Eğitim İş Bölge Toplantısı Kars’ta yapıldı
Türkiye Eğitim İş Kars Şubesi tarafından Doğuanadolu Bölge Toplantısıdüzenlendi. Kars Öğretmenevi'nde düzenlenen toplantıya Eğitim İş Genel BaşkanıVeli Demir, Erzurum, Erzincan, Van, Iğdır, Ardahan, Şavşat ve Kars illeri Eğitim İş Şube Başkanları ve Temsi
Eğitim İş tarafından düzenlenen bölge toplantısında bölgedeki eğitim, örgütlenme sorunları ve çözümleri değerlendirilen toplantıda konuşan Eğitim İşGenel Başkanı Veli Demir, “Türkiye’de dershanelerin kapatılmasına bizde Eğitimİş olarak destek veriyoruz. Ancak Türkiye’de 4 bin dershane var bunların 150 tanesi okul olabilir, bunun da cemaatlere ve tarikatlara hibe edileceğini” vurguladı.
“Bu konu hiç basit konu değildir” diyen Demir, “Başbakan Hindistan’a, Pakistan’a giderken uçakta konuşabileceği kadar basit olmadığını bilmelidir. 5 yaşındaki çocuklara din eğitiminin bu şekilde verilmesi doğu değildir. Türkiye’de okullarda eğitime din karıştırılmıştır. Etnik yapıyla ulusu böldüler, bayramlarımızıböldüler.” şeklinde konuştu.
Eğitim İş Kars Şube Başkanı Ersin Özbey ise şunları söyledi; “
Eğitim-iş Genel Başkanı Veli Demir: 9. Beş Yıllık Kalkınma Planında olmamasına rağmen 4+4+4+4 diye bilinen 6787 sayılı yasa çıktı. Eğitimiz adeta tarumar edildi. Yok edildi. Çünkü eğitim süresi aslında 12 TL değil 4 TL düşürüldü. Hatta 4’de değil 1+3’tür. Birinci sınıfa birinci sınıf diyebilirimi siniz?adeta okul öncesi eğitim. Eğitim fiilen 3+1’dir. Tevhidi-i tedrisatı Bilimsel Laik Kamusal Eğitimi toprağın altına gömmüştür. Bu 4+4’de okullar hazır değildi. Öğretmenlerde hazır değildi. 60 aylık çocukları okula getirirseniz sınıf öğretmenleri onların hakkından gelemez. Çünkü sınıf öğretmeni buna dair bir eğitim almadı. Siz sadece demagoji olsun diye eğitim vermeye çalıştınız. Öğretmenleri de hep itibarsızlaştırdığınız için öğretmende sizi dinlemedi çekti gitti. Dolayısıyla öğretmende hazır değildir. Çünkü öğretmen 4+4+4+4’de ilişkin 60 aylık çocuklara ilişkin pedagojik eğitim almamıştır.
