Erdoğan'dan Esad'a: Sen de gideceksin

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,  II. Afrika Kıtası Müslüman Ülke ve Toplulukları Dini Liderler Zirvesi'nin açılışında konuştu.

Erdoğan, ''Bugün tüm İslam coğrafyasında karşı karşıya kaldığımız birçok sorunun temelinde, istişarenin terk edilmesi, ihmal edilmesi yatmaktadır. Bütün ön yargılardan, bütün kişisel hesaplardan arınmış olarak, temiz bir kalple ve samimiyetle yapılacak istişarenin, ülkelerimizin, halklarımızın, bütün coğrafyamızın meselelerine kalıcı çözümler üreteceğine yürekten inanıyorum'' dedi.

Başbakan Erdoğan Suriye Devlet Başkanı Esad’ı eleştirirken 'İç karışıklıların yaşandığı ülkelerde, yöneticiler çıkıp bu işleri birilerinin dışarıdan yönettiğini söylüyor, o zaman soruyorum sen ne işe yarıyorsun, niye izin veriyorsun' dedi.

Batı'da, kimi art niyetli çevreler tarafından, Müslümanlara yönelik olarak bir karalama kampanyasının yürütüldüğünü herkesin bildiğini ifade eden Erdoğan, ''Birileri, marjinal örneklerden çıkarak, terörle, çatışmayla, hoşgörüsüzlükle, yoksullukla İslam'ı ve Müslümanları eşdeğer göstermeye çalışıyor. Bir dinin, bir toplumun mensubunun yaptığı yanlış, asla ve asla tüm topluma ve o dine mal edilemez. Nasıl ki bir Yahudi'nin hatası, bir Hıristiyan'ın, Budist'in yanlışı, bu kişilerin ait olduğu dini gölgeleyemezse, bir Müslüman'ın hatasının faturası da bütün Müslümanlar'a kesilemez. Yani ırkçılık ve antisemitizm kadar İslamofobia da kınanması, lanetlenmesi gereken bir suçtur'' diye konuştu. 

Erdoğan, ''Müslümanlar üzerine sistemli bir karalama kampanyasının küresel ölçekte yürütüldüğünü hepimiz biliyoruz. Ancak başkalarını suçlama kolaycılığına kaçmadan, kendi kendimizi sorgulamak, kendi kendimizi de sorguya çekmek zorunda olduğumuz artık reddedilemez bir gerçektir'' dedi.

Erdoğan, ''Bugün tüm dünyada ortaya çıkan, Müslümanlara yönelik olumsuz algı, altını çizerek ifade ediyorum, İslam'ın değil, İslam'ı yanlış yorumlayan ve yaşamayan kişilerin oluşturduğu bir algıdır'' dedi.

Konuşmasının satırbaşları şöyle...

- Bugün tüm İslam coğrafyasında karşı karşıya kaldığımız birçok sorunun temelinde, istişarenin terk edilmesi, ihmal edilmesi yatmaktadır. Bütün ön yargılardan, bütün kişisel hesaplardan arınmış olarak, temiz bir kalple ve samimiyetle yapılacak istişarenin, ülkelerimizin, halklarımızın, bütün coğrafyamızın meselelerine kalıcı çözümler üreteceğine yürekten inanıyorum.

- Müslümanlar üzerine sistemli bir karalama kampanyasının küresel ölçekte yürütüldüğünü hepimiz biliyoruz. Ancak başkalarını suçlama kolaycılığına kaçmadan, kendi kendimizi sorgulamak, kendi kendimizi de sorguya çekmek zorunda olduğumuz artık reddedilemez bir gerçektir.

- Batı'da, kimi art niyetli çevreler tarafından, Müslümanlara yönelik olarak bir karalama kampanyasının yürütüldüğünü hepimiz biliyoruz. Birileri, marjinal örneklerden çıkarak, terörle, çatışmayla, hoşgörüsüzlükle, yoksullukla İslam'ı ve Müslümanları eşdeğer göstermeye çalışıyor. Bir dinin, bir toplumun mensubunun yaptığı yanlış, asla ve asla tüm topluma ve o dine mal edilemez. Nasıl ki bir Yahudi'nin hatası, bir Hıristiyan'ın, Budist'in yanlışı, bu kişilerin ait olduğu dini gölgeleyemezse, bir Müslüman'ın hatasının faturası da bütün Müslümanlar'a kesilemez. Yani ırkçılık ve antisemitizm kadar İslamofobia da kınanması, lanetlenmesi gereken bir suçtur.

- Bugün tüm dünyada ortaya çıkan, Müslümanlara yönelik olumsuz algı, altını çizerek ifade ediyorum, İslam'ın değil, İslam'ı yanlış yorumlayan ve yaşamayan kişilerin oluşturduğu bir algıdır.

- Suriye'de topla tankla iktidar bir yere kadar gün gelecek sen de gideceksin. 

-  Er ya da geç mazlumlar kazanacak.

- Medeniyetler ittifakı girişimimiz dostlar grubu ile önemli bir güç kazandı.

- Yapacağınız çalışmalarla Afrika'yı kökten değiştireceğinizi biliyorum. Türkiye olarak size her türlü desteği vermeye hazırız.