Kars Barosundan Dünya İnsan Hakları Günü açıklaması
Kars Barosu İnsan Hakları Komisyonu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yazılı basın açıklaması yaptı.
Volkan KARABAĞ
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmesinin üzerinden 73 yıl geçtiğinin anımsatıldığı açıklamada, “Bildirgenin ilan edildiği 1948 yılında, II. Dünya Savaşı’nın yıkıntıları arasında uluslararası toplum tarafından “özgürlük, adalet ve barış” için insan onurunun ve haklarının tanındığı evrensel bir düzen kurulmasına karar verildi.” denildi.
Kars Barosu İnsan Hakları Komisyonu’nun yaptığı açıklama şöyle: “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, tüm insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı özgür, onurlu ve haklar bakımından eşit doğduğunu ilan etmektedir. Buna göre herkes, ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka bir kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir denilerek tüm insanlığın hak ve özgürlükleri güvence altına almıştır.
Evrensel Bildirgenin ilanından sonraki yıllarda tüm dünyada insan hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik uluslararası mekanizmalar oluşturulmuş ve işletilmeye başlanmıştır. Öyle ki, artık insanlık suçu işleyenlerin yargılanabileceği uluslararası mahkemeler kurulması sağlanmış, tüm bu gelişmelerin anlam ve öneminin Dünya kamuoyunca paylaşılması, insan haklarının korunması ve güvence altına alınması konularında bütün insanların bilgilendirilmesi, insan hakları bilincinin yaygınlaştırılması amacıyla Evrensel Bildirge’nin kabul edilişinin yıl dönümü olan 10 Aralık, “Dünya İnsan Hakları Günü” olarak kabul görmüştür.
İnsan Haklarının korunması, geliştirilmesi ve olabilecek insan hakları ihlallerine karşı duyarsız kalınmaması konularında birçok ülke ile birlikte ülkemizin de imza atarak taraf olduğu, 10 Aralık 1948 tarihinde yayınlanan “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi” bundan 73 yıl önce yayınlanmış olmasına rağmen, bu konuda hala bir dönüm noktası olma özelliğini koruduğu hepimizin malumudur.
Dünyanın değişik bölgelerinden çeşitli hukuki ve kültürel geçmişe sahip temsilciler tarafından hazırlanan Beyanname, evrensel değerler ile tüm halklar ve tüm uluslar için ortak bir başarı standardı belirlemektedir. Her insanın insanlık onuruna eşit değer verir. Beyanname sayesinde, milyonlarca insanın insanlık onuru tanınmış ve daha adil bir dünyanın temelleri atılmıştır. Beyanname taahhütleri henüz tam olarak yerine getirilmemiş olsa da, zaman testine dayandığı gerçeği, eşitlik, adalet ve insanlık onuruna sahip uzun ömürlü değerlerin kalıcı evrenselliğine kanıttır.
Temel Hak ve Hürriyetler noktasında ülkemizde son yıllarda yaşanan gelişmeler önemli ve umut vericidir. Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkının tanınması, temel hak ve hürriyetler noktasında önemli bir adım olmuş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuruların ciddi şekilde azalmasını ve meselelerin iç hukuk yoluyla çözülmesini sağlamıştır. Ancak ülkemiz, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini, Avrupa İnsan Hakları Bildirgesini ve temel hak ve hürriyetlerle ilgili diğer uluslararası sözleşmeleri kabul etmiş ve taraf olmasına rağmen, insan hakları ihlalleri konusunda maalesef sıkıntılar yaşamaya devam etmektedir.
Özellikle, Anayasamızda temel bir hak olarak yer almasına rağmen, toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkında ülkemizde uygulanan sıkı tedbirler, toplantı ve gösteri yürüyüşü yapanlara güvenlik güçlerinin yaptığı müdahaleler ciddi hak ihlallerine neden olabilmektedir. Diğer taraftan yargılamaların hala makul sürelerde tamamlanamaması, Yargı Bağımsızlığı konusunda gerekli önlemlerin alınmaması ve reformların hızlıca hayata geçirilmemesi adil yargılanma hakkı açısından sıkıntılara yol açmaya devam etmektedir.
Yine ülkemizde son yıllarda artan kadına karşı şiddet ve cinsel istismar olayları, bu alanlardaki yasal düzenlemelerin yetersizliğine işaret etmekte, uluslararası sözleşmelerin öngördüğü şekilde yasal düzenlemelerin yeniden ele alınması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Her birey insan hakları konusunda, temel hak ve hürriyetlerini bilme noktasında yeterli bilgiye ve bilince sahip olmalıdır. Bu bilincin oluşturulması konusunda, ilgili kurum, kuruluş ve kurulların, tanıtıcı, eğitici faaliyetlerde bulunması, bireylerin hakları konusunda bilgilendirilmesi önemlidir. Bu eğitimlerin de bireylere okul çağında iken verilmesi, eğitim politikalarının bu doğrultuda şekillendirilmesi, bilinçli ve haklarını bilen bir toplum oluşturulması açısından önemli ve değerli bir adım olacaktır.
1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 95. maddesi gereğince Barolara "hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak" görevi verilmiştir.
Bu sorumluluğun gereği olarak İnsan haklarına dayalı, temel hak ve özgürlüklerin güvence altında olduğu demokratik bir ülke için çabalamaktayız.
Kars Barosu İnsan Hakları Komisyonu olarak; insan hak ve özgürlüklerinin herkes için tüm yönleriyle korunup hayata geçirildiği bir gelecek için 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününü kutlarız.”