Türkiye’de kara tahtayı kaldırdık sözde akılı tahtayı getirdik. 60 aylık çocuklar kendi temel ihtiyaçlarını gideremiyor. 5 yaşındaki çocuk tuvalete gidemiyor. Birinci sınıflara ve ikilere iki öğretmen girsin. Zaten öğretmenler köle gibi çalışıyor. Peki dine neden karşıydık biz 4+4’de bu yıl Şubatta gündeme geldiği zaman dedik ki; bunların amacı 4+ 4 değil,amaç karma eğitime son verilmesidir. Yine Kars’tan uyarıyoruz ve tüm Türki’ye duyuruyoruz. Siyasal iktidarın amacı karma eğitime son vermektir. Yaklaşık 2yüz yıldır Çağdaş Dünyada kullanılan ve bilimsel olduğu kabul edilen karma eğitim önümüzde ki günlerde sonlandırılacaktır. Şuradan anladım: Bir yandan sendikanın dergisine baktım geçen 3-5 tanede bilim adamı koymuşlar. Onlarda yazmışlar; karma eğitim bilimsel değildir,karma eğitim kız ve erkek çocuklarının aynı okulda olduğu için, bilim bilgisini açığa çıkarmasını da engellemektedir. Müthiş bir bilgi dünya 2yüz yıldır bunu kullanıyor. Karma Eğitim Milli Eğitimin bizimde temel ilkemiz olmasına rağmen kaldırılacak amaç budur. Alt yapısı hazırlanmaktadır. Kısacası karma eğitime son vermek 3mart 1924’te çıkartılan ve Anayasamızın 174. maddesin de koruma altına alınan devrim yasasının çöpe atılması demektir. Tekrar mektep- medrese eğitiminin yaratılması demektir. Hatırlarsanız Osmanlı döneminden Tanzimat’la beraber laik okullar medrese-mektepler ve azınlık okulları vardı. Buradan çağdaş bir ulus yaratılamayacağını anlayan Mustafa Kemal fikri hür, vicdanı hür,irfanı hür öğrenciler yetişemez diye eğitim ve öğretimi birleştirmişti. Bu sayede buda kaldırılmış oldu.
Dershane konusu; dershaneleri kaldıracağız deniyor. Bir yana. 2002’de geldikleri zaman tam 2000 dershane vardı. 2012’de bugün gittikleri zaman demokratik yollardan 4bin dershane var. 2 katını çıkarmışlar. Şuan 55 bin civarında öğretmen orada çalışan diğer hizmetliler ve 70-80 bin kişiye karnını doyuruyor onların.elbette ki biz savunmuyoruz dershaneleri. Biz dershaneye karşıyız. 1 milyon 2 yüz 3 yüz bin de öğrenci gidiyor. Dershaneyi kaldıracakmış. Okul yapacaklarmış. 4 bin dershanenin ancak 15 tanesi okul olabilir konuma sahip. Çünkü okulun bir bahçesi olur, okulun bir idari bölümü,sınıfları...5. kat hayat apartmanı okul oluyormuş. Oklu olur mu burası olmaz. Amaç cemaatin ve tarikatların devletin kesesinden para aktarılacak. Amaç bu. Bu dershanelerin okul olabilme koşulu yok. Eğitim-iş burada dershaneye karşıdır. Eğitimin kamusal olmasını istiyor. Devletin okulunda. Bunun alt yapısı var mı yok. Ezberci, eleyici, seçici bir eğitim sistemiyle dershaneleri kaldıramazsınız. İlkokul birden üniversiteyi bitirinceye kadar bir öğrenci 750 sınavı başarmak zorunda ise burada dershane sayısı hızla çoğalır. Dolayısıyla eğitim sistemini değiştirmeden bunu eleyici bu sınav odaklı, bu seçkin anlayışı kaldırmadan tartışan,sorgulayan,soran bir müfredat yaratmadan bizim dershaneleri kaldırma şansımız yok. Öncelikle sistemimizi değiştirelim ondan sonra da tabi ki Türkiye dershanelerden kurtulmalıdır. Bu sayın Başbakanın Hindistan’a giderken uçak da bahsettiği söz kadar basit değildir.
Bu dönemde yine en önemli konulardan birisi eğitim- öğretim hızla gericileştirilmiştir. Elbette ki Mustafa Kemal’in Ülkesi Türkiye’de bin yıl öncede Müslüman’dı bundan sonrada Müslüman olarak kalacaktır. Bu bizim değerimizdir. Ama sadece sanki bunlar bu ülkeye İslamiyet’i getirmiş gibi eğitimin içine bu kadar dini sokmalarının bir anlamı olmadığını düşünüyorum. Dünyanın her yerinde belli bir yaştan sonra din eğitimi veriliyor. Yani çocuklar somut algıdan soyut algıya geçtiği yaşta verilir. Almanya’da örneğin 15 yaş. Çocuk belli bir yaşa gelince elbette ki bu değerleri de öğrenmeyi isteyecektir.
