Kars, 2023’e hazırlanıyor

Kars, 2023’e hazırlanıyor

Kars Valisi Günay Özdemir, Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta, Rektör Prof. Dr. Sami Özcan ile Türkiye Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Hüseyin Öztürk, Program Yapımcısı Sami Altınkaya’nın “Uluslararası Kültür ve Turizm Günleri” ile ilgili sorularını cevapladı.

KARS ANTLAŞMASININ İMZALANDIĞI BİNA

Kars Valisi Günay Özdemir: Kars anlaşmasının imzalandığı bina şuan da valilik binası olarak kullanılmakta. Kars antlaşması aslında ulusal anlamda da, uluslar arası anlamda da çok önemli bir anlaşma. Hele hele Türkiye Cumhuriyeti için ilk anlaşma olması da ve doğu sınırımızın belirlenmesi anlamında da çok önemli bir anlaşmadır. Ve biz bu tarihi binamızı, anlaşmanın imzalandığı masayı halen valilik olarak koruyoruz. Ve bu konuda da bunu gelecek nesillere de aynı şekilde aktarmayı düşünüyoruz.

2023 YILINA KARS’I ÇOK DAHA RAHAT VE ÇOK DAHA GÜZEL BİR ŞEKİLDE HAZIRLAYABİLİRİZ

Sunucu Sami Altınkaya: Peki bu tarihi kültürel miras ülkede katma değere nasıl dönüşür?

Kars Valisi Günay Özdemir: Şuanda da aslında Kars’a kışında yazında insanlar uluslar ve uluslar arası anlamda geliyorlar. Kars baktığımız zaman anı harabeleri ile milattan önce 5 binli yıllardan itibaren 20’nin üzerinde bir medeniyetin oluşturduğu, bir medeniyetin yaşadığı bir kentimizdir. Onun dışında Kars kalemiz. Ve Kars kalesinin etrafında tarihi bir alan var. O alanın düzenlenmesi ve buna benzer şuan da ki binamızla beraber bu sokağımızın düzenlenmesi ve bunları da eğer biz iyi bir şekilde, ihtiyaçlara göre düzenleyebilirsek 2023 yılına Kars’ı çok daha rahat ve çok daha güzel bir şekilde hazırlayabiliriz diye düşünüyorum.

KARS KENDİ TARİHİNİ VE KÜLTÜRÜNÜ ÇOK İYİ TANITAMAMIŞ BU KONUDA TANITIM EKSİKLİĞİ OLAN BİR İLİMİZDİR

Sunucu Sami Altınkaya: Peki şimdi 2014 yılında Kars uluslar arası kültür ve turizm günleri etkinliklerini bu yıl ki ev sahipliğini yapıyor. Bunun Kars için anlamı ne sizce?

Kars Valisi Günay Özdemir: Kars kendi tarihini ve kültürünü çok iyi tanıtamamış bu konuda tanıtım eksikliği olan bir ilimizdir. Kafkas üniversitesi dendiğinde sanki Azerbaycan’da veya Bakü’deymiş gibi anlaşılıyor. Kars anlaşmasının imzalandığı bina olarak bu bina var mı yok mu birçok kişi bunun farkında değil. İşte manevi anlamda Ebul Hasan harakni Hz. bulunduğu ve Mevlana Hz. hocalığını yapmış bir muhterem zatın bulunduğu bir yer... Bunlar anlamında baktığımızda Sarıkamış hem şehitler olarak hem de kış turizmi açısında çok önemli bir kentimizdir. Ve son yıllarda da Sarıkamış hem şehitler olarak hem de kış turizm anlamında önemli bir adım attı. Ve bu konuda ön plana çıkmaya başladı. Bunun ben ileride çok daha adımlarla desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sadece turizm anlamında bir alanın değil onun dışında buraya gelen insanların çok daha farklı alanları görebilecekleri mekânlar oluşturmamız gerekiyor. Bununla ilgili de şuan da belediye başkanımız, üniversitemiz ve halkımızla beraber böyle bir çalışma içerisindeyiz. Yani geldiğimizde bir hafta içerisinde hoşgeldine gelen bütün sivil toplum örgütleri, vatandaşlarımızdan aldığım bütün intibalar bu yönde. Herkes aslında buna hazır. Ve böyle bir belki koordinasyon bekliyorlar. Böyle bir öncülük bekliyorlar. Biz de bu konuda halkımızla beraber böyle bir görevi yapmaya hazırız. Kars antlaşmasının gençlerimize ve ulusal anlamda insanlarımıza hatta bölge insanlarına çünkü bölgede ki diğer devletlerinde önemli bir antlaşmasıdır. Bölge insanlarına da bu antlaşmanın tanıtılması gerekiyor. Belki bununla ilgili hükümet konağının yani valilik binasının Kars antlaşmasına uygun bir şekilde dizayn edilmesi gerekebilir. Bunu şuanda tartışıyoruz. Bunu da herhalde böyle bir halka açma dediğiniz anlamda halka da açılabilir.

