Emine Erdoğan, COP29’da iklim gönüllüsü gençlerle bir araya geldi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Medeniyetimizin doğup yeşerdiği, bereketiyle tarihe geçmiş gönül coğrafyamızın eşsiz güzellikleri, böyle devam ederse yalnızca hatıralarımızda yaşayan birer masal olarak kalacak....
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, "Medeniyetimizin doğup yeşerdiği, bereketiyle tarihe geçmiş gönül coğrafyamızın eşsiz güzellikleri, böyle devam ederse yalnızca hatıralarımızda yaşayan birer masal olarak kalacak. Çocuklarımıza böyle karanlık ve ümitsiz bir gelecek miras bırakmayı kabul edemeyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 29. Taraflar Konferansı (COP29) kapsamında düzenlenen Dünya Liderleri İklim Zirvesi'ne katılmak için gerçekleştirdiği resmi ziyarete eşlik eden Emine Erdoğan, "Ekolojik Eğitim" başlıklı etkinlikte iklim gönüllüsü gençlerle buluştu.
Emine Erdoğan, himayesindeki Sıfır Atık Projesi çerçevesinde kurulan Sıfır Atık Vakfı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in eşi Mihriban Aliyeva'nın başkanlığını yürüttüğü Haydar Aliyev Vakfı ve Özbekistan Zamin Uluslararası Halk Vakfı işbirliğinde düzenlenen etkinlikteki konuşmasında, kardeş Azerbaycan'da gençlerle buluşmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. COP29'un hayırlara vesile olmasını dileyen Emine Erdoğan, Azerbaycan'ı örnek ev sahipliğinden dolayı kutladı.
"Türk Dünyası'ndan yakılan meşale, umutlarımızı tazeliyor"
Emine Erdoğan, "Geleceğe dair bütün senaryoların iyimserliğini kaybettiği bir dönemde, Türk dünyasından yakılan meşale, umutlarımızı tazeliyor. İçinde bulunduğumuz bu karanlık tabloya karşı en çok ihtiyaç duyduğumuz şey, bir umut ışığı" ifadelerini kullandı.
Bilim insanlarının iklim krizinin boyutlarının hesaplanabilir veya öngörülebilir olmaktan çıktığına ilişkin sözlerine dikkati çeken Emine Erdoğan, artık her yeni yaz mevsiminin, "tarihin en sıcağı" olarak kayıtlara geçtiğini, "şimdiye dek görülen en şiddetli yağış, en büyük kuraklık, en yıkıcı sel" gibi rekor tanımlamaların daha sık duyulduğunu dile getirdi.
Emine Erdoğan, "Sorun artık bizden uzaktaki bir yerde, kutuplarda buzulların erimesiyle ya da hayatımızda görmediğimiz canlıların neslinin tükenmesiyle sınırlı değil. Sorun olduğumuz yerde, evimizde, soframızda, soluduğumuz havada, içtiğimiz suda" diye konuştu.
Araştırmaların bu gidişat ile gelecek 25 yıl içinde gıda üretiminin yarısının kaybedilebileceğini gösterdiğini belirten Emine Erdoğan, "Dünyadaki sıcaklık artışının tetiklediği, doğal afetler, açlık ve kuraklık, iklim göçlerini ve çatışmaları daha da şiddetlendiriyor" dedi.
Türk milletlerinin ana vatanı Orta Asya'nın da bu küresel sorunun etkilerini derinden yaşadığına dikkati çeken Emine Erdoğan, "Medeniyetimizin doğup yeşerdiği, bereketiyle tarihe geçmiş gönül coğrafyamızın eşsiz güzellikleri, böyle devam ederse yalnızca hatıralarımızda yaşayan birer masal olarak kalacak. Çocuklarımıza böyle karanlık ve ümitsiz bir gelecek miras bırakmayı kabul edemeyiz" değerlendirmesini yaptı.
Yeryüzüne emanet nazarıyla bakan, toprağını yurt bilip sahip çıkan gençlerin, daha yaşanabilir bir dünya için en büyük güvence olduğunun altını çizen Emine Erdoğan, "Bu yok oluşu tersine çevirecek dönüşümün öncüleri olacak yegane umudumuzsunuz. Ne mutlu size ki en güzel yaşlarınızda etrafınızı saran tüketim kültürünün sahte haz çağrılarına değil, o hazzın yok etmek üzere olduğu tabiatın yardım çığlığına kulak veriyorsunuz. Şunu çok iyi bilmenizi isterim, hayalini kurduğunuz doğa dostu bir yaşam modeli, içinde yaşadığınız coğrafyanın kültür ve inanç kodlarında saklı" diye konuştu.
Emine Erdoğan, Türk kültüründe doğanın yalnızca insanlığın evi ve vatanı değil, aynı zamanda hayat felsefesini şekillendiren eşsiz bir ilham kaynağı olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Unutmayın ki iklim değişikliği sorunu, son yüzyılın ürettiği bir sorun. Ve sizler, bundan çok daha köklü ve vicdan yüklü bir mirasın emanetçilerisiniz. Yaşadığı çağın imkanlarıyla geçmişten aldığı gücü birleştiren sizler, inanıyorum ki başlattığımızı tamamlayacak, bu gidişatı tersine çevireceksiniz. Türkiye olarak 2017'de himayemde başlattığımız ve kısa sürede küresel bir harekete dönüşen Sıfır Atık Projesi de gücünü bilhassa gençlerden alıyor. 7 senede 7 kıtaya yayılan projemiz, doğanın geçirdiği tahribatın tamirinin hala mümkün olduğunu gösteriyor. Şu bir gerçek ki, iklim krizi, ülke sınırlarını aşan, siyaset üstü bir meseledir."
