DEVA Partili Esen Kars’ta!

Volkan KARABAĞ

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen, DEVA Partisi Genel Merkez Kadın Politikaları Doğu Anadolu Bölge Koordinatörü Hülya Metli Kartal, Genel Merkez İnsan Kaynakları ve Parti İçi Eğitim Başkanlığı Doğu Anadolu Koordinatörü Semra Odabaşı, Kadın Politikaları Karadeniz İkinci Bölge Sorumlusu Fatma Özbayram, Kars İl Başkanı Av. Güven Özen, Kars Kadın Çalışmaları Başkanı Nalan Parıltı, beraberindeki partililer, 17-19 Kasım’da gerçekleştirdiği, Kars saha çalışmalarıyla halkın sorunlarını dinledi, partisinin iktidara gelmesi durumunda sorunlara getirecekleri çözüm önerilerini paylaştı.

Esen ile birlikte 2 gündür kente bir dizi ziyaretlerde bulunduklarını, esnafın ve vatandaşların sorunlarını dinlediklerini söyleyen İl Başkanı Av. Güven Özen, “Şehrimiz serhat şehri ve aynı zamanda özellikle kış mevsiminin yaklaşmasıyla beraber sorunlarında günden güne çığ gibi büyüdüğü bir şehirde yaşıyoruz. Bizler hep şunu söylüyoruz; şehrimizin menfaatine olan her işin biz takipçisi ve gözlemcisi olacağız. Bu şehirde doğru işler yapılana kadar da sesimizi çıkabildiği kadar yükselteceğiz. Bizler daha öncede defalarca dile getirdik kış mevsimi şehrimizde hakim olmaya başladı, bu saatten sonra şehrimizin en büyük sorunlarından biri yol sorunudur ve 2 yıldır bu sorun halen çözülmedi. Asfaltı Almanlar buldu fakat yamayı biz Türkler icat ettik bu sözü hep söylüyoruz. Sayın Valimiz ve Belediye Başkan Vekilimizin, özellikle Fen İşleri Müdürümüzün, belediye ekiplerimizin de bu husustaki düşüncesi hakim olacak ki şehrimizde yaklaşık 4 ay öncesine kadar kazılan yollar asfalt çalışması bitirilemediği için maalesef yama yapılmak suretiyle halkın hizmetine sunuldu. Bu gerçekten bizleri derinden etkileyen bir durum. Bir diğer sorumuz da geçen yaz döneminde bütün yerel gazete manşetlerinde müjdeli haber olarak şehrimize duyurulan “şehrimize müjde, yüzlerce doktor ataması ve kadrosu yapıldı” başlığıydı ve bu hepimizi çok mutlu etmişti. Fakat bugün gelinen noktada özellikle Kars Harakani Devlet Hastanesinde, Kafkas Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde birçok bölümde doktor olmadığını ve insanların randevu almak için aylarca sonrasına gün almak zorunda kaldığını görüyoruz. Sağlıkta çok ciddi problemimiz var, hep belirtiyoruz gerçek anlamda insanların yaşantısını adalet sonrasını da sağlık oluşturuyor. Maalesef adalet mekanizmasının neredeyse ortadan kaldırıldığı, kaybolduğu bu süreçte en azından sağlıksal anlamda insanların kendini idame ettirebilmesi için bir takım reformlar gerekiyor.” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Kadın Politikaları Başkanı Elif Esen ise, seçim saha çalışmalarının çok verimli geçtiğini, halktan aldıkları destekle çalışma azimlerinin daha da güçlendiğini dile getirdi, partilerine olan rağbetin sandığa yansıyarak iktidara geleceklerini söyledi.

Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki illerde havaların soğumasıyla birlikte vatandaşın ısınma sorunu yaşadığını belirten Esen, sürekli göç veren Doğu illerini cazip hale getirerek, geri göçü sağlayacaklarını, insanların doğdukları topraklarda doyarak, yaşamalarını sağlayacak imkanları sunacaklarını kaydetti.

Yaşanan ekonomik sorunların sonucu olarak halkın her geçen gün yaşam koşullarının zorlaştığını, hemen her ailenin yakıt parasını karşılamakta güçlük çektiğini söyleyen Esen, “Soğuk kış günlerinde yuvalarımızı mutlulukla ısıtacağız. Ailelerin mutluluğu, kimseye muhtaç olmadan yaşamını sürdürmesi, ihtiyaçlarının karşılanması, mutfağında tencerenin kaynamasıyla mümkün. Ekonomik sorunların bedelini kadınlarımız ödüyor. Mutfakta pişirecek yemek sayısı sınırlandı, gaz parasına güç yetmez oldu. Annelerimiz her gün çocuklarına ne pişireceğini düşünüyor. Mutluluk, ekonomik bağımsızlıkla mümkün olur.” diye konuştu.

Ülkenin en soğuk illerinin başında gelen Kