KARSDAK, Soğanlıbel - Verişan menzilini yürüdü!
KARSDAK, yıllar sonra IV. Murat’ın Soğanlıbel - Verişan menzilini yürüyerek bölgenin turizm potansiyeline dikkat çekti.
Ağrı Dağı, Demavend Dağı, Kazbek Dağı ve Elbruz Dağı tırmanışlarıyla adına aşina olduğumuz KARSDAK (Kars Dağcılık ve Doğa Sporları Arama Kurtarma Spor Kulübü) ekibi, pazar günü bir sürpriz yaptı. Bu kez tırmanış yerine; Kars’ın Taht-Düzü olarak adlandırılan bölgesinin köklü geçmişine ve turizm potansiyeline dikkat çekmek için 387. yıldönümünde Sultan IV. Murat’ın yürüdüğü menzili tersinden yani Gürbüzler’den Soğanlı Yaylalası’na doğru yürüdü.
OSMANLI PADİŞAHININ GÜRBÜZLER’DE VERDİĞİ MOLANIN ÖNEMİ
Dağcılara eşlik eden araştırmacı-yazar Sezai Yazıcı, günler öncesinden kulüp başkanı Özfer Koçak’la birlikte “menzili” tanımladı. Menzil derken bir rotadan söz ettiğimizi belirtelim. Bu rota Sultan IV. Murat’ın öyle az-buz değil, gidiş-dönüşü 9,5 ay süren Revan Seferi güzergahının Sarıkamış Soğanlıbel (Soğanlı Yaylası)-Gürbüzler [Verişan] arasındaki bölümü oluyor.
Yazıcı’nın aktardığı bilgilere göre Sultan IV. Murat Revan seferinde Erzurum’un son oturağı olan Tumadamı’ndan çıktıktan sonra Kars menziline girdi. 387 yıl önce hicri takvime göre 28 Muharrem 1045’te (Miladi 15 Temmuz 1635) Soğanlıbel’e ulaştı. 29’unda da Gürbüzler nahiyesinde mola verdi. Gürbüzler, köklü bir geçmişe sahip; kadim bir yerleşim birimidir. 1537 yılında Osmanlı topraklarına katıldı. 1535-1565 yılları arasında faaliyet gösteren Erzurum Beylerbeyiliği Eyaleti’nin Kars-Bardız sancağına bağlı bir nahiye olarak öne çıktı.
Ayrıca Gürbüzler, 16. yüzyıldan 19. yüzyılın sonlarına kadar Erzurum-Kars arasındaki üç güzergâhtan birinin (Yeniköy-Bardız-Verişan-Çıplaklı/Laloğlu) kavşak noktasında yer aldı. Seyyahlar izlenimlerinde Gürbüzlerden ve çevredeki yerleşim birimlerinden sıkça söz etti.
KEKEÇ CİRİTCİ DERNEĞİNE İYİ HABERLER
Sultan IV, Murat, Gürbüzler’den sonra 30 Muharrem’de Sipahiler ve aralarında birkaç ünlünün de olduğu cirit oyunu eşliğinde günümüze ulaşmayan Selim’in kuzeyindeki Döşkaya’da gitti. Sezai Yazıcı, Selim köylerinde çok yaygın olan ve günümüzde turistlerin büyük bir ilgi gösterdiği cirit sporunun, sultanın bu yürüyüşü sırasında çevre köylerince görülüp benimsendiğini ve o tarihten sonra bölgenin vaz geçilmez bir sporu olduğunun altını çiziyor.
Gürbüzler’in ve Taht-Düzü köylerinin bu özel yanına dikkat çekmek için KARSDAK dağcıları pazar günü Katranlı-Çıplaklı üzerinden Gürbüzler’e ulaştı. Gürbüzler’den sonra beş saat süren zorlu bir tırmanış ve yürüyüşün ardından tanımlanan rota kat edildi.
Ancak grup üyeleri Gürbüzler halkının köylerine bir Osmanlı padişahının geldiğini bilmediklerini belirtti.
BİR YÜRÜYÜŞTEN ULUSAL ÖLÇEKTE BİR FESTİVAL ÇIKARMAK
Sezai Yazıcı, son yıllarda ata sporlarına gösterilen ilginin giderek arttığını belirtti. Hükümetin bu tür etkinlikleri desteklediği dikkate alınarak Gürbüzler ve Taht-Düzü köylerinin sosyalleşmesinin sağlanabileceğini ifade etti. Yazıcı, İl bazında gayri safi milli hasılanın küçük bir bölümüyle yetinmek zorunda kalan köylülerin gelirlerini artırmak için bu avantajları dikkate alınmalıdır. Her yıl bu aylarda düzenli olarak yinelenen festivaller yapılmalıdır. Festivallerde cirit gösterileri, yarışmalar düzenlenmeli, Revan Seferi’nin Kars menziline atfen doğa yürüyüşleri programlanmalı, literatürde giderek önemi artan seferler ve menzilnameler üzerine paneller gerçekleştirilmelidir dedi.
Başkan Özfer Koçak, önümüzdeki yıl rotayı yeniden yürüyerek netleştireceklerini belirtti.
Yürüyüşe, aralarında Muzaffer Koçak, İnan Ercan, Kemalettin Özışık gibi birkaç kez Ağrı dağına başarılı tırmanış gerçekleştirmiş profesyonel dağcıların yanı sıra Gelir Müdürü Mehmet Orhan’la farklı mesleklerden ve öğrencilerden oluşan 17 kişilik bir grup katıldı.