Digor Gönül Korosu ‘Bütün Dünya Dergisi’nde
Digor Gönül Korosu; Başkent Üniversitesi Kültür Yayını olan Bütün Dünya Dergisi'nin 1 Ocak 2010 sayılı dergisinin “Gezdikçe Gördükçe” bölümünde İzlen Şen tarafından kaleme alındı.
Digor Gönül Korosu İstanbul’daydı. Gezdiler, gördüler. Gezdirip gösterdiler.
Gezmek ve görmek kültürümüzü zenginleştirdiği kadar yüreğimizi de zenginleştiriyor, iyileştiriyor. Bazen uzaklara gitmeye gerek kalmadan, bulunduğumuz yerde öyle anlara tanık oluyoruz ki, gezerek görmeye gerek kalmıyor. İstanbul Cadde Bostan Kültür Merkezi’nde bir konser veren Digor Gönül Korosu benim gibi salonu koltuklarında oturan herkesin elinden tuttu sanki ülkemizi gezdirdi, emeğin ve umudun güler yüzlerini gösterdi.
Digor Gönül Korosu yarının sanat dünyasına büyük sanatçılar kazandırmanın yanı sıra, genel amaç olarak da, ilçenin çeşitli sorunlarına karşı bir kültür sanat politikası geliştirerek yöre insanlarını sanatla buluşturmayı seçti.
Sanat Danışmanlığını TRT Ankara Radyosu ses ve saz sanatçısı Nurullah AKÇAYIR’ın, şefliğini TRT Erzurum Radyosu ses sanatçısı Mehmet ÇALMAŞIR’ın yaptığı, sazları ile TRT Erzurum Radyosunun değerli sanatçılarının eşlik ettiği koro ilk konserini 24 Kasım 2008 Öğretmenler Günü’nde Kars Valiliği ve Digor’da verdi. Kışın hava soğuktu Digor’da, yaşam zordu ama ülkemizin en doğusundaki bu ilçenin insanlarının içini umutla ısıtan, çocuklardan oluşan bir korosu vardı.
Digor Gönül Korosu’nun öyküsü, Kars’ın 37 köyden oluşan 25 000 nüfuslu ilçesi Digor’da başladı. Digor Kaymakamı Serkan ŞEKER’in öncülüğünde Müzik Öğretmenleri Ahmet BELEN, Burcu SARIKAYA ve Nurcan ÇAKMAK bir ayı aşkın bir süre Digor’un merkezi ve köylerini gezerek 6, 7 ve 8. sınıflarda okuyan 6200 öğrenci arasından 30 yetenekli öğrenci seçti. Bu öğrencilerden oluşturulan Türk Halk Müziği korosuna Digor Gönül Korosu dendi.
Sarıkamış, Iğdır, Karabük, Safranbolu ve Bolu’da konserler veren koronun 26 üyesi, bu güzel çalışmayı desteklemek ve yeni öğretim yılına girerken çocukları teşvik etmeyi amaçlayan Çekmeköy Rotary Kulübü’nün davetlisi olarak 30 Eylül 2009 tarihinde İstanbul’a geldi. Öğretmenleri Tuğba LAFATAN, Hatice KILIÇ, Gülnefci LAÇİN, Mustafa KANDAK, Hasan TEZKİN ve Digor İlçe Milli Eğitim Müdürü M. Sena ÖZÇALIŞ eşliğinde üç gün boyunca İstanbul’u gezdiler, gördüler. Sultanahmet ve çevresini, Oyuncak Müzesini gezdiler. Miniatürk’de önemli eserlerin maketlerini bir arada gördüler, santral İstanbul’da enerji kaynaklarını ve enerjinin oluşumunu deneyerek öğrendiler. Tekne ile boğaz gezisi yaptılar.
İstanbul’u gezerken de yürekleri heyecanla atıyordu. Ama en çok heyecanlandıkları gün, konser verdikleri gündü. Konser gecesi yaklaşık 600 kişide heyecanla yerini almıştı salanda. Konserin açılış sunumu için önce Tayfun TALİPOĞLU çıktı sahneye. Digor ile ilgili yaptığı programda “Bastığın kardan daha sıcak olmalı ki yüreği, eritebilsin karı… Yoksa yapamazsın” demişti. Sıcacık yürekleri ile yapabileceklerini gösteren çocuklar sahnedeki yerlerini aldılar. Kızlar saçlarını, parlak kırmızı gömleklerini, erkekler papyonlarını düzelttiler kıpır kıpır.
İncecik bedenleri ve kocaman yürekleri ile sahnedeydiler. Zayıf bedenlerini taşıyan dal gibi bacakları ile göğe uzanmaya çalışan çiçekler gibiydiler Bu çiçeklerde titreyen birer yapraktı sanki çocuk yürekleri. Heyecanlıydılar, mutluydular, sevinçliydiler. Bu kadar büyük bir salanda ilk kez konser vermenin heyecanıyla, kocaman gözleri ile bizlere gülümsediler.
İlk bölümden oluşan konserde, Muş, Çorum, Tokat, Şarköy, Afşin, Kars, Erzurum, Edirne, Sivas, Hozat, Iğdır, Malatya ve Ardahan’dan halk müziği örneklerini başarıyla seslendiren çocuklar en son söyledikleri “Hoş Gelişler Ola, Mustafa Kemal Paşa” türküsü ile tüm salonu ayağa kaldırdı; hep beraber eşlik edilen müziğin coşku, alkışlar, gözyaşları karıştı.
Digor Gönül Korosu’na “Gönül” adının ne kadar yakıştığını, bu koronun bu adı ne kadar çok hak ettiği düşündüm.Gencecik bir Kaymakamın gönlünden kopan bir fikir ile; gencecik öğretmenlerin, ses sanatçısı bir koro şefinin, değerli sanatçıların gönüllü destekleriyle, müziğe gönül veren gençler yetiştiren bu koro, o gece kendilerini dinleyenlerin gönüllerini de fethetti.Korodaki öğrencilerin çoğu ilk kez İstanbul’a geldi, ilk kez uçağa bindi, ilk kez denizi gördü ve ilk kez tekneye bindi.Çok yetenekli, meraklı, öğrenmeye istekli çocuklardı hepsi. Az da olsa desteklendiklerinde neler yapabileceklerini gösterdiler bize.
Gözlerindeki canlılıktı gördüğümüz, yüreklerindeki sıcaklıktı, mutluluk ve emeğin karşılığıydı ama en çok da umuttu, su verildikçe açılan çiçeklerin güzelliğiydi. Bu koronun ve koroya gönül verenlerin emeği aydınlatıyor ve aydınlatacak ülkemizi. O gece sadece çok güzel bir konser verdikleri için değil, salondan ayrılan herkesin yüreğini umutla doldurdukları için de teşekkür ettim Digor Gönül Korosu’na.
Siz de o gece, o salonda bulunmadıysanız bile, gezip görmek için çok geç değil.En azından www.gonulkorosu.org, www.digor.gov.tr adreslerine girerek Digor Gönül Korosu’nu tanıyabilir, gönülden destekleyebilir, yüreğinizi umutla doldurabilirsiniz.