KAÜ'de "Ani'nin Yer Altı Dünyası" Sergisi.
Ani’nin yeraltı zenginlikleri KAÜ'de fotograflarla tanıtıldı.
Araştırmacı-Yazar Vedat Akçayöz de, “Bizler ne bir jeologuz ne bir araştırmacıyız, ne bir sanat tarihçisiyiz, arkeolog değiliz yalnız elimizde bir makinemiz var birde metremiz var. Ani’nin yer altını 15 yıllık bir çalışma sürecinde buraları fotoğrafladık. Başbakanlığı bir proje sundum, ‘Ani’nin bilinmeyen öteki yüzü’ diye. Mağaralar, güvercinlikler, efsaneler, manastırlar, kervansaraylar, şelaleler. Bu çalışmalarla Ani’ni asıl listeni alabilmek için UNESCA Dünya Miras Listesi’nin aslına alabilmek için yapmış olduğumuz amatör çalışmalardan biri de bu sergimizdir. Ani’nin yer altında korkunç, devasa görselleri var. Bunu biz bu yıl sonu itibariyle bir kitap olarak belgeleyeceğiz, birde belgesel film olarak hazırlayacağız. Yaptığım projenin çerçevesi içerisinde bunun sunumunu Paris’te yapacağız. Başbakanlığa vermiş olduğumuz projenin kapsamında bu var. Hem bu sergiyi de detaylı olarak Paris’te açacağız ve yine Paris’te gösterimini yapacağız. Kitaplaştırma açısından da Paris’te bunu UNESCO yetkililerine takdim edeceğiz.” dedi.
Akçayöz daha sonra şunları söyledi:
“2016 yılı Haziran ayında gerçekleşecek olan UNESCA Dünya Miras Listesi’nin aslına girebilse için Ani Ören Yeri’ni yer üstünün tanıtılması kadar yer altıda tanıtmayı amaçlıyoruz. Dolayısıyla artı bir değer olarak bu çabaları gösteriyoruz. Bizim Ani’nin yerin altında görülmeyen öteki yüzünü anlatmayı amaçlıyoruz. Yerin altındaki insan yapısı mağaralarda bulunmakta. Bu mağaralar ve yaşam alanlarını ortaya çıkarıp belgesel film yapıpkha kitaplaştırdıktan sonra UNESCO’ya sunmuş olacağız. Bu fotoğraf sergisinde 1064 Ani’nin fethiyle ilgili Anadolu’ya ilk girişin manevi fethiyle birlikte Ebu-l Hasan Harakani ile anlamlı bir dekor içerisinde sergimizi açtık. Tabi ki bu çalışmamızda devlet desteği de bizim için çok önemli. Ani’deki çalışmamıza en büyük destek Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ve Müze Müdürlüğü’nden geldi. Bunların bize manevi destekleri oldu. Ani’deki şelalelerinde turizme kazandırılması gerek. Yol boyu üzerindeki sağlı-sollu mağaralara, güvercinliklere, kiliselere, kervansaraylara gidip orada bu güzellikleri de göstermek gerek. İşte bu zenginliklerin de gün yüzüne çıkarılmasıyla aslında Ani’nin ne kadar büyük bir yer olduğu da gösterilmiş olacaktır. Burada düzenlenecek gezi turlarıyla da geçmişe bir yolculuk yapılması sağlanmış olacak. Bunun da böylelikle turizme kazandırılması noktasında bizde bu çaba içine girdik. Bir turisti burada bir gün daha fazla burada tutabilirsek bizim için çok önemli olacaktır.”
Kaynak:Bülent Ertaş