"Beyanımıza 40'dan fazla devlet başkanı eşi destek verdi"
Bu kapsamda, öncelikle ortak bir çerçevede buluşmak amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'in "Küresel İyi Niyet Beyanı"nı imzaladığını anımsatan Emine Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün beyanımıza 40'dan fazla devlet başkanı eşi ve uluslararası temsilci imzasıyla destek verdi. İyi Niyet Beyanı'nın dijital imzaya açılmasıyla dünyanın dört bir yanından, farklı kültür ve milliyetten on binlerce insan çevre dostu bir yaşam sözü verdi. Her birinizi imzanızla hareketimize destek vermeye, bu büyük "sıfır atık" ailesine dahil olmaya davet ediyorum."
Başkanlığını yürüttüğü Birleşmiş Milletler Sıfır Atık Danışma Kurulu bünyesinde, iyi örneklerin bulunması ve çoğaltılması üzerine çalıştıklarını vurgulayan Emine Erdoğan, "Değişimi bekleyen değil, değişimi başlatan gençlere çok ihtiyacımız var. Gerek Türkiye olarak gerekse Birleşmiş Milletler çatısındaki projelerimiz kapsamında, tüm imkan ve araçlarımızla çevre gönüllüsü gençlerimizin her zaman destekçisi olacağımızı bilmenizi isterim" diye konuştu.
Emine Erdoğan, buluşmanın gerçekleşmesine vesile olan Mihriban Aliyeva'nın yanı sıra Haydar Aliyev Vakfı, Sıfır Atık Vakfı, Özbekistan Zamin Uluslararası Halk Vakfı ve Birleşmiş Milletler ile programda emeği geçenlere şükranlarını sunarak, daha adil ve yaşanabilir bir dünyada yeniden buluşabilmeyi diledi.
Mihriban Aliyeva'dan Emine Erdoğan'a teşekkür
Mihriban Aliyeva da konuşmasında Emine Erdoğan'ın himayelerinde yürütülen Sıfır Atık Projesi'nden bahsederek, "Farklı projelerde çevreyi koruduğu için hem kendi miraslarını hem bizim mirasımızı koruduğu için çok teşekkür ediyorum" dedi.
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov'un eşi Aygül Caparova ile Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev'in eşi Ziroat Mirziyoyeva da ülkelerinin iklim değişikliğiyle mücadele konusunda yaptığı çalışmalara ilişkin bilgi verdi.
Gençlerin kalkınmasına yönelik strateji belgesi imzalandı
Konuşmaların ardından gençlerin kalkınmasına yönelik strateji belgesi imzalandı. İmzayı Türkiye adına Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum attı. Programa, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı da katıldı.
Ardından Emine Erdoğan, lider eşleri ve bakanlar Kurum ve Yumaklı ile Sıfır Atık Vakfı ve Haydar Aliyev Vakfı tarafından açılacak "Dayanışma Merkezi" adlı ortak pavilyonu ziyaret etti. Buradaki stantları gezen Emine Erdoğan, farkındalık oluşturmak üzere geliştirilen "Düşünce Taşı" adlı bölümde plastik kirliliğiyle mücadele için taş attı. Ardından Emine Erdoğan, Bakan Yumaklı ile Azerbaycan'ın Shamaki Bölgesi'ne canlı bağlanarak, ağaç dikme kampanyasını başlattı.
"Sıfır Atık" temalı ülke standını gezdi
Emine Erdoğan, Azerbaycan, Kırgızistan ve Özbekistan'ın lider eşleri ve bakanlar Kurum ve Yumaklı ile Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının "Sıfır Atık" temalı ülke pavilyonunu da gezdi. COP29 kapsamında hazırlanan ve "Sıfır Atık Projesi"nin detaylarının zengin içerikler ile anlatıldığı pavilyonda lider eşleri, özellikle ziyaretçiler için hazırlanan "Küresel Sıfır Atık İyi Niyet Beyanı"nı okuyup, dijital olarak imzalayabildiği ekranları inceledi.
Türkiye'nin çevre ve iklim değişikliği, yenilenebilir enerji ve sürdürülebilirlik gibi konulardaki çalışmalarının tanıtıldığı içeriklerin yer aldığı beş farklı led ekran ve dijital kioskların olduğu alanı gezen lider eşleri, Türkiye'ye özgü endemik bitkiler ile nesli tükenmekte olan hayvanların dijital tanıtımlarının yapıldığı hologramlar hakkında da bilgi aldı. Hologramlarda turna, Anadolu parsı ve karakulak ile Eber sarısı, İtecik lalesi ve ters lale yer aldı.
Daha sonra Emine Erdoğan, lider eşleriyle tabandan tavana led ekranlarla çevrelenen ve insanlığın doğaya verdiği zararı ve bunların neden olduğu sorunların soyut bir dille anlatıldığı, Türkiye'nin sıfır atık ve 2053 net sıfır emisyon hedeflerine vurgu yapılan "Sonsuzluk Odası"nı da gezerek, birlikte fotoğraf çektirdi.
Kaynak: