Karslı dağcılar Süphan Dağına zirve yaptı

Tacettin DURMUŞ

Karslı dağcılar, zirve tırmanışını KOVİD-19 salgınında mücadele eden tüm dünyadaki sağlık çalışanlarına adadı.

Özellikle zorlu kış aylarında geçit vermeyen Bitlis'in Adilcevaz ilçesinde bulunan 4 bin 58 metre yükseklikteki Türkiye’nin en yüksek 3’üncü dağı, bu kez Kars dağcıları zirvesine kabul etti.

Süphan Dağı eteğinde kısa süreli kamp kuran Karslı dağcılar, zorlu tırmanışının ardından 4 bin 58 metre yükseklikte zirveye ulaştı. Mayıs ayının son günleri yaşanmasına rağmen yüksek kesimlerinde büyük kar kütlelerinin olduğu dağda esen çok şiddetli rüzgar, zaman zaman dağcılara zor anlar yaşattı.

Karslı Dağcılar Alpay Korkmaz, Tacettin Durmuş, Batuhan Caner Kayhan, Yağız Cemal Köse ve Sudi Çelik, zirve tırmanışını dünyayı ve ülkemizi ölümcül etkisi altına alan KOVİD-19 salgınında hayatlarını ortaya koyarak sağlık hizmeti veren dünyadaki tüm sağlık çalışanlarına adadı. Dağcılar zirvede açtıkları üzerinde Türkçe ve İngilizce ‘Tüm sağlık çalışanlarına teşekkür ederiz’ yazılı pankart açarak minnettarlıklarını bildirdi. Gece yarısı zirve tırmanışına başlayan dağcılar, güneşin Van Gölü üzerinden doğuşunun da canlı şahidi olurken, çektikleri fotoğraf ve videolarla bu doğal güzelliği doyasıya yaşadılar.

Tırmanışın ardından açıklamada bulunan Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Kars Şubesi yönetim kurulu üyesi Gazeteci Tacettin Durmuş, Kars'ta son yıllarda dağcılık alanında yaşanan gelişmelerin kendilerini ziyadesiyle mutlu ettiğini belirterek, bu zorlu tırmanışı dünyadaki tüm sağlık çalışanlarına adamış olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.

DURMUŞ, “SÜPHAN DAĞI DA, AĞRI DAĞI GİBİ TURİZME KAZANDIRILMALI!”

Bitlis’in Adilcevaz ilçesi sınırları içerinde bulunan Süphan Dağı’nın yüksekliğinin 4 bin 58 metre ve Türkiye’nin en yüksek 3’üncü dağı olduğunu hatırlatan Durmuş, bölgenin kültür, doğa ve dağcılık turizmine açılmasının önemine değindi.

Süphan Dağı’nın dört mevsim çok farklı özelliklere sahip olduğunu da belirten Tacettin Durmuş,”Kars ve çevre illerimizde son yıllarda dağcılık anlamında güzel gelişmeler yaşanıyor. Bölge henüz keşfedilmemiş sayısız, doğa, tarihi, coğrafi ve kültürel zenginlikleri bağrında barındırıyor. Süphan Dağı gibi bölgedeki tüm dağlarının yerel yöneticiler, gazeteciler, ilgili dernek ve spor kulüpleri marifetiyle dünyaya açılması ve tanıtılması gerekiyor. Süphan Dağı’da,  Ağrı Dağı gibi terör belasından çok çekti. Bölge illerimiz gelişeceğine daha da kan kaybetti. İsteriz ki Süphan Dağı da Ağrı Dağı gibi dağcılık turizmine açılsın ve bölge kalkınsın.

10 bin yıl önce sönmüş bir dağ olan volkanik Süphan Dağı, Van Gölü’ne hakim olduğu gibi Kuzey tarafında Bitlis’in Adilcevaz, Van’ın Erciş ve Ağrı’nın Patnos ilçeleri arasında yer alır. 4 bin 58 metre yükseklikteki zirvesinde birkaç tane kayaç bulunan dağın zirvesinin neresi olduğu tam olarak bilinmezken en yüksek noktasının birkaç metre farkla Sandık Tepesi olduğu kabul edilir. Dağın zirvesi ve yakınlarında kış aylarında derin buzullar ve buzul gölleri oluşur. Kış boyu yağan kar ve oluşan buzulların erimesi yaz ortalarına kadar sürer. Eriyen kar sularını bölge otlayan koyun sürülerinin su ihtiyacını karşılar. Ayrıca dağda birçok su kaynağı da bulunur. Bu kaynaklar çevredeki yerleşimlerin su ihtiyacını karşılar. Doğal kaynaklar ve kar suları Adilcevaz, Ahlat, Malazgirt ve Patnos ilçelerine kadar ulaşır ve aynı zamanda Van Gölü ile bitişik Aygır Gölü’nü de besler. Dağa tırmanış yapan dağcılar kışın kar ve tipi yaz aylarında da şiddetli rüzgar ve toz ile mücadele eder. Tırmanış sırasında dağcıları lav tümsekleri ve vadiler de karşılar.” dedi.

KAYHAN: “SÜPHAN DAĞI, İNSANI BİNLERCE YIL ÖNCESİNE GÖTÜRÜR”

Süphan Dağı’nın zirve yapılmaya değer bir dağ olduğunu söyleyen Batuhan Caner Kayhan da, dağa tırmanış gerçekleştiren dağcılarının binlerce yıl öncesine gittiğini söyledi.

Süphan Dağı’nın ziyaretçilerini büyülediğini de belerten Kayhan; “Zirve Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Kars Şubesi yönetim kurulu üyesi 5 dağcı olarak Süphan Dağı’na zirve yaptık. Kars’tan Süphan Dağı’na yola çıkıştan tutun zirve yapılıp geri dönünceye kadar doyumsuz güzellikler yaşadık. Her anı insana büyük bir heyecan katan ve duygusal anlar yaşatan Süphan bizi zirvesine kabul ettiği için minnettarız. Eğer dağ sizi kabul etmese zirvesine çıkartmaz. Zorlu bir tırmanış gerçekleştirdik. Zirvelerde insanlar duygu dolu anlar yaşar ve en sevdiklerini anar. Bizler de en sevdiklerimizi andığımız gibi bu zirveyi tüm dünyada KOVİD-19 salgını ile mücadele eden dünyadaki tüm sağlık çalışanlarına adadık. Aramızda bulunan Yağız Ceman Köse de bir sağlık çalışanı olduğu için O’na da teşekkür ediyoruz. Umarız bu salgın bir an önce insanlığının üzerinden elini çeker” dedi.