SİZİN PENCERENİZDEN NASIL GÖRÜNÜYOR?

Sunucu Sami Altınkaya: Kültür ve turizm etkinlikleri Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yine sizin mimarlığınızda yapılıyor 3–4 yıldır.  Bu senede Kars’ta. Birkere bu etkinliğin ketin tanıtılması ve kendini Türkiye’ye ve dünyaya anlatması adına da önemli bir vasfı olduğunu düşünüyorum. Böyle bir eksiklik var çünkü. Sizin pencerenizden nasıl görünüyor. Bu etkinliğin anlamı ne Kars için.

KARS’I BİRAZ DAHA GENİŞ TUTTUK

Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Hüseyin Öztürk: Türkiye moda ve hazır giyim federasyonu 23 dernek, 7 bin üye, 750 bin 800 bin civarında çalışanla Türkiye’nin dört bir tarafında 50 milyar dolar işlem hacmi olan deri konfeksiyon hazır giyim moda ve tekstili içeren sektörlerin kuruluşudur. Yani bizim çalışanımızı 4’le çarptığınızda yaklaşık 2 buçuk milyon gibi bir kişiye ekmek, aş, iş veriyoruz. Bunun dışında 94 tane ön lisans programı ve fakültemiz var yine sektöre hizmet veren. Geçen yıl 9. ayda bir çalışma yaptık. Bu yönetim kurulunda ki arkadaşlarımızla  birlikte aldığımız bir karadır. Anadolu’da ki kadim şehirlerin ticari potansiyelini, tarihi dokusunu ortaya çıkartma adına tarihi defileler düzenleme kararı aldık. Ve ilkini Adıyaman’da yaptık. Güneş Nemrut’tan doğar. Sonra Urfa’da göbekli tepe defilesi yaptık.  Bunların tamamı bizim ve üniversite ile çalışmalarımızdan kaynaklı. Tarihi dokunun o döneme ait figürlerinin öncelikle kumaşa sonra giysiye, sonra kostüme ve sunuma kadar yapılmasını içeriyor. Arkasına Antep’te 1453 İstanbul defilesini düzenledik. Ve 4. Kars’ta yaptık. Kars’ta yaparken Kars’ı biraz daha geniş tuttuk. Ve etkinliği zenginleştirdik.  Doğu Anadolu bölgesi yorgun şehirlerle ama tarihi şehirlerle doludur. Mekânlarımız çok fazla, insanımız beklenti içerisinde, yorgun ve büyük şehirlerimizde buradan göçenler hep Ankara günleri, Erzurum günleri, Kars günleri gibi çeşitli günler yapıyor. Biz dedik ki bunu zenginleştirerek yurdunu seven, memleketini seven, şehrini seven herkes gelsin şehrinde bu etkinliği yapsın. Bunu uluslar arası maratonundan Guinness rekorlar kitabına girecek kaşarına kadar, âşıklar gecesinden, gökyüzü gözlem şenliğine kadar ve doğu Anadolu çocukları hep kavganın içinde büyüdükleri için bir vesile ile çocuk parkları, çocuk tiyatrosu, çocuk sineması gibi birçok anlamı etkinliği Kars’a yapmak istiyoruz. Sadece Kars değil Türkiye’nin her bir taşı bizim için önemlidir. Biz üretimin içerisindeyiz. Bunun için her tarafa dokunmak istiyoruz. Bu anlayışla yola çıktık ve zenginleştirdik.

HER İNSANIN HAFIZASINDA KENDİNİ DOĞRU BİRİKTİRDİĞİ, DOĞDUĞU YER MUTLAKA VARDIR

Sivil toplum örgütleri sadece kendi alanında kendisinden ibaret olmamalı diye düşünüyoruz. Hayata ilişkin altını çizeceği, dokunacağı bir yere dokunarak birden çok yeri hareketlendirecek etkinlikler yapması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bizim ülkemizde tespitimiz şudur. Güven, samimiyet ve iletişim sorunu var. Onun için biz diyoruz ki bölge halkının öncelikle kendine güvenmesi, tüm beklentileri kendi potansiyelini ortaya çıkartarak yapması sonra bu güveni sinerjiye dönüştürerek ve iletimle diğer illere, ilçelere, ülkeye eğitimden üretime kadar köyünden şehrine kadar her tarafa yansıtmalıdır.   Çünkü insan yaşamını birbirini tamamlayarak doyuruyor, dolduruyor. Dolayısıyla biz de sabahtan akşama kadar kamu kurumları, özel sektör hepsi aslında birbirine hizmet etmek için var. Biz buna dokunmaya çalışıyoruz. Her insanın hafızasında kendini doğru biriktirdiği, doğduğu yer mutlaka vardır. Ben de bunlardan birisiyim. Tabi ki buranın benim için anlamı çok büyük. Ama ben ülkemi çok seviyorum. İki km. mesafede ki köyün zenginliği Avrupa’da belki birçok ülkede olmayan zenginliği var. Biz bunu su yüzüne çıkartmak durumundayız.

SARIKAMIŞ GERÇEKTEN DE KARS İÇİN ÖZELLİKLE KIŞ TURİZMİ İÇİN OLMAZSA OLMAZ İLÇELERİMİZDEN BİR TANESİDİR

Kars Kafkas Üniversitesi Rektörü Sami Özcan:  Böyle tarihi bir binanın önünde gerçekten de Türkiye cumhuriyetinin bağımsızlık temellerinin ilk atıldığı ve Türk milletini Anadolu’ya ilk girişinin yapıldığı il olması ve bu ildeki üniversitede rektör olmaktan ben gurur duyuyorum.

Aynı zamanda tabi ismi Kafkas Üniversitesi, Kars’ın Kafkas Üniversitesi yalnız. Kardeş Azerbaycan devletinin başkentinde de bir Kafkaz Üniversitesi var. Genellikle bazen karışıyor. Onlar Kafkaz üniversitesi bizim Kars Kafkas üniversitesi Türkiye’nin orta Asya’ya ve Kafkasya ya açılan penceresinin bulunduğu bir ildeki üniversitedir. Tabi bölgeye ilerisi için düşünülerek isim verilmiş üniversite. 1992 yılında kurulmuş olan bir üniversite. Kurulduğunda iki fakülte bir yüksek okul ile Atatürk üniversitesine bağlıydı. 1992’de üniversite oldu. Daha sonra biz 2010 yılı itibari ile görev geldik. 2010 yılında 5 üniversiteye hizmet veren üniversite şuanda 10 fakülte,3 yüksek okul, 5 meslek yüksek okulu ve bir devlet konservatuarı ile Kars’a ve ülkemize hizmetlerini sürdürmektedir. Bu 3 fakültemiz henüz aktif değil. Bunlardan bir tanesi Sarıkamış ilimizdedir. Sarıkamış gerçekten de Kars için özellikle kış turizmi için olmazsa olmaz ilçelerimizden bir tanesidir. İnşallah devletimizin imkânlarıyla bunlar çok daha iyi bir düzeye gelecektir diye umut ediyorum.

