Kars, Tarıma dayalı hayvancılık şehri
AK Parti Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç, Kars'ın tarıma dayalı bir hayvancılık şehri olduğunu ve bunun Kars'ın kaderi olduğunu söyledi.
Kars, Tarıma dayalı hayvancılık şehri
AK Parti Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç, Kars’ın tarıma dayalı bir hayvancılık şehri olduğunu ve bunun Kars’ın kaderi olduğunu söyledi. Dolayısıyla herkesin bunu kabul ettiğini ifade eden Kılıç, “Kars’ta tarım ve hayvancılıkta ne elde ediliyorsa buna kim ne kadar emek veriyorsa köylümüz, üreticimiz, emektarlarımız, şehrin de ekonomisi, yaşam standardı, hayatın akışı her şey ona göre dizayn ediliyor.” dedi.
Kılıç. buna göre da insanların bir gelecek tasavvur ettiğini ya da etmediğini, ona göre çoluk çocuğunu burada tutmak istediğini veya tutmadığını söyledi. Kılıç, “Burada eğer tarım ve hayvancılık alanında insanımıza huzur verecek, mutlu edecek, geleceğini burada kurgu etmesine müsaade edecek kadar bir üretim elde edilmez ise siz ne yaparsanız yapın özellikle imkânları hafif düzelmeye başlayan hiç kimseyi burada tutma imkânınız olmuyor.” diye konuştu.
KARS; TARIMSAL ÜRETİM OLARAK TÜRKİYE’DE 75’NCİ SIRALARDA
Bunu yaşayarak gördüklerini de belirten Kılıç, “Özellikle 1980’li yıllardan sonra artık burada üretim yapma kudretinde gücünde olan gençlerimiz başta olmak üzere karınları doymayınca kendilerine burada gelecek kurgulayamadıklarını kabullenince öncelikle onlar buraları terk etmek durumda kaldılar. Herkesin bildiği gibi köylerimizde sadece yaşlı insanlarımız veya batıya veya başka yerlere gitmeye imkânı olmayan insanlarımız kaldı. Kars; tarımsal üretim olarak Türkiye’de 75’nci sıralarda. Oysa hayvansal değer olarak Türkiye’de 5’nci sırada. Sıkıntı nedir? Siz 5. sırada ki bir hayvan varlığınızı Türkiye’de 75. sırada ki bitkisel üretiminizle karşılamaya çalıştığınız bir alandasınız. Dolayısıyla yem üretilemiyor burada. Mera hayvancılığında da insanlarımız çıkmaya başladığı zaman ve eskisi kadar üretime devam ettiğiniz takdirde ekonomik hayvancılık yapmanız, kendi karnınızı doyurmanız, çocuklarınıza gelecek kurmanız mümkün olmuyor. Çünkü batı da yurt dışında pahalı üretilen yemlerle siz burada hayvanınızı beslemeye çalışırsanız sizin emeğinizde pahalı bir istihdama dönüşemeyince gelir elde edemiyorsunuz.” şeklinde konuştu.
