Gazetecilerden fethin 956’ıncı kutlamaları için öneri!

Gazetecilerden fethin 956’ıncı kutlamaları için öneri!

Selçuklu Türklerinin Kars’tan Anadolu’ya girişlerinin 956. yıl dönümü etkinlikleri için Kars'ta görev yapan yerel ve ulusal basın mensupları “Ani Ören Yeri’ni görmeyen çocuk kalmasın” projesinin yapılması için bir öneri sundu.

Volkan KARABAĞ

Selçuklu Sultanı Sultan Alparslan’ın 16 Ağustos 1064’de Anadolu’ya girdiği UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan, “Dünya Kenti”, “Medeniyetler Beşiği”, “Binbir Kilise” ve “40 Kapılı Şehir” olarak da adlandırılan Ani şehrinin bu yıl 956. yıl dönümü kutlanacak.

16 Ağustos 1064 yılından Anadolu’nun kapılarının Türklere açılmasını sağlayan ve 1071 Malazgirt Zaferinin müjdecisi olarak görülen Ani şehrinin Selçuklular tarafından fethinin 956. yıl dönümüne ilişkin kentte çeşitli etkinlik veya program yapılması için hazırlık başlarken, gazeteciler de programlara ilişkin bir öneri sundu.

“Ani Ören Yeri’ni görmeyen çocuk kalmasın” projesinin bir an önce hayata geçirilmesini öneren gazeteciler, özellikle dezavantajlı çocukların aileleriyle birlikte gruplar halinde Ani Ören Yeri’ni gezdirilmesinin planlanması gerektiğini vurguladı.

Önemli bir tarihi dokunun Kars’ta varlığını bilmeleri ancak gezip-görmek imkanı olmayan çocukların yapılacak bir planlamayla Ani Ören Yerinde buluşturulması gerek. Konuyla ilgili Kars Valiliği, Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Kaymakamlıklar ve Belediyeler ilk adımı atabilir. Serhat Kalkınma Ajansı’nın da desteği ile “Ani Ören Yeri’ni görmeyen çocuk kalmasın” projesi hayata geçirilebilir.

ANİ ÖREN YERİ HAKKINDA

Kars merkeze 42 km uzaklıkta, Türkiye-Ermenistan sınırı üzerinde bulunan, bin yıllar boyunca farklı kültür ve medeniyetlere beşiklik etmiş, tarihin en büyük hazinelerinden biri olan Ani Ören Yeri, Temmuz 2016’da Unesco Dünya Kültür Mirası Listesinde 16. sırada yerini almıştır.

Kars merkez Ocaklı Köyü sınırları içerisinde yer alan Anı Ören Yeri, Türkiye- Ermenistan sınırını ayıran Arpaçay nehrinin batı yakasında Türkiye sınırları içerisinde volkanik bir tüf tabakası üzerine kurulmuş bir ortaçağ şehridir. Ören yeri Anadolu'ya İpek Yolu üzerinden girişte ilk konaklama merkezi olduğundan aynı zamanda bir ticaret merkezidir. Ören Yerinin zenginliği de buradan gelmektedir. Ani'nin en eski tarihinin M.Ö. 5000 yıllarına kadar uzandığı düşünülmektedir.

Tarih öncesi dönemde örenyerindeki yerleşim bostanlar deresi olarak bilinen vadideki volkanik oluşumlu mağaralardan oluşmuştur. Bugünkü örenyerini oluşturan iç kale M.S. 4. yy'da Kars şehrine ismini veren Karsaklılar tarafından yaptırılmıştır. Örenyerinin dış cephe surları Bagratlı Kralı Aşot tarafından M.S. 964 yılında yaptırılmaya başlanmış, daha sonra Kral III. Sembat 978 yılında 2. takviye sur sistemini yaptırmış, 1064 yılında Selçuklu Sultanı Alparslan'ın Ani'yi fethetmesinden sonra  Ani Beyi olan Ebu’l Menuçehr 1064-1072 arasında 3. sur sistemini yaptırmıştır.

Kale surları devetüyü ve siyah renkli tüf taşından yer yer iki ve üç sıra halinde Horasan harcı ile yapılmıştır. Kurulduğu arazi üzerine uyumu sağlamak amacıyla üçgenimsi bir şekilde inşa edilen surların yedi giriş kapısı mevcut olup bu kapıların en önemlileri Aslanlı Kapı, Kars Kapısı, Sarnıçlı Kapılardır. Şehrin surları uzun kuşatmalara dayanıklı hale getirmek için surlar arasına yapılan destekleme kuleleri aynı zamanda erzak ve tahıl deposu olarak kullanılmıştır. Arazinin eğimine göre yer yer 5 m yüksekliğe kadar oluşan surların dış cephelerinde haç motifleri, aslan ve yılan kabartmalı rölyefler, çini süslemeler mevcuttur. Ören Yerinin ana giriş kapısı olan Aslanlı Kapı iki büyük giriş kapısından oluşmaktadır. Aslanlı Kapının bulunduğu surların doğu yanındaki burç üzerinde Selçuklu Sultanı Alparslan'ın şehri 1064 yılında fethetmesini belgeleyen dört satırlık kufi İslami kitabe mevcuttur.

Günümüzde 78 hektar büyüklüğündeki bir alan üzerine kurulmuş olan Ani Ören Yeri 4,5 km. uzunluğundaki dış cephe surları, sur içerisindeki antik kentte bulunan cami, kilise, hamam, saray, kervansaray,  köprü vb. yapılardan oluşmuş 21 adet tescilli taşınmaz ile birlikte, arkeolojik sit alanı olarak ilan edilmiş bölgemizdeki en önemli ören yeridir.

Önceki ve Sonraki Haberler