NEDEN KAFKAS ÜNİVERSİTESİ?

Sunucu Sami Altınkaya: Şimdi tercih dönemine gireceğiz, sınav dönemi böyle yoğun bir şekilde konuşuluyor, burada öğrenciler sizi seyrediyor. Ben geleyim neden Kafkas üniversitesini yazayım tercih listeme?

Kars Kafkas Üniversitesi Rektörü Sami Özcan: Tabi ki Kars belki iklim olarak soğuk bir ama gerçekten de misafirperverliği ile yaklaşık 5 yıldır burada görev yapan birisi olarak bu üniversitenin rektörü olarak konuşuyorum. İnsanlar kendi evleri gibi bilsinler.  Onlar biz emanettir. Ve bizim çocuklarımızdır. Gelsin burada okusunlar. Deminde söylediğim gibi Kafkasya’ya açılan penceresidir Türkiye cumhuriyeti devletinin. Burada komşu ilçelerle olan ilişkilerimizde bizim oldukça üst düzeydedir. Oralara turistik amaçlı geziler vs. yapılabilir. Bir tarih kentidir, kültür kentidir Kars. Üniversitemizin çok önemli hastanesi var bizim. Bu aynı zamanda Kars’ta değil inşallah önümüzde ki yıllarda tüm Kafkasya ya da halen bunu gerçekleştiriyoruz. Belki tam olarak değil. Ama Nahçıvan bölgesinden Ahıska’dan yine hastalarımız var. Doktorlarımız tedavi ediyor. Üniversite öğrencilerimizin çok güzel gayet hoş bir kampusu var.  5 bin dönüm yani 5 milyon metre karelik ve Kars çayının da içinden geçtiği çok güzel bir kampüsümüz var. Daha henüz tamamlayamadık.

HAYALİNİZ DE NASIL BİR KAFKAS ÜNİVERSİTESİ VAR?

Sunucu Sami Altınkaya: Sizin bu beş yılda ki hedefiniz ne sayın rektörüm? Hayaliniz de nasıl bir Kafkas üniversitesi var?

Kars Kafkas Üniversitesi Rektörü Sami Özcan: Kars yıllarca sınır ili olmaktan, son durak olmaktan usanmış, bıkmış. Ama son yıllarda önemli ivme katedilmiş. Bir Kafkas üniversitesin trilyonlarca bütçesini olması Türkiye cumhuriyetinin bir iddiasıdır. Burada göçü önleyeceğiz, burada ki insanlara istihdam oluşturacağız, insanı eğiteceğiz. Dolayısıyla bölge ülkelerine önderlik edecek, onlarla kamu diploması adını verdiğimiz ikili ilişkilerimizi arttıracak çok önemli yatırımlar yapmışız. Meslek yüksek okullarımızda turizmle ilgili ve devletimizin gerçekten çok önemli yatırımları var. Bir kültür kongre merkezimiz var. İnşallah bu sene yapılacak, onkoloji hastanemiz var, nükleer tıp merkezimiz inşaatı devam ediyor. Gençlerimize yönelik yüzme havuzumuz var. Yani çok önemli yatırımlarımız var bu konuda. Tabi devletin imkânları ölçüsünde olacak şeylerdir. Bize de bu konuda gençlerimizi bu yönde onlara bir vizyon, hedef belirleyip ülkenin hizmetine sunmak diye düşünüyorum.

