İttifakların İstanbul Ve Kars Yerel Seçim Yenişmesi
''Kim ne derse desin, bu yerel seçimlerin iki önemli aktörü var. Bunlar İstanbul ve Kars’tır.''
İnsanoğlu yazılı tarihin ilk çağlarda alet kullanmayı henüz keşfetmemişken, ihtiyacını karşılamak için günlük işlerde bedenini kullanıyordu. Çünkü anatomisi ve beyni işlevseldi. İnsanı diğer canlılardan ayıran yegâne özelliklerin en belirgini, düşünebilme ve muhakeme yetisidir. Daha sonraki dönemler bildiğiniz gibi yontma taş, tunç dönemleri sonrası tekerleğin bulunması insan kabiliyetlerinin gelişmesine ve daha üretken olmasına neden olmuştur.
Dünya tarihinde gelişmişliklerin başı iki önemli olaya dayanır ilki ateşin bulunması, diğeri tekerleğin icadıdır. Ateş doğada var olduğu için bulunması diyorum ama tekerlek öyle değil insanoğlu icadıdır. Sonrası hepinizce malum. Yazı, Para, kâğıt, barut, makine derken günümüze kadar gelmişiz. İçinde bulunduğumuz döneme kadar dünyada sayısız gelişmişlik vardır ama yukarıda yazdığım buluşlar daha tanrısal ve hamdır. Günümüzde kullandığımız icatların atalarıdır. Yaşadığı çağın gereği ve değişen dünya da paranın icadı ile ticareti ve mülk edinmeyi öğrendiinsan. Dünya o zaman farklı bir boyuta evrildi.
Bu dönemlerin hepsinde vücudunu oluşturan 206 adet kemiğinin 205’inin yardımıyla ayakta dururken, serbest olan bir kemiği ile ilk zamanlar konuşmaktaydı. Şimdilerde bir adet kemiğinin üzerinde duranları gördükçe şaşırıyorum. Omurga gibi muazzam bir yapı bahşetmişken tanrı, tükürük bezinin salgıladığı sıvı ve asıl işlevi konuşmak ve tat almak olan dilinin yardımıyla dik durmaya neden ihtiyaç duyar insan? Hiç anlamıyorum. Dil üzerine daha çok yazmak isterdim, yüzyıl önce Nikolay Tesla’nın burun üzerine Sırp mühendislere verdiği konferansı okuduğum 2013 yazından sonra. Ama şimdi sizi sıkmayayım. Yalnız o atasözünün aksine dilin kemiği vardır.
Siyasi partilerin 2024 yerel seçim çalışmalarını özenle takip ediyorum ama benim için iki önemli şehir var. Kim ne derse desin, bu yerel seçimlerin iki önemli aktörü var. Bunlar İstanbul ve Kars’tır. Geçen hafta yayınlanmış olan yazımı yazdığımda İstanbul ve Kars adayları henüz tam belirlenmemiş, -yine kurumsal kimliklerine zarar vermemek için siyasi parti isimleri kullanmayacağım- terörizme yardım ve yataklık suçlarından hüküm giymiş eski bir parti genel başkanının eşinin ismi Dem partisinden İstanbul için geçiyordu. Kars’ta ise Meral Hanım kardeşi Ekrem beye yardımcı olmak için adayını açıklamıştı. Özgür Bey ise, kendi seçmenine 1 Nisan şakası yapacakken karar değiştirmiş ve Oda ablası gibi seçime katılıyormuş gibi yapmak için karşılığı zayıf olduğuna inandığım bir adayı açıkladı.
Kars’a sonra geleceğim ilk önce İstanbul’u yazayım. İstanbul seçimlerinin iki adayın çekişmesi üzerine kurgulanması için yapılan görüşmelerin olumlu geçmesi sonrası, çağımızın gözü yaşlı mağdur kadını rolünü çok iyi oynayan Başak Demirtaş yazılı bir açıklamayla adaylıktan çekildiğini deklare etti. Başak hanım eğer İstanbul adayı olarak seçim yarışına katılmış olsaydı ne olurdu? İstanbul entelijansiyası büyük bir oranda oylarını bu adaya kaydırırdı. İki ayrı ittifakın adayları Murat Kurum ve Ekrem İmamoğlu yarışta büyük oy kaybına uğrarlardı. Seçim Azmi Karamahmutoğlu ve Başak Demirtaş arasında geçerdi.
Dem satranç tahtasında Başak Demirtaş hamlesini yaparak her iki partinin stres direncini ölçmüş oldu. Ve bu hamlenin blöf olmadığını göstermek için sonuna kadar beklediler. Strese giren ilk taraf Ekrem İmamoğlu oldu çünkü İstanbul seçiminin çok zor geçeceğini çok iyi biliyor ve mutlak kazanmak istiyor. Genel Başkanı Özgür Özel’i de çok rahat yönlendirebildiği için, parti ilgili kurulları kazanma karşılığında pazarlıkla istenen iller konusunda zorluk çıkarmadılar.Buna karşılık Dem partisi İstanbul’da yerel seçim çalışmasını pasif halde yürütüyor.
