Guliyev, “Şehitlerimizi rahmet ve minnetle andık”
Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, “Azerbaycan artık zafer kazanmış bir ülke haline geldi.” dedi.
Volkan KARABAĞ
Azerbaycan Kars Başkonsolosu Nuru Guliyev, Azerbaycan’ın, Ermenistan işgali altındaki topraklarını kurtarmak amacıyla başlattığı ve 44 gün süren mücadelenin ardından zaferle sonuçlanan “Karabağ Savaşının 2’inci yıldönümü” ve “27 Eylül Azerbaycan Şehitlerini Anma Günü” dolayısıyla basın toplantısı düzenledi.
Guliyev, Başkonsoloslukta düzenlediği basın toplantısında gazetecilere yaptığı açıklamada, bugünün Azerbaycan’ın 27 Eylül 2020 tarihinde başlattığı topraklarını kurtarma operasyonunun 2. yıl dönümü ve 27 Eylül Azerbaycan Şehitlerini Anma Günü olduğunu söyledi.
Başkonsolos Guliyev, bugün Azerbaycan’ın tüm topraklarında tüm şehitler için bir dakikalık saygı duruşunda bulunulduğunu ve çeşitli etkinliklerle tüm şehitlerin rahmet ve minnetle anıldığını dile getirdi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Başkomutan İlham Aliyev’in önderliğinde 3 bin şehit ve binlerce yaralı Azerbaycan askerinin 32 yıl önce yenilmiş bir halkı, galip ve bir zafer kazanmış bir ülke haline getirdikleri için gururlu olduklarını da söyleyen Başkonsolos Guliyev açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bildiğiniz gibi daha 1980’lerin sonuna doğru her zaman topraklarımızda gözü olan menfur komşumuz olan Ermeniler, Azerbaycan topraklarını işgal etme adına harekete geçtiler. Özellikle 1987’den sonra Azerbaycan’ın Umum Milli Lideri Haydar Aliyev’in, Moskova’daki görevinden istifa etmesinden sonra Ermenilerin daha aktifleşmesi görülmeye başladı. Ve ne yazık ki Sovyetler Birliği’nin de desteğini alan Ermeniler, Azerbaycan’ın arazisinin yüzde 20’sini işgal etti. Ve Birinci Karabağ Savaşında on binlerce şehit verdik ve topraklarımızı kaybetmiş olduk. Azerbaycan’a ikinci defa Cumhurbaşkanı olarak gelen Ulu Önderimiz Haydar Aliyev savaşı durdurmayı ve masaya oturtmayı başardı. Bu süreci Azerbaycan’ın hayrına kullandı ardından da Azerbaycan’ı önce ekonomik olarak ve sonra askeri olarak güçlendirmeye başladı.
Yaklaşık olarak 30 sene karşılıklı diplomatik görüşmeler baş verdi ve bu diplomatik görüşmelerin maalesef sonucu sıfır oldu. ve topraklarımız işgalden azad edilmedi. Ve 2020 yılının Temmuz ayında Ermeniler yeniden hücuma geçtirler. Bunun karşılığını vermek için ülkemiz ve Ali başkomutanımız ve Cumhurbaşkanımız Sayın ilham Aliyev bunlara gereken dersin verilmesi için ordumuza emir verdi. 2020 yılının 27 Eylül’ün de ikici Karabağ savaşı başladı. 44 gün süren bu savaş Azerbaycan’ın zaferiyle ve topraklarımızın işgalden azat olması ile sonuçlandı. Buna bakmayarak savaşın sonucu olarak 3 ülke Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya’nın cumhurbaşkanlarının imzaladığı anlaşmaya uygun olarak birçok meseleler çözülmedi. Zengezor koridorunun açılması, Azerbaycan topraklarında mevcut olabilecek Ermeni silahları topraklarımızdan çıkarılmadı, Zengezor Koridoru açılmadı. Ermeniler yine de baskın etmeğe, topraklarımıza saldırmaya ve topraklarımıza mayın döşemeye