BUGÜN TÜRKİYE’NİN EN ESKİ ŞEHRİ GADİM ŞEHİR DENİLEN ŞEHİRLERDEN BİR TANESİ HATTA BİRİSİ KARS’TIR

Sunucu Sami Altınkaya: Murtaza başkan şimdi bir etkinlik gerçekleştiriliyor burada. Kültür ve turizm etkinliği. Bu etkinlik şehrin hakikaten tanıtımı açısından da çok önemli. Tabi bu şehrin daha yaşanılabilir bir şehir olması adına sizce somut olarak ne yapmak lazım? Ve bu tanıtımı nasıl arttırmak ve adınızdan nasıl çokça söz ettirmek lazım?

Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta: Bilinmesi gereken bir gerçek var ki bugün Türkiye’nin en eski şehri Gadim şehir denilen şehirlerden bir tanesi hatta birisi Kars’tır.  Milattan 9 bin yıl öncesine dayanan geçmişi ve bin 500 yıllık bir geçmişe dayalı Balk mimarisiyle süslü güzel bir şehir. Ancak sıkıntımız nerede? Sıkıntımız tanıtım ve reklam eksikliğimiz var. Yani Kars denildiği zaman mesela dışarıdan hayvancılık bölgesi olarak tarım bölgesi olarak bilinen bir yerdir. Halbu ki önemli bir tarih ve kültür merkezidir. Önemli turizm potansiyelinin olduğu bir ildir. Bugün bu gadim şehir olma özelliğiyle muhtelif uygarlıklara ev sahipliği yapmış. Yani bugün tarih ve edebiyat denildiği zaman akla dede korkut hikâyeleri gelir. Dede korkut hikâyelerinin çıktığı şehirdir burası.

BU TARİHİ VE KÜLTÜREL MİRAS NASIL KATMA DEĞERE DÖNÜŞÜR?

Sunucu Sami Altınkaya: Peki bu tarihi ve kültürel miras nasıl katma değere dönüşür?

Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta: Bu tarihi ve kültürel miras bu tür etkinliklerle bir şekilde tanıtımını yapacağız, reklamını yapacağız. Başka şansımız yok. Kars kalesi eteklerinde bulunan çok önemli zat diyebildiğimiz Ebul Hasan Harakani Hz. Kars’ta ki varlığı Kars için bir şanstır. Ben tanıtımlarda diyorum Sarıkamış şehitliğimiz var oluşuyla bir Çanakkale’dir. Bunları tanıtacağız. Ebul Hasan Harakani Hz. var oluşuyla bir Konya’dır.  Mevlana’nın üstadıdır. Bunları tanıtacağız. Anı harabelerini tanıtacağız. İşte Kars’ta olan bu tabyaların tanıtımını yapacağız.

YENİ YAPILAR MI GALİP GELECEK TARİHİ KÜLTÜREL YAPILAR MI GALİP GELECEK?

Sunucu Sami Altınkaya: Peki, bu eski tarihi yapılarla yeni yapıların bir mücadelesini gördüm ben caddeleri dolaşırken. Bu mücadeleden yeni yapılar mı galip gelecek tarihi kültürel yapılar mı galip gelecek?

Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta: Tarihi kültürel yapılar mı galip gelecek. Kesinlikle bozmayacağız. Bu konuda valiliğimizin de çok iyi desteği var. Özellikle şu üzerinde bulunduğumuz cadde üzerinde ki tarihi dokuyu koruyabilme adına cadde ve sokak sağlıklaştırılması adı altında çok önemli bir projemiz var. Bunların her birisi bizim için bir değerdir. Ve bu değeri koruyarak bu şehrin illa ki tanıtımını yapacağız. Layık olduğu yere taşıyacağız.

KARS ÇAYINI KARS’IN GERDANI GİBİ GÖRÜYORUM

Sunucu Sami Altınkaya: Başkanım sizden bir son hedef alalım?

Kars Belediye Başkanı Murtaza Karaçanta: Bu beş içerisinde mutlaka o hayalimi gerçekleştireceğim. Ben bu Kars’ın ortasından geçen Kars çayını Kars’ın gerdanı gibi görüyorum. Ve ayrıca Kars bulunduğu konum gereği, bulunduğu coğrafya gereği, Kafkasya’ya açılan kapısı olması gereği, Anadolu’ya Türklerin geçtiği kapı olmasından dolayı Kars insanı Karslı vefalı, cefalı, çilekeş olarak hep savaşlara sahne olmuş. Böyle bir insan topluluğu dolayısıyla bu insanlarımızın daha rahat daha refah şeyler için yaşanılabilir bir şehir için çalışmamız lazım.

KARS ŞUAN DA ÇOK ÖNEMLİ BİR NOKTAYA TAŞINDI

Sunucu Sami Altınkaya: Sayın valim Çin’den başlayıp Londra’ya giden ipek yolu yeni proje, büyük proje. Bu projede Kars aslında çok önemli bir noktada birde Bakü- Tiflis ve Kars demir yolu projesi. Bölgenin bir cazibe merkezi olması adına nasıl cazibe merkezi olur burası?

Kars Valisi Günay Özdemir: İpek yolunun, baharat yolunun Çin’den İstanbul’a ve İstanbul’da bir mısır çarşısıyla dünyaya açıldığı bir pencere olduğu zaman pazar olduğunda İstanbul bir medeniyet merkezi olmuş. Ve güzergâhta ki illerimizde o imkânlardan o gelişmelerden büyük istifadeler etmiştir. Daha sonra ümit burnun keşfiyle medeniyet farklı bir alana kaymış ekonomik anlamda. Şuan da aslında Kars- Bakü- Tiflis demir yoluyla beraber Çin’den, Pekin’den, Londra’ya demir yolu artık MARMARAY’ın da faaliyete geçmesiyle kesintisiz bir şekilde bağlandı. Ve Kars şuan da çok önemli bir noktaya taşındı. Aslında bölgenin Hakkari’den Artvin’e kadar olan bütün illerimizin demir yoluyla kesiştiği nokta Kars. Ve burası hem ulusal anlamda hem bölgesel anlamda bölgede ki ülkelerimizin ilk olarak Türkiye ile karşılaştığı bir kapı pozisyonunda. İlk intibalar biliyorsunuz çok önemlidir. Türkiye’de ki gelişmeleri aynı şekilde bütün illerimize aynı şekilde yaydığımız zaman Türkiye’nin bu refah gelişmişlik düzeyini yükselttiğimizde bölgeye çok daha güzel bir örnek olacağız. Ve burada ki belki bölgenin ihtiyaçlarını üretildiği bir nokta olacak. Yani gelecek yılların planlanmasını da biz bugünden komşu ülkelerimizle de olan ihtiyaçlarımızı da göz önün de bulundurarak hatta orada ki iş adamlarıyla da belki öyle çalışmalar yaparak, ortaklaşa burada neler yapabiliriz onların bir planlanmasını yapmamız gerekiyor. Çünkü 2015 yılında büyük ihtimalle bu demir yolu faaliyete geçecek. Biz onun hazırlığını şimdiden düşünmeye başladık. Şuan da tartışıyoruz.

2023 YILINA ÇOK DAHA FARKLI BİR BÖLGE OLARAK GİRECEĞİZ

Sunucu Sami Altınkaya: birde Ağrı- Iğdır- Ardahan ve Kars bütün bu 4 şehrin sanki bu anlamda ortak hareket etmesi beraberliği bu kültürel ve tarihi mirasta önemli bir yol oynayacak. Bu konuda neler yapılabilir.

Kars Valisi Günay Özdemir: Zaten İstanbul’da da Ankara’da da gördüğümüz şu vardı. Bölge anlamında ki illerin bir dayanışması var.  Yani Ankara’da bakıyorsunuz dernekler bir araya gelmiş. Bölge dernekleri federasyonu oluşturmuşlar. İstanbul’da faaliyet yapılırken Kars-Iğdır- Ağrı- Ardahan- ayrı ayrı faaliyet yapar. Ama bölgesel anlamda bir bakarsınız bölgesel anlamda bir ortak değerler var. Onları paylaşıyorlar. Aslında bizim motive edeceğimiz bizim aslında değerlendirebileceğimiz bir alt yapı var. Bu alt yapıyı eğer çok iyi iş birliği yapabilirsek bu İstanbul- Ankara’ya ve bu bölgede ki bu değerlerle. Ben öyle tahmin ediyorum ki 2023 yılına çok daha farklı bir bölge olarak gireceğiz.

