İstiklal Şairi Dualarla Anıldı
İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy, vefatının 79’uncu yılında Iğdır Kültür sarayında Kur’an-ı Kerim okunarak dualarla anıldı.
Iğdır Mehmet Murat İşler Sosyal Bilimler Lisesi öğrencilerinin hazırladığı Programa, Iğdır Valisi Davut Haner, Garnizon Komutanı Piyade Kur. Alb. Ekrem Küçükberber, Cumhuriyet Başsavcısı Hacı Mustafa Yılmaz, Vali yardımcısı Bilgehan Karanfil, Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, protokol üyeleri milli eğitim Şube Müdürleri, okul müdürleri öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt, Mehmet Akif Ersoy’un kişiliğini anlatarak şunları söyledi; “Mehmet Akif Ersoy, Türk milletinin varoluş mücadelesi verdiği bir dönemde başta İstiklal Marşı olmak üzere yazdığı Şiirler Halka Hitapları ile adeta manevi bir mimar olarak milletimizin istiklal ve bağımsızlık inancının ne denli büyük olduğunu gözler önüne serdi. Akif, Türk milletinin asla esir edilemeyecek, manevi değerlere bağlı, özgürlük ve istikbal uğruna seve seve canını veren aziz bir millet olduğunu mısralarına yaşıttı. Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, milletimizin özünü inkar ederek ayakta duramayacağını görerek, aynı zamanda istiklal ve bağımsızlığı elde etmek kadar onu korumak için de aynı mücadelenin verilmesi gerektiğine işaret etti. Bu düşüncesini de ‘Allah bir daha bu millete yeni bir İstiklal Marşı yazdırmasın’ diyerek ifade etti.
Mehmet Akif Ersoy’un, ‘Doğduğumdan beridir âşığım istiklâle, Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal’ dizelerini hatırlatan Cırıt, “İstiklâl mücadelesinde Türk Milletinin değerlerinin ayaklar altına alınmamasının mücadelesini bir ömür boyunca verdi. Milletimiz, yazdıklarıyla halkın duygularına tercüman olan Mehmet Akif’i asla unutmadı ve onun aziz hatırasına daima sahip çıktı. Mehmet Akif’in, Selçuklu’dan aldığı Osmanlı’dan aldığı, geniş İslam ve Osmanlı coğrafyasından derlediği medeniyet tasavvurunu kendi süzgecinden geçirdi ve bu millete teslim etti. Sevgili meslektaşlarım ve öğrencilerim Sizlere tavsiyem şudur; her evde bir Safahat olsun ama o yastık altı kitabınız olsun. Onu okurken uyuyun. O size huzur verir. Mehmet Akif kadar şair olmak yetmez, Mehmet Akif kadar da dindar olmanız gerekir. Sizler fikirde varsınız, düşüncede varsınız, ilimde varsınız, yüksek teknolojinin tesisinde olacaksınız. Bu yarışta hiç kimse size ulaşamayacak sizi yakalayamayacaklar. Sizler ‘Oku! Seni yaradan Rabbi’nin adıyla oku!’ emrine muhatap bir gençlik olarak okuyacak, geleceğe böyle yürüyeceksiniz. Akif´in çabaları da duaları da yerini bulacak. Bugün elinde sopa ile değil göğsünde iman, elinde bilgisayar ve Kur’an ile zihninde ilim ile hakkı söyleyen hakka çağıran bir gençlik var Akif’in Asım´da görmek istediklerini, kimliğine ve karakterine yansıtan gençlik işte bu gençliktir. Akif, kavmiyetçiliği, ırkçılığı aynen şu mısralarla telin etti: (Arab’ın Türk’e, Laz’ın Çerkez’e ya da Kürde, Acem’in Çinli’ye rüçhanı mı varmış nerede. Müslümanlık da anasır mı olurmuş ne gezer. Fikri kavmiyeti telin ediyor Peygamber. En büyük düşmanıdır ruhu nebi, tefrikanın. Adı batsın onu İslam’a sokan kaltabanın). Evet, Akif için milliyetçilik aynı medeniyetin mensubu olmak ve aynı istikamete bakıyor olmaktan ibaretti. Mehmet Akif, kavmiyetçilikten, ırkçılıktan, tefrikadan o kadar uzaktaydı ki Şam’ın, Bağdat’ın, Filistin’in, Pakistan’ın, Balkanlar’ın, Hicaz’ın halklarıyla yüreği hep birlikte atıyordu. Yani Mehmet Akif köken itibariyle bir Arnavut’tu. Ama Akif’te öyle bir milliyetçilik anlayışı vardı ki Türkiye’nin İstiklal Marşı’nı yazacak kadar, dikkat edin Arnavut Türk milletinin İstiklal Marşı’nı yazıyor. Bu milletin, bu toprakların, bu medeniyetin evladıydı.” şeklinde konuştu.
Iğdır Milli Eğitim Müdürü Cırıt cümlelerini şu ifadelerle sürdürdü; “Mehmet Akif nereden seslenirse seslensin, O’nun aynı coğrafyanın, aynı halkların hissiyatına tercüman olmuştur. İşte bizim en başta Akif’in bu milliyetçilik tasavvurunu anlamamız ve her yerde anlatmamız gerekiyor. ‘Sizi bir aile efradı yaratmış Yaradan. Kaldırın ayrılık esvabını artık aradan. Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez. Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez’ Büyük bir mücadele ile kazanmış olduğumuz İstiklal Savaşımızı muhteşem mısralarıyla ebedileştiren fikir ve edebiyat adamı Mehmet Akif Ersoy, memleketimizin her zaman için minnet ve şükranla anılacak en güçlü kalemlerinden biridir. Mehmet Akif, fedakar bir dava adamı, mükemmel bir hatip ve eşsiz bir Vatan şairidir. Her zaman duygu, düşünce ve eylemleriyle ön saflarda yer alan gerçek bir Aydın olup, hayatının her anıyla tam bir örnek insan ve destek adamı olmuştur. İstiklal mücadelesinin Anadolu’ya yayılması ve bu mücadelenin topyekûn yapılması gerektiğine inanmış kişiliği, şiirleri ve etkili hitabeti ile Anadolu’nun bağımsızlığına ulaşmasında büyük katkılarda bulunmuştur.
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince
Günler şu heyulayı da ergeç silecektir
Rahmetle anılmak, ebediyyet budur amma
Sessiz yaşadım kim beni nereden bilecektir?"
Vatan sevgisi ve bağımsızlık aşkıyla kaleme aldığı İstiklal Marşımızı bizlere kazandıran ve genç kuşaklara örnek bir hayat çizgisi çizen Büyük dava adamı Mehmet Akif Ersoy 27 Aralık 1936 tarihinde Aramızdan ayrılmıştır. Bu topraklar, bu din ve bu bayrak için canını feda eden tüm şehitlerimizle beraber Büyük dava adamı Mehmet Akif Ersoy’u minnet duygularımızla anıyoruz. Ruhu şad olsun…”
Program temsili Türk bayrağına sarılı Mehmet Akif Ersoy’un tabutu önünde Kur’an-ı Kerim okunması ve dualarla başladı. Ardından Milli şair Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerinden örnekler sunuldu. Milli Eğitim Müdürü Hakan Cırıt da Mehemet Akif Ersoy’un şiirlerinden okudu. Son olarak programın bitiminde Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı İstiklal Marşı okundu.
Program sonunda protokol üyeleri Mehmet Murat İşler Sosyal Bilimler Lisesi müdürü Rohat Hun, öğretmen ve öğrencilerini kutlayarak hatıra fotoğraf çektirdiler. kha