Eğitim-Sen’den eğitimde çifte standart iddiası!

Eğitim-Sen’den eğitimde çifte standart iddiası!

Kars Milli Eğitim Müdürlüğü önünde bir araya gelen Eğitim-Sen Kars Şubesi üyeleri, eğitimde çifte standart olduğu yönünde iddialarda bulunarak basın açıklaması yaptı.

Volkan KARABAĞ

Eğitim-Sen Kars Şube Başkanı Hakan Topçu yaptığı açıklamada, “Kars Milli Eğitim Müdürlüğü çifte standarda dayalı, ayrımcı uygulamalarına son vermelidir!” dedi.

Kendi sendika öğretmenlerine ayrımcılık yapıldığını ileri süren Topçu, “Kars Milli Eğitim Müdürlüğü son dönemlerde sendika üyelerimize karşı artık sistematik olduğunu düşündüğümüz ayrımcı uygulamalar içerisindedir. Diğer taraftan kendilerine yakın diğer sendika üyelerine ise çeşitli ayrıcalıklar tanıyarak bir çifte standart oluşturmaktadır. 28/08/2011 tarihli ve 652 Sayılı Milli Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen sözleşmeli öğretmen uygulaması ve 2017 yılında getirilen okul müdürü ve müdür yardımcılarının sözlü sınavla belirlenmesi uygulamaları çifte standarta dayalı uygulamaların esas zeminini oluşturmaktadır.” diye konuştu.

Topçu yaptığı açıklamada şu ifadelerde bulundu: “Sendikamıza üye müdür ve müdür yardımcıları hiçbir bilimsel ve objektif kritere dayanmayan bu sınavlarda keyfi biçimde elenmektedir. Sınav sorularına yanıt veren üyelerimizin keyfi bir biçimde başarısız sayıldıkları görülmektedir. Hiçbir objektif kritere dayanmayan bu sınavlarda liyakat ilkesi tamamen göz ardı edilmektedir. Aynı şekilde sözleşmeli öğretmenlik uygulamasıyla yeni atanan öğretmenler hükümete yakın sendikalara yönlendirilmekte ve bu durumu kabul etmeyenler sözleşme üzerinden tehdit edilmektedir. Okul müdür ve müdür yardımcıları da yine yandaş sendikalardan seçilmektedir. Bu durum hem eğitim emekçilerinin hem de öğrencilerin büyük mağduriyetler yaşamalarına neden olmaktadır. Benzer şekilde Milli Eğitim tarafından yapılan görevlendirmelerde üyelerimize kesinlikle yer verilmemiş olması bu ayrımcı pratiklerin bir diğer örneğidir.

Milli Eğitim Müdürlüğü son yıllarda haklarında herhangi bir soruşturma ve dava açılmamış üyelerimizi, basit bir yazım hatası, kaynak kitap veya sendikal faaliyetleri gerekçe göstererek ihraç ve sürgün etmiştir.  Buna karşın hükümete yakın sendika üyelerinin işledikleri suçlar adeta örtülmek istenmektedir.

Aldığımız duyumlara göre Kağızman ilçesindeki bir okulda, hükümete yakın sendikaya üye bir idarecinin ihale ve öğrenci burslarında yapmış olduğu usulsüzlükler bakanlık müfettişlerince tespit edilmiş ve sözü geçen idareciye 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun 125. Maddesinin c fıkrasının b bendine göre 1/30 oranında aylıktan kesme ve bütçeli okullarda çalışmama cezası verilmiştir. Buna karşın bu ceza, ilçe Milli Eğitim Müdürlüğünce  idarecinin “almış olduğu ödül ve başarı belgeleri ile geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu” görülerek kınama cezasına çevrilmiş ve bakanlık müfettişlerinin verdiği ceza adeta kaldırılmıştır. Diğer taraftan ilgili idareciye verilen bütçeli okullarda çalışmama cezası uygulanmamıştır. Bu olaylardan hareketle Milli Eğitim Müdürlüğüne şu soruları sormak isteriz:

  1. Şimdiye kadar bakanlık müfettişlerince ceza verilmiş olan öğretmen ve idarecilerden kaçının cezası bu şekilde bir alt cezaya düşürülmüştür ve bu öğretmen ve idareciler hangi sendikalara mensuptur.
  2. Sözü geçen olayda verilen bütçeli okullarda çalışmama cezası neden uygulanmamıştır. Bu cezanın uygulanmaması yeni yolsuzluk ve usulsüzlüklere onay vermek değil midir?
  3. Neden sendikamız üyeleri haklarında herhangi bir dava olmamasına rağmen ihraç ve sürgünlerle karşı karşıya kalırken, bu türden bir somut suç söz konusu olduğunda bir alt ceza verilmiştir? Müdürlüğün ceza verirken uyguladığı kriterler nelerdir?
  4. İlgili olayda bir alt ceza verilmesinin gerekçesi olarak gösterilen başarı belgesine sahip olmak kriteri bütün öğretmenlere neden uygulanamamaktadır? Örneğin daha bir ay önce valilik tarafından kendisine başarı belgesi verilen bir eğitim emekçisinin cezası bir alt cezaya düşürülmezken, bu idarecinin cezasının düşürülmesinin sahici gerekçesi nedir?
  5. Tamamen keyfi bir hal alan müdürlük ve müdür yardımcılığı sınavının bütün şaibeleri ortadan kaldırmak için tutanakla ve hem ses hem de görüntü içerecek biçimde kamera kaydıyla yapılması düşünülmekte midir?

Sendikamız ve üyelerimize karşı sistematik bir hal alan bu uygulamalardan bir an önce vazgeçilmesini istiyoruz. Milli Müdürlüğünün hem bütün eğitim emekçilerine eşit davranmak hem de bahsi geçen konularda kamuoyunu aydınlatmak gibi bir görevi olduğunu hatırlatmak istiyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.”

Önceki ve Sonraki Haberler