KARS İLKLERLERDE ÖNEMLİ BİR YER OLMUŞ

Sunucu Sami Altınkaya: Sayın valim cazibe merkezi oluyoruz değil mi?

Kars Valisi Günay Özdemir: İnşallah. Zaten biliyorsunuz 1064 yılı Anadolu’ya ilk defa Türklerin girdiği bir şehir. Kars antlaşması ile Türkiye cumhuriyeti devletinin ilk yaptığı antlaşma, Kars ilklerlerde önemli bir yer olmuş. Ve bundan sonra da biz bütün uluslar ve uluslar arası anlamda ki işadamlarımızla da böyle bir şehirde her türlü faaliyeti onlarla beraber yapmayı, onlara her türlü alanda yardımcı olmayı taahhüt ediyoruz.

BURADA BİR SOSYAL BARIŞ VAR

Sunucu Sami Altınkaya: Hüseyin başkan şimdi sosyal barış diyoruz ya. Aslında bu yaptığınız etkinlik sosyal barışa da çok ciddi hizmet ediyor. Burada bir sosyal barış var. Birlikte hareket etme kültürü Kars’ta gerçekten oturmuş. Ve bozulmamış, bozamamışlar bunu. Bu etkinlik bu sosyal barışa devlet politikasına da hizmet ediyor. Ciddi anlamda destek oluyor. Ne diyorsunuz?

MEKÂNLAR YAŞAMAK ÜZERE VARDIR

Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Hüseyin Öztürk Çorap Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Öztür: Biz ülkenin üreten, ihraç eden, istihdam sağlayan ve dış ticarette fazla veren kesimindeniz. Dolayısıyla bizim ülkemizin bütünlüğü ve kendine öz güveni olan insanlardan oluşan bütünlüğü kendi enerjisiyle hareket eden bir bütünlüğü bizim açımızdan da çok önemlidir sektör olarak da, ülke olarak da baktığınız zaman kendine öz güveni olan, ekonomik bağımsızlığını kazanan toplumlarda fazla olur. Şikâyet eden yakınana kesim aslında kendisinden yakınıyor, kendisinden şikâyet ediyor. Niye? Öz güveni yoktur. Üretmiyor. Bir şeyler bekliyor. Sürekli eli açık birinden bir medet bekliyor. Bizde diyoruz ki bu tür etkinliklerle her bölgenin, her insanın, her kesin bu projenin içerisinde katacağı bir şey vardır. Kendisi de burada olmalıdır. Bende bunun içindeyim. Biliyorsunuz Anadolu’da düğünlerimiz hep halayla halay coşkusuyla olur. Halaya girende oynar. Kimin yanlış oynadığı önemli değil. Ama o coşkuyu yaşamak çok önemlidir. Biz bu ülkede olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü tarihi dokularımızla biz övünüyoruz. Bu bize miras kalmış. Peki, biz kuşak olarak bu mirasın üzerine ne koyuyoruz, ne yapıyoruz? Bugün Kars’ta yüzlerce tarihi doku kaybolmuştur. Bu bir şekilde koruma altına alınan bölgelerimiz var, binalarımız var. Onu yine biz korumuyoruz. Biz korumalıyız. Biz yaşamalıyız bunu. Kars kalesinde vermeyi planladığımız konser iptal edildi. Ben şaşkınım. Mekânlar yaşamak üzere vardır. Yaşanmalıdır buralar. Bu anlamda biz buna dokunmak, bunu yaşamak ve herkesin ortak akılda, ortak yaşam içinde olması gerekiyor.