En son kılık- kıyafet yönetmenliği bunun bir örneğidir. Ulusu böldüler etnik yapıyla, eğitimi böldüler 4+4 le, bayramlarımızı böldüler; halbuki bayramların hepsi bizimdir. İşte bir daha öyle kötü bir şeyle karşılaşmak istemeyiz. 1 buçuk yıl önce Van’da bir deprem yaşadık. Cumhuriyet bayramını kaybettik. Bir çok insanımız toprak altında kaldı. Daha sonra 19 Mayısı kaybettik. Kışı, yazı,sıcağı bahane ettiler. 23Nisanda zaten her yıl kaybolmakta.O günlere bir şeyler denk getirilerek bayramlarımızı böldüler. Biz diyoruz ki bayramların hepsi bizimdir. En son sınıfları böldüler. Kılık- kıyafet yönetmenliğiyle... Amaç türbanı anaokullarına kadar sokmaktır. Elbette ki biz dışarıda ki yurttaşlarımızın, halkımızın giyimine-kuşamına karışamayız. Ama anasınıflarında bile türbanı tartışmak eğitimin nereye gittiğini de net bir şekilde göstermektir. Kaldı ki forma yada önlük dediğimiz şey aslında sınıflarda eşitliği sağlamaktır. Bu karar aslında siyasi bir karardır. Türban konusu. Sınıfları böldüler. Nasıl böldüler? Bir yandan zenginlerden oluşan öğrenciler üzerlerinde marka elbiseler bir yandan da pazar yerinden alınan elbiseler... Sınıf iki kompartımana bölünmüş oldu. Bu karar siyasidir. Karar Atatürk’ü silme yok sayma maçlıdır. Karar Sayın Başbakan’ın dindar ve kindar nesil yetiştirme projesinin bir parçasıdır. Formalar sınıfın daha düzgün ve disiplinli olmasını sağlamıştır.
Sosyo ekonomik farlılıkları kapatmadan, gelir adaletsizliğini düzeltmeden yeni yoksulluk manzaraları ile karşılaşırız. Bir başka garip; Mustafa Kemal’i en çok önemseyen ketlerden birisidir Kars. Yeni liberalizm onların tabiriyle sanki ideoloji değilmiş,dünyayı kasıp kavuran, yakan, aç bırakan liberalizm ideoloji değilmiş, ama Atatürkçülük ideoloji olduğu için yasakmış. Bunlar yasaktır.
Sıfır kol yada yarım kol yasaklandı. 12 yaşındaki bir çocuğu bir kadın olarak görüp onu cinsel obje olarak görmek de çok ayıptır. Dervişin fikri neyse zikri odur. O koltuk da oturuyorsanız o koltuğun hakkını verin.
Öğretmen fazla maaş alıyormuş. Türkiye’de ki öğretmen fazla maaş almıyor, yan galipte yatmıyor. Türkiye’de ki öğretmenin maaşı ortalama bin 7 yüz elli TL. Benim yıllık gelirim dolar bazında 10-11 bin dolar... 1820saat çalışıyorum yılık. Yalan söylemeyin. O koltuğun hakkını verin.
Bu yok sayılan bir şey daha sanat eğitimidir. Geçen Uzun Köprüye gittim. Kocaman ilçede sadece bir tane müzik öğretmeni var.
Öğretmen açıkları giderilmelidir. Öğretmenin sorununa çare bulunulmalıdır. Bu okulları bize hazırlayan sabah gittiğimiz zaman sıcak ortamı sağlayan kim? Hizmetliler. Köle gibi çalıştırılan hizmetli ve memurlar. İş dağılımı doğru dürüst yapılmamış. Okul müdürünün istediği zaman istediği yere gönderdiği hizmetli ve memurlar. Adam gibi iş dağılımı yapılsın.