HER DAĞDA TAŞTA, HER SULAK ALANDA BU YÖNDE BİR GAYRET VAR
Bunun tek yolunun tarımsal üretimi arttırmaktan geçtiğini belirten Kılıç, “Bunun iki yolu var yine. 1- tarımda makineleşmeye geçeceksiniz, 2- sulanabilecek alanlarınızın tamamını sulamaya açacaksınız. Bu ikisini yapmadığınız takdirde bu alanda verim elde etmeniz, sürdürülebilir bir yaşam kurmanız mümkün olmuyor. İşte bunlardan bir tanesi Kars’ta barajlara başlamış olduğumuz arazi toplulaştırmalarla, sürdürmeye devam ettiğimiz sulamalarla bunu taşlandıracağımız bir sürece başladık. Şuan da hızla barajlarımız yapılıyor. Arazi toplulaştırma ihalelerimiz yapıldı yapılıyor. Ve hızla sulama yapmaya gayret sarf ediyoruz. Bu en önemli girdaplardan hayvancılığın rantabl ve ekonomik yapılamamasında ki en önemli engeli tabi bu bir günde üç günde olacak şeyler değil. Önce bunu tasavvur etmek, anlamak, bu yolda yoğunlaşmak gerekiyor. AK Parti hükümetleri ile beraber ülkenin genelinde olduğu gibi Kars’ta da bu artık en öncelikli projemiz haline geldi. Şehirde özellikle yaşayanlar pek fark etmiyor. Ama her dağda taşta, her sulak alanda bu yönde bir gayret var. Barajlar yağılıyor, sulamalar yapılamaya çalışılıyor, küçük sulamalar yapılıyor. Hayvan içme suyu göletleri yapılıyor. Bunlar birden ortaya çıktığı zaman bu bahsettiğim en önemli sıkıntılardan ikisinden birini ortadan kaldıracağız. O da sulama. İkincisi bu.” dedi.
ÜRETİMLERLE MALİYETLERİMİZİ DÜŞÜRECEĞİZ
Tarımda alan ne kadar iyi olursa olsun mekanizasyonun getirememesi durumunda üretimlerin hiçbir zaman istenilen kadar yükselmediğini de kaydeden Kılıç, “1960’lı yıllardan sonra bu tarım devrimi ile beraber dünya bunu fark etti. Ve o yıldan bu yıla dünya da ki tarımsal üretim yüzde 150 arttı. Yani eskiden bir kilo buğday üreten dünya 2,5 kilo üretmeye başladı. Bu toplam 50 yılda oldu. Ama Türkiye bunu gerçekleştiremedi. Bu tarım devrimine ayak uyduramadı. Şimdi bunu fark etti. Aslında şuan da müthiş bir avantaja sahibiz. Dünya bütün üretimle5rini arttırdı. Belli bir noktaya getirdi. Biz henüz bunu yapamamışız. Şimdi yaparsak eğer önemli bir avantaj elde edeceğiz. Üretimlerle maliyetlerimizi düşüreceğiz. Dünya ile rekabet edeceğiz. Ama öncelikle kendi insanımızın ihtiyacı olan tarımsal ve hayvansal üretimi daha rantabl, daha ekonomik, daha sürdürülebilir ve maliyeti daha düşük elde edeceğiz. Bu kırsal alanda tarımsal faaliyetlerinin desteklenmesine yönelik bu projenin ana gayesi budur. Bizim insanımızı daha az emekle, daha düşük maliyetle bu mekanizasyonu kullanarak ürün elde etmesi. Aşağı yıkarı her yıl ortalama 3 milyon TL civarında Kars’ta bu alanda destek verildi. 3 milyon TL önemli bir para. Kars ölçeğinde ki bir il için oldukça yüksek bir rakamdır. Kars aslında Türkiye’de büyüklük olarak çok aşağılarda nüfus sayısı olarak bilinir. Ama tarımsal bu manada destek alan 30’ncu sıraya kadar yükseldi. Hükümetimiz var olsun. Devletimizin kudreti artsın. Önce taşradan başlamak üzere bunu insanına seferber edecek. Kars bu manada bu destekleri en iyi alan illerden bir tanesidir.” diye konuştu.
DESTEKLER BÖLGEYİ KALKINDIRACAK
Tarımsal makinelerle üretimin arttırılabileceğini, insanımızın yaşam standartlarını bu şekilde yükseltebileceğini vurgulayan Kılıç, “Böylelikle verimimizi arttıracağız. Ve daha verimli, daha sürdürülebilir, daha ekonomik bir hayvancılık yapacağız. Öyle güzel makineler var ki aslında. Emin olun bende tarımın ve hayvancılığın içerisinde olmama rağmen halen ir çoğunun ne işe yaradığını bilmediğimiz makineler bunlar. Türkiye hükümetimizin vermiş olduğu bu desteklerle ve aynı zamanda bu tür makinelerin üretilebilmesinin ve bu teknolojinin gelişmesinin de önünü açtı. Önemli bir katkı sundu. Eskiden bu makinelerin hepsinde özellikle üretimcilerimiz yabancı markalar yazardı. Şimdi şükürle olsun artık bunlarda Türk isimlerini görmeye başlıyorsunuz. Bu da ayrıca ülkemizin çok önemli bir kazanımıdır. Türkiye bunu kendi içinde yapmıyor. Aynı zamanda komşu ülkelere bu tür tarımsal alanda teknoloji desteği isteyen ülkeleri de destek oluyor. Geçenlerde Tunus’ta yine tarım bakanlığımızın ve devletimizin yapmış olduğu bir destekle ile makine ekipmanını sadece Kars’ta, Ardahan’da, Iğdır’da değil. Türkiye komşu ülkelerde d yapıyor. Orda da gittik bu dağıtımları yaptık. Ve gururlandık. Türkiye kendi ürettiği teknolojik ürünlerini ihtiyacı olan mazlum, fakir, fukara ve dost kardeş ülkelere giderek onun heyecanını da almaya başladı.” ifadelerini kullandı. Kılıç, tarım ve hayvancılığın meşakkatli, zor, emeğe dayalı bir uğraş olduğunun bilindiğine de dikkat çekerek, “Oradan kazanılan her kuruş çok kıymetlidir. Oradan kazanılan her kuruş bu ülkede kıymeti bilinen bir katma değerdir. Ve bunun arttırılması lazım. Bu desteklerimizle inşallah bu artacak.” dedi.
ÜRETEN KIYMETLİDİR
Kılıç daha sonra şunları söyledi:
“Tarımsal ve hayvancılık destekleri AK Partiden önce yine yapılıyordu. Ama AK Partiden sonra mesela Kars’ta hayvancılık destekleri 2002’den 2013 yılına geldiğiniz zaman o 10 yılda yüzde 5 bin arttı. Yani 50 kat arttı. Bunun ne önemi var? Bitkisel üretimde ki destekler arttığı zaman Karslı, Ardahanlı, Iğdırlı bundan yararlanamıyor. Muşlu, Vanlı bundan çok yararlanamıyor. Niye? Bizim üretimimiz tarım değil. Bizim üretimimiz hayvancılık. Burada ki desteklerin artması lazım. AK Partiden önce tarımsal alanda yapılan desteklerin içerisinde ki hayvancılık desteklerinin toplamı yüzde 4’tü. Dolayısıyla Kars’a, Ardahan’a, Muş’a gelen rakam çok düşüktü. Şimdi yavaş yavaş toplam üreticiye yapılan destek içerisinde hayvancılık desteklerinin oranı yüzde 32’ye çıktı. Bu Kars’a gelenin 50 kat artmasına sebep oldu ve bizimde gayretlerimizle bunu çok sık anlatarak bu bölgenin milletvekilleriyle de birlikte hareket ederek bu hayvancılık desteklerinin artmasını bizim bölgemize ne tür yararlar sağladığını daha çok anlatıyoruz. Ve her geçen gün bunu inşallah arttırmaya gayret sarf ediyoruz. Niye? Burada insanlarımız kalsın, üretsin, Kağızman’ı sahiplensin, Sarıkamış’ı sahiplensin, Arpaçay’ı, Digor’u, Iğdır’ı, Ardahan’ı, Selim’i sahiplensin. Buralarda dursun. Geleceğini burada kursun. Ve ülkeye burada üretsin. Üreten kıymetlidir. Her zaman üretilen yere herkesin gözü bakar. Tüketim herkesin yapabileceği bir şeydir. Ama üretim emek isteyen, gayret isteyen bir şeydir. Biz şimdi ona destek oluyoruz. 2.5 milyon civarında bir destek. Çiftçimize çok mudur, azdır. Her yıl arttırmaya gayret sarf edeceğiz.”