TÜRKİYE’YE VE DÜNYAYA DA ÖRNEK BİR ŞEHİRDİR KARS

Sunucu Sami Altınkaya: Kars’ın en büyük özelliği de şuan da en çok ihtiyacımız olan şey herhalde birlik ve beraberlik. Türkiye’nin mozaik şehri aslında Kars. Farklı görüşler, farklı kültürlerden insanlar var. Ama bu insanlar burada barış içinde yaşıyor. Bence Türkiye’ye ve dünyaya da örnek bir şehirdir Kars. Buda bir çıkış yolu olabilir gibi geliyor bana. Çünkü bu olmadan yatırım, katma değer, inomasyon hiçbir şey olmaz.  Ne dersiniz?

ÇOCUKLUĞUMUZDA Kİ KARS’TA 7 TANE SİNEMA VARDI

Moda ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Hüseyin Öztürk İstanbul Çorap Sanayicileri Derneği Başkanı Hüseyin Öztürk:  Biz bir başlangıç olduk. Kars’ın önümüzde ki yıl demir yolu açılma ihtimali çok yüksek. Burada ki bütün tarihi dokuyu, ticari potansiyeli, halkın istihdamı, Türkiye’ye olacağı ihracat katkısı, döviz getirisi bunların bütünü aslında başlık başlık çalışılması gereken ve her biri kendi içerisinde muhataplarıyla oryante olacak, ciddi ders çalışılacak bir projedir. Ve buna Kars hazır mıdır onu ben bilmiyorum, çünkü bende burada misafirim. Ben buraya farkındalık ile bir projeyi getirdik, bir hayata dokunduk. Bu şehir buna layık. Çünkü ben 40 bin nüfuslu büyük bir ailede büyüdük biz. Herkes birbirinin abisi, ablası, teyzesi, mutlak birinin yanlışı onun ilada annesi babası tarafından uyarılması gerekmiyordu. Bir komşusu da uyardığında anne baba kadar da etki bırakırdı. Çocukluğumuzda ki Kars’ta 7 tane sinema vardı. Her ay konser geliyordu. Hamamları vardı. Çay bahçeleri vardı. İnanılmaz derecede coşkulu prensipleri olan, genel kültürü olan bir şehir vardı. Ve bu şehirde bireysel sporlarda çok ciddi birincilikler vermiştir. Boksta, güreşte, atletizmde, tiyatrolarda, okullarda, tiyatrosu olmayan okul, konseri olmayan okul yoktu. Bende burada 6 yıl tiyatro oynadım. Dolayısıyla bu şehirde bugün bu beklentilerin halen kırıntıları var. Halen bu şehirde ciddi anlamda bu kültürün kalıntıları var. Tıpkı binaları gibi biz bunu hep beraber sizinde burada sorumluluğunuz var. Hep beraber sadece Kars değil bu ülkenin barışa, bu ülkenin birlikte hareket etmeye, bu ülkenin kendi öz kaynaklarını, ancak kendisine güvenerek kullanabileceğinin farkına varmasına ihtiyaç vardır. Ama hakikaten Kars’ın buna ihtiyacı vardı. Ağrı, Van, Muş, Siirt, Kars birçok ilimizin etkinlikleri büyük şehirde yapılıyor. Bizde diyoruz ki hayır. Eğer ülkeni eğer şehrini özlüyorsan yerinde yapmalısın. Ve yerine uluslar arası bir takım etkinliklerle yerel halka içinde ki mevcut etkinliğinde gelen misafire yaşatmalısın. Dolayısıyla yine o düğün edasıyla birleşerek birlikte yaşamak lazım. Biz çocukluğumuzda kadın erkek hep bir arada eğlenirdik. Hepsi bizim kardeşimizdi, annemizdi, ablamızdı. Bir ayrıcalığımız yoktu. Yakınan değil katılan toplum olmalıyız, olanaklarınız ve yeteneğinizle yapacağımız herkesin her bireyin yapacağı mutlaka önemli şeyler vardır. kha