devam ediyor. Onu bildireyim ki savaşın sonucunda ortaya çıkan manzara çok korkunç ve ürkütücü bir manzaraydı. Çünkü şehirlerimiz viran olmuştu, kentlerimiz dağıtılmıştı ve Ermenilerin ‘bizim’ dediği Karabağ topraklarını yerle bir etmişler ve yaşanmayacak hale getirmişlerdi. Bununda tek bir sebebi vardı. Ermeniler işgal etmelerine bakmıyorlardı ve biliyorlardı ki bu toprakların sahibi değiller. O yüzden da taşı taş üzerinde koymadılar. Orada hiçbir yatırım olmadı. Tam tersine uluslararası anlaşmaların aleyhine olarak uluslararası hukuk bozularak Azerbaycan’ın arazisinde çok sayılı başka ülkelerin vatandaşlarına göç ettirerek Azerbaycan topraklarında demografik değişikliğin yaratılmasına çalıştılar. Ama Ali Başkanlarımızın yürüttüğü harici siyaset neticesinde bu topraklar hem azad oludu, hem de göç ettirilmiş başka ülkelerin vatandaşları ülkemizden çıkarılmış oldu. Bugün Azerbaycan her zaman barış taraftar olduğu için gayret içindedir. Ama Ermenistan halen buna yanaşmıyor. Avrupa’da ki görüşmelerde ayrı, Moskova’da ayrı, Ermenistan’da ayrı davranıyor. Ve bunların sonucu olarak Eylül ayının 12'si ve 13'ünde yeniden Azerbaycan ordusuna baskın etmeye başladılar ve bunun karşılığını da yeniden almış oldular. Çünkü Cumhurbaşkanımızın demir yumruğu her zaman yerindedir ve onların başına vurulması için de her zaman hazır durumdadır. 27 Eylül tarihini biz bugün Cumhurbaşkanımızın kararına esasen anma günü olarak ilan etmişiz. Ve bugün hem tarihin ikinci yıldönümüdür. Biz bugünü, hem ikinci Karabağ Savaşının başlaması, hem de aziz şehitlerimin anım günü olarak belirledik. Biz ikici Karabağ Savaşında yaklaşık 3 bin şehit verdik. Tüm şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anıyoruz. Gazilerimize minnettarlığımızı bildiriyoruz. Çünkü topraklarımız o aziz şehitlerimizin kanlarıyla sulanmıştır. Bu topraklar daha da değerlenmiş oldular. Ali Başkomutanımız ve tüm şehitlerimiz ile gazilerimiz, yenilmiş bir halkı galip ve bir zafer kazanmış bir kalk haline getirdiler.
Azerbaycan, geçtiğimiz 32 yıldır bağımsızlığımızı kazandığımızdan bu güne, Sovyetler Birliğinde ayrılan cumhuriyetler içinde en gelişmiş, en doğru siyaseti yürütmüş ve en güzel yerlere gelmiş bir ölçeğe sahiptir. Eğer çevremizdeki 15 cumhuriyete bakacak olursak halihazırda onların birçoğunun arazisinde iç savaş durumu var, komşu ülkeleri ile de savaş durumu var. Ekonomik düşüşleri vardı. Ama biz Ermenistan ile savaş halinde olmamıza rağmen bütün alanlarda ciddi gelişimlere nail olduk. Bu da Cumhurbaşkanımız Ali Başkomutanımız Sayın İlham Alev’in sayesinde hayata geçirilmiştir.
Bugün 27 Eylül Azerbaycan’ın tüm topraklarında bir dakikalık saygı duruşu ile şehitlerimiz anıldı. Onlara her birimiz minnettarlığımızı ifade ederek Allah’tan onlara rahmet diledik. Ama istiyoruz ki her kes bilsin ki hiç kimse Azerbaycan’ın harici ve dahili siyasetine dikte edemez. Azerbaycan kendi müstakil siyasetini hayata geçirdi. Ali başkomutanımızın rehberliğinde Azerbaycan bunda sonra da gelişmeye devam edecek, en önemlisi olan her zaman galip ülke ve galip millet olarak yaşamaya devam edecek.”