin arttığı Şubat ayının sonundan itibaren yumurtlama/üreme sezonuna girer. Bu nedenle bu tarihi daha erkene alınarak ve kontrollü bir aydınlanma sağlanırsa kazlardan daha fazla yumurta almak mümkün olacaktır. Dişi damızlıkların, yumurtlama döneminde aydınlanma süresinin günlük yaklaşık 16 saat olması sağlanmalıdır.”
Kuluçkalık yumurtaların depolanması ve kuluçka döneminde alınacak önlemlerle verimlilik arttırabileceğini de kaydeden Prof. Dr. Kırmızıbayrak, “Damızlık nitelikteki kaz yumurtalarının yumurtlanmasından kuluçkalanmasına kadar olan süreçte alınacak önemlerle verimlilik arttırılabilir. Kuluçka yöntemi; doğal kuluçka, makinesi kullanımına göre geleneksel ve daha düşük verimliliğe neden olan bir yöntemdir. Doğal kuluçka yöntemi kazların yumurta üretim dönemini en az 1 ay kısaltır.” dedi.
Kazların kesilmesi ve tüyünün değerlendirmesi hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Kırmızıbayrak, “Kesim yapılmadan 12 saat evvelden yemlemeye son verilmelidir, ancak su verilebilir. Kesimler, hijyenik ̸ sağlıklı koşullarda yapılmalıdır. Kaz ve ördeklerin tüyleri değerli tüylerdir. Bu nedenle tüm dünyadaˏ başta kışlık giysiler olmak üzere birçok tekstil ürünün yapımında dolgu maddesi olarak kullanılmaktadır. Kazların gıdık tüyü adı verilen ve göğüs bölgesinde yer alan yumușak alt tüyler ise en değerli tüydür. Kesimle elde edílen tüyler atılmamalı, satılıncaya kadar kurutularak saklanmalı veya hava alan kaplarda ya da çuvallarda saklanmalıdır. Aksi halde kızışma nedeniyle değerini kaybedecektir.” diye konuştu.
Yetiştiricilere kooperatifleşmeleri hakkında önerilerde bulunan Prof. Dr. Kırmızıbayrak, “Küçük üreticilerin birleşerek güçlerini bir araya getirmeleriyle hem daha teknik hem de daha karlı bir yetiştiricilik yapmaları kendi menfaatlerine olacaktır. Kurulacak kooperatifler yoluyla yetiştirilen kazların merkezi bir kesimhanede kesimi, etlerin paketlenmesi, tek elden pazarlanması, tüyün ham madde olarak satılması, kaliteli damızlık elde edilmesi, kuluçkanın merkezi bir kuluçkahanede makineyle yapılması, istihdam yaratılması, hastalıklarla daha etkin mücadele ve aşılama programlarının yapılması verimliliğinizi ve gelirinizi çok daha fazla arttıracaktır.” ifadesini kullandı.