Kars'ta Ahilik Haftası kutlamaları
Kars’ta Ahilik Haftasının 33. yıldönümü kapsamında çeşitli etkinlikler düzenlendi.
Volkan KARABAĞ
Kars Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (KARSESOB) Başkanı Adem Burulday tarafından Valilik önündeki Atatürk Anıtına çelenk sunulması ve Saygı Duruşu ile İstiklal Marşının okunmasıyla başladı.
Ahilik Komisyonu tarafından seçilen İlin Ahisi Fahrettin Topbaştekin, İlin Kalfası Meltem Bulcum, İlin Çırağı Furkan Paşa Atalayın işyerlerinde ziyaret edilerek Ticaret Bakanlığı tarafından gönderilen Teşekkür Belgeleri, plaketleri ve Ahilik geleneğine uygun olarak Kuşak/Şed bağlama töreni gerçekleştirildi.
Pandemi tedbirleri altında düzenlenen programda bir konuşma yapan Ticaret İl Müdürü Adem Beyribey, “Ahilik, müşterek Şark-İslam medeniyetinde yeşeren, 13. Yüzyıldan itibaren Anadolu’nun her bir tarafında, sevgi ve sempati odağı olmuş, bütün çağdaş ve uygar milletlerin / devletlerin benimsemesi gereken “insan” odaklı, dünya çapında prensipler manzumesinin adıdır. Günümüzün yükselen değerlerinin önemli bir kısmının özünde, Ahiliğin temel ilkeleri yatmaktadır. Tüketici hakları, sivilleşme, kooperatifçilik, çeşitli mesleki kuruluşların varlığı gibi kavramları Batı’ya aktaran birikim, Ahilik kültürüdür. Ahilik gerek yapılanma modeli, gerekse inanç ve değerler sistemi bakımından, çok yönlü bir yapı arz eder. Ahiliğin bu cephelerini, başka bir ifadeyle kaynak ve işlevlerini kabaca, dini-tasavvufi, siyasi-askeri, sosyal kültürel cepheler olarak sınıflandırabiliriz. Ahilikte, şüphesiz din ve tasavvuf çok önemli iki öge konumundadır. Hatta denilebilir ki, Ahiliğin inanç ve kabuller sistemi aslında dini prensiplerden başka bir şey değildir. Ahilik, ferde yönelik öğüt ve yaptırımları da bulunmakla birlikte, esas itibariyle “ferdi” değil, “toplumsal” dır. Çekememezlik ve dedikodudan kaçınmak, cömert şefkatli ve merhametli olmak, herkese iyilik yapmak ve iyiliklerini istemek gibi onlarca prensip, esasta ferdi olmaktan ziyade toplumsal, yani toplum hayatını düzene sokucu mahiyette kurallardır. Fakat bu toplumsal oluşta ne kişi topluma, ne de toplum kişiye ezdirilmiştir. Ahiliğin sosyal dayanışma ruhu sayesinde, devletin hiçbir tesiri olmadan; şehir esnafı ve halkı, kendi kendisini idare ediyor, en küçük bir suiistimal, yolsuzluk ve ananeye aykırı harekete fırsat verilmiyordu. İşte esas olan da budur. Ahilik kurum olarak tarihe mâl olmuş, diğer birçok kurum ve zihniyet gibi işlevlerini tamamlamıştır. Ne var ki Ahiliğin toplumlar ve devirler üstü prensipleri, zaman zaman revaçtan düşse de, asla ölmez prensiplerdir. Sadece ferdi kemâle erme noktasında değil, gerek devletlerin kendi bünyelerindeki, gerekse uluslararası düzeyde toplumsal barışın sağlanmasında, Ahilik prensipleri çok ciddi ve gözardı edilmemesi gereken bir “model” konumundadır. Bu itibarla Ahilik, yalnızca Türk insanının değil, bütün dünya toplumlarının örnek alınması gereken bir insanlık ve ahlâk sistemidir. Ahiliğin özü; yardımlaşma, liyakat, güven ve sevgidir. Tüm esnafımızın, sanatkârlarımızın vatandaşlarımızın Ahilik Haftasını kutluyorum.” dedi.