Iğdır'da Bir 'Can' Feryadı!

Iğdır'da Bir 'Can' Feryadı!

Iğdır'da, lösemi hastası 13 yaşındaki Bora Can Bağcı, uygun ilik bulunamadığı için her geçen gün ölüme biraz daha yaklaşıyor.

Iğdır'da Bir 'Can' Feryadı!


Iğdır’da, lösemi hastası 13 yaşındaki Bora Can Bağcı, uygun ilik bulunamadığı için her geçen gün ölüme biraz daha yaklaşıyor. 


Hayatta kalmak için uygun ilik bekleyen 13 yaşındaki lösemi hastası 7. sınıf öğrencisi Bağcı için vakit daralıyor. Hastalığı ‘Yüksek risk seviyesi’ne ilerleyen Bağcı, İstanbul’da tedavi gördüğü hastanede aynı odada kaldığı birçok arkadaşının uygun ilik bulunamadığı için hayatını kaybettiğini, kendisinin de aynı sonu beklediğini, iyileşip yarım bırakmak zorunda kaldığı okuluna dönmek istediğini söyledi.


Oğlunun hastalığının ‘Yüksek risk seviyesi’ne ulaştığını belirten Anne Necla Bağcı, bağışçı sayısının azlığından yakındı. Hem Bora’ya hem de başka ilik bekleyen hastalara umut olabilmek için çabaladıklarını anlatan anne Bağcı, “Ama Bora‘ın vakti çok azaldı. Bağışçıların ayıracağı 1 saat belki Bora’yı belki de başka bir çocuğu hayata bağlayacak. Ama gördük ki, insanlar nereye ve nasıl bağış yapılacağını bilmiyor. Devlet de bu konuda gerekli duyarlılığı göstermiyor. Ülkemizin ulusal bir ilik bankası var. Sadece Çapa Tıp Fakültesi ile Ankara’daki İbn-i Sina Hastanesi’nde ilik bankaları var. Bu konuda hazırlanmış bir kamu spotu bile yok. 8 milyon nüfusa sahip İsrail’de 1 milyon bağışçı varken 80 milyona yakın Türkiye’de ise 40 bin gönüllü verici var” dedi.


Aile taramasının ardından geriye sadece İstanbul ve Ankara’daki kan bankalarından uygun iliğin bulunması umudu kaldığını anlatan anne Bağcı, “11 aydır her gün umutla bekliyoruz. Şimdiye ilik uyumu olma ihtimali ile yurt dışından 7 kişi getirildi. Her gelen kişi için bin dolarlık yol parası ödedik, fakat bunların hiçbirisin iliği Bora’ya uymadı. Bir telefon geliyor ‘Boraya uygun ilik bulundu’ diye. Gidiyoruz, ama yok öyle bir şey. Artık hayal kırıklığı yaşamaktan çok yoruldum. Minicik oğlumuz bedenin kaldıramayacağı kadar ağır iğneler, ilaçlarla tedavi altında. En büyük sorunumuz da acıyla baş başa bırakılmamız. 11 aydır hastanede bu hastalık sebebiyle evladını kaybeden 15 anne babaya tanık oldum. Benim mücadelem sadece kendi oğlum için değil. Çocuklarımız ölmesin, artık bu işe el atılsın” şeklinde konuştu.

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler