Kars CHP, 30 Ağustos’u kutladı!

Volkan KARABAĞ

Hükümet Konağı önünde gerçekleşen etkinlikte CHP Kars İl Başkanı Taner Toraman Atatürk Anıtına çelenk koydu. Dev Türk Bayrağının açıldığı etkinlikte Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından CHP Kars İl Başkanı Taner Toraman basın açıklaması yaptı.

Başkan Toraman’ın yaptığı açıklama şöyle:

“30 Ağustos, askerî bir zafer olmasının da ötesinde "Kayıtsız şartsız milletin olacak egemenliğe "aralanan tarihî bir dönüm noktasıdır. Bu nedenledir ki tüm cumhuriyetçilerin ve demokratların, herkes için adalet ve huzur talep edenlerin ülkemizin içinden geçtiği bu karanlık dönemde, "vazgeçtim" deme lüksü yoktur. Tek adam rejimine karşı kararlılıkla "Demokratik, Laik ve sosyal bir hukuk devleti "ülküsünü savunacak; Atatürk'ün kimsesizlerin kimsesi olarak nitelendirdiği cumhuriyetimizi demokratikleştireceğiz. Milli bayramlar, toplumlarda ulus bilincini oluşturan, bütün bireyleri aynı duygu ile birlik olmaya sevk eden törenlerdir. Bizim milli bayramlarımız dolayısıyla milli birlikteliğimiz, ulus olma bilincimiz saldırı altında. Bu saldırı, Konya’da yapılan törende İstiklal Marşı okunurken ayağa kalkmama eylemi ile başlamıştı, şimdi milli bayramlarda yapılacak törenleri kısıtlamaya kadar geldi.

İçişleri Bakanlığınca valiliklere gönderilen 30 Ağustos Genelgesinde, 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın sadece çelenk sunma töreniyle sınırlı tutulması, bu törene de TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerden, şehit ve gazi derneklerinden birer temsilci ile halkın temsil edilmesi istenmektedir. 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızın kutlamaları halka yasaklanmıştır. Genelgede, bu yasağın uygulama yükümlülüğü de “30 Ağustos Zafer Bayramımızın 98’inci yıl dönümü münasebetiyle belirtilen program dışında herhangi bir etkinlik yapılmasına müsaade edilmemesi” ifadesi ile vali ve kaymakamlara verilmiştir. Bir vatandaş çıkıp da 30 Ağustos Zafer Bayramı benim milli bayramımdır, ben bunu kutlayacağım derse ne olacak, vali veya kaymakam ne yapacak? 30 Ağustos Zafer Bayramı’mızı kutlamaya kalkan vatandaş/vatandaşlar dövülecek mi, derdest edilip gözaltına mı alınacak, hapse mi atılacak, ne gibi bir ceza verilecek.

Konunun diğer yönü ise, bu yasaklamadan kim/kimler ne gibi bir yarar sağlamaya çalışıyor, nereye varmayı amaçlıyor? Milli, bayrama yönelik bu kısıtlama ilk değil, bundan önce de milli bayramlarımıza yönelik kısıtlamalar olmuştu. Kurucumuz Büyük Önder Atatürk’e beddua etmekle bu toplumun yapısını değiştirmeye çalışanların beklediği yarar, herhalde hesap vermekten kaçmak olmalı. Galiba bunu için de birçok şey göze alınmış çünkü hiçbir yönetim milli bayramla ilgili “program dışında herhangi bir etkinlik yapılmasına müsaade edilmemesi” ifadesini kullanmaz, kullanamaz. Etkinliğin niteliği yani toplumsal yaşama zarar vermesi, insanlarda olumsuz davranış, duygu oluşturması gibi bir nitelik de söylenmiyor. İyi ya da kötü, doğru ya da yanlış önemli değil, bizim belirlediğimiz etkinlik dışındaki her türlü etkinlik yasak deniyor. Sebep Korona virüs salgını ise, 15 Temmuz’da, Ayasofya’nın ibadete açılması törenlerinde bu tehlike söz konusu değil miydi?

Bu genelgeye kim/kimler sevinmiştir sorusuna gelince; ülke içerisinde “Keşke Kurtuluş Savaşı’nı Yunan kazansaydı” diyenler çok sevinmiştir. Atatürk ve Cumhuriyet düşmanları da çok sevinmiştir. Ülke dışında ise önce Yunanistan çok sevinmiştir çünkü 30 Ağustos 1922 tarihi Yunan ordusunun kesin mağlubiyetinin kabul tarihidir. Sonra İngilizler, Fransızlar, İtalyanlar kısaca İtilaf Devletleri sevinmiştir. 30 Ağustos 1922 tarihi, onların Türkiye üzerindeki emperyalist emellerinin yok olduğu tarihtir. Bunların dışında bir de Türkiye’yi bölmek, parçalamakla ilgili hayaller kuran ülkeler ve onlarla işbirliği içinde olanlar sevinmiştir. Bu duygu ve düşüncelerle, başta 30 Ağustos Zaferi'ni kazanan ve büyük dehasıyla anti-emperyalist mücadelenin sonucunda ülkemizin geleceğine ışık tutan Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi rahmetle anıyor ve gazilerimize şükranlarımı sunuyorum.”