Ekrem beyin bir diğer referansı Eşiyle birlikte Van’da yaptıkları zafer işareti. Bizim siyasal partilerin liberal liderleri, ülkenin doğusunda başka, batısında başka haller içine girmeği adet haline getirdi. Özgür beyin önüne gelen her bölücüye selam göndermesi de anlattığımız Van meselesi gibi bu iddiamızın somut göstergelerinden birisidir. Meral hanım ise bildiğiniz gibi. Siyasete atıldığı ilk günden bu yana hiç mi değişmez bir insan? Değişmedi, helal olsun!Çok istikrarlı, politik tutum ve tepkileri hep aynı. İstanbul’da gösterdiği aday ile ülkücülerin ve merkez sağ kanadın oyunu almaya çalışan Meral Hanım Ekrem beye mesafeli durup Saraçhane mağduru rolüne devam ediyor.
Cumhur ittifakının adayı Murat Kurum ise mirasyedi torunlar gibi çok rahat görünüyor. Önceki yazımda kaleme aldığım fıkradaki genç rahip gibi olayın henüz farkında olmadan iktidarın adayı olma avantajını ve seçimi kaybetsem de bana bir şey olmaz bir yere bakan olurum psikolojisi ile imar affı kahramanı olarak seçim çalışmasını yürütüyor. Ankara İstanbul yolunda Bolu’ya öylesine aşina olmuş ki Niğde’de Bor isimli bir kasabanın pazarının olduğundan bile habersiz seçim çalışması yapıyor. İstanbul’da en istikrarlı seçim kampanyasını Azmi Karamahmutoğlu yürütüyor.
Genel Başkanı Ümit hocanın desteği ile sokakta sıkılmadık el bırakmıyor. Onlara da ülkemizdeki sığınmacılar ve sığınmacı severler çatıyor ara sıra.
Yerel seçim gözlemi yapmak için üşenmedim Kars’a geldim. Çocukluk arkadaşım Yargıç Harmankaya’nın yirmi yıl önce kurmuş olduğu bir zamanlar benimde köşe yazılarımın yayınlandığı, takipçisi çok olan ve internet gazeteciliğinin gerçek anlamda yapıldığı, il dışındaki Karslılarında takip ettiği büyük bir haber sitesinde de yayınlanan “Stratejiniz Kars ve Iğdır’ı İstanbul’a Kurban etmek mi?” başlıklı yazımın sonrasında yazımda öngörülerimin olduğu gibi gerçekleşmesi, Kars manşette olumsuz yorum yapanları düşündürmüştür biraz umarım.
Kars’ı anlatayım size. Kars’ta bir önceki yazımda belirttiğim durum hiç eksiksiz oldu. Özgür bey ve Meral hanım İstanbul seçimlerinin Ekrem bey lehine kazanılma olasılığına karşı Kars’ta etnik yapı politikası üzerine oyun kurmuşlar ve Dem’in oy potansiyelinin yükselebilmesi uğruna, sandıkta Cumhur ittifakını tercih edilmesi oranını düşürmek için, toplumda karşılığı zayıf ama etnik açıdan tercih edilebilme umudu olan iki farklı adayla seçime giriyormuş gibi yaparak, daha önceki seçimlerde bu iki liderin başlarında oldukları siyasi partiyi tercih eden seçmenin oyunu tabir yerindeyse pazarlık masasında Dem partisine sunmuşlardır. Bu iki liderin Kars’taki seçmenlerini bu denli yok saymaları büyük tepkilere yol açtığını sokaktaki vatandaşla konuştuğumda anlıyorum. Parti üyeleri ve bir aday adayının taraftarları Eczacı Özgür beyin aday tercihine çok tepkililer. Eğer üçüncü bir aktör çıkmazsa Kars’taki seçim iki blok arasında geçecek gibi görünüyor. Seçimde belirleyici etken ise etnik yapılar olacak gibi görünüyor.
Yazmadan edemeyeceğim! Kars’ın bütün adaylarının Ankara gelişleri beklenirken Dem partisinin adaylarının Diyarbakır’dan gelişleri ve Cumhur ittifakının belediye başkan adayı ve milletvekili sahadayken, Yaptıkları pazarlık karşılığında seçimi kazanacaklarından emin bir şekilde, Dem’in adayının hala Diyarbakır’da olması. Karslı olmayan, milletvekili olduğu Kars’ı ömründe sayılı görmüş olduğuna inandığım vekil hanımın da meclis kürsüsünden İmralı’daki terörist başına methiyeler düzmesini Ekrem bey ve Meral hanıma atfediyorum. Yazımı fıkra veya atasözü ile sonlandırmıyorum, yerel seçim pazarlığının kendisi ve yaşananlar fıkra gibi, kazanma hırsıyla yapılan pazarlıklarda ibret alınacak atasözü gibi.
KALIN SAĞLICAKLA!
Volkan Aydemir
Kaynak:Volkan Aydemir