"Doğu'nun Çukurovası'nın" kurak dağlarındaki erozyon, teraslama ile önlendi
Iğdır'daki erozyon sahaları, 250 kilometrelik teraslama çalışmasının ardından badem ve lavanta üretim sahasına dönüştürüldü- Iğdır Orman İşletme Müdürü Taner Tazegün:- "Bu alan toplam 1500 hektarlık bir alan. Burada sel geliyordu, aynı zamanda rüzgar eroz
IĞDIR (AA) - HÜSEYİN YILDIZ - Iğdır'daki çorak alanlar, 250 kilometrelik teraslama çalışmasıyla erozyondan kurtarılınca yeniden canlandı.
"Doğu'nun Çukurovası" olarak bilinen kentin merkezine bağlı Küllük köyü yakınlarında bulunan ve rüzgar erozyonu nedeniyle hiçbir bitkinin yetişmediği alanın kurtarılması için çalışma başlatıldı.
Orman Genel Müdürlüğü, Iğdır Valiliği ve Iğdır Orman İşletme Müdürlüğünce sürdürülen çalışmada, 15 bin dönüm arazide 250 kilometrelik teraslamanın yanı sıra fidan dikme çalışması yapıldı.
Teraslama çalışmasıyla çorak dağları adeta "satır satır" işleyen orman ekibi, bir yandan da işlenen alanlara badem ve lavanta ekti.
Kısa sürede yeşillenen ve eski çorak görüntüsünden kurtulan alan, hem canlanıp badem ve lavanta üretim sahasına dönüştü hem de erozyonun büyük oranda durmasını sağladı.
Iğdır Orman İşletme Müdürü Taner Tazegün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, alanda yapılan çalışmalarda büyük bir başarı elde ettiklerini söyledi.
Yaklaşık 2 yıl boyunca bu alanın kurtarılması için çaba sarf ettiklerini belirten Tazegün, "Bu alan toplam 1500 hektarlık bir alan. Burada sel geliyordu, aynı zamanda rüzgar erozyonu oluyordu. Erozyondan dolayı toprak kaybı vardı. Burada erozyon kontrol çalışması yaptık, 2019 ve 2020 yılında yaklaşık 250 kilometre teraslama çalışması yaptık." dedi.
Yakında bu alanın badem ve lavanta üretimi için kullanılacağını aktaran Tazegün, "Bu alanlara, teraslama yapılan yerlere, bölgemizdeki kuraklığa dayanıklı badem ve yaklaşık 8 bin lavanta ektik. Şu anda lavantaların durumu gayet iyi. Yaptığımız diğer teraslama bölgelerine de badem ve lavanta tohumu ekeceğiz." diye konuştu.
- "Erozyonun yüzde 80-90 oranlarında durduğunu görebiliyoruz"
Çalışma yapılan alanların korumaya alınarak dışarıdan müdahalenin engellendiğini, bu sayede kısa sürede bitki örtüsüne kavuştuğunu ifade eden Tazegün, şunları kaydetti:
"Aynı zamanda buralar korumaya alındığı için de toprak kaybı durdurulmuş oldu. Korumaya alınan yer ile alınmayan yer arasındaki fark çok net bir şekilde görülebiliyor. Burada erozyonun yüzde 80-90 oranlarında durduğunu görebiliyoruz. Çalışmanın yapıldığı alanlarda erozyonun durmasının ardından bitki örtüsünün geliştiği, bu alanların canlanmaya başladığı da en net örnekler arasındadır."