İlber Ortaylı Kars- Ani Harabelerini yazdı!

İlber Ortaylı Kars- Ani Harabelerini yazdı!

Tarihçi yazar İlber Ortaylı,Hürriyet gazeteside ki köşesinde ''Ani Harebelerinin Seslenişi'' başlıklı bir yazı kaleme aldı.

İPEK YOLU’NUN BULUŞMA NOKTASI

Kars merkezle Ani harabelerinin arası 40 kilometredir. Pekâlâ gidilip gelinir. Artık iki ülke arasındaki münasebetler eskisi gibi değil. Karşısı Ermenistan’dır. Ani şehri arasında Arpaçay’ın meydana getirdiği kanyon vardır. Kanyonun ötesinde ortaçağlardaki şehrin nekropolü (mezarlığı) yer alır. Bu tarafta ise önemli eserler vardır. Şehrin surlarının kalıntıları açıkça görülüyor. Sur içi alan meskûn değil, olmadı ve aslında sınır karakolu olduğu için taş eserlerin yağması da mümkün değil. Aşağı yukarı Ortaçağ’ın erken dönemlerinde bazı küçük sülaleler ile 9. yüzyıl başlarında Bagration hanedanın burada hükümferma olması şehrin gelişmesini engellememiş, birçok eser yapılmış; 1064 yılında Sultan Alparslan’ın gerçekleştirdiği Anadolu’daki bu ilk fetihle birlikte Selçukiler zamanında da sanat, kültür ve mimarlıkta yeni eserler yapılmış. Yani Bagration hanedanı zamanında Doğu Anadolu için bir dinî merkez olan Ani bir gerçek, lâkin sadece bu rolüyle izah edilemez.

Ani; Kafkasya, İran ve Anadolu arasındaki İpek Yolu’nun buluşma noktasıdır. Şehrin surlarının kapıları ve kiliselerinin sayısı hâlâ arkeologların kesin raporlarını bekleyen, daha doğrusu kazıların sonuçlarını bildiren raporlara bağlı. Fakat şurası bir gerçek; Doğu Anadolu Kars yaylasının müthiş güzel mistik görünümü içinde bir yer. Surlar muhtemelen Anadolu’daki yayla şehirlerinde en başta Boğazköy’de olduğu gibi yoğun bir yerleşimden çok; yarı tarımsal, yarı ticari ve askerî yerleşme ihtiva eden anıtların çok olduğu, yerleşmelerin yoğun olmadığı bir görünüm vermektedir. Daha evvelki kazılar umumiyetle yüzeyseldir; yani yüzey arkeolojisi dediğimiz türe girer. Yüzey arkeolojik araştırması için o zamanki kürsü asistanı Prof. Gönül Öney’in 1960’larda Ankara’da Alman Dostluk Cemiyeti’ndeki konferansını hatırlıyorum. Çoğumuzun oraya gitme imkânı yok gibiydi. Fakat birkaç yıl sonra rehber kursuyla gidebildik. Zaman zaman uğradığım bu şehrin romantik görünümü her seferinde benim ruhumu yeninden fethetti. 1904-1917 arasında ünlü Gürcü kökenli Rus bilim adamı Nikolai Marr, 1944’te Prof. Dr. Kılıç Kökten, 1964-1967’de Prof. Dr. Kemal Balkan ve nihayet ufak bir restorasyon çalışmasıyla Prof. Dr. Beyhan Karamağaralı, Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu ve Prof. Dr. Fahriye Bayram zamanında sınırlı kazılar yapılmıştır. 2009 yılından beri Doç. Dr. Muhammet Arslan’ın çabalarıyla kazı ve koruma çalışmaları yoğunlaştı.

Kaynak:Mesut Adıgüzel

 İnternet Editörü
HABERE YORUM KAT
UYARI: Yazılan yorumlar hiçbir şekilde karsmanset.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
Önceki ve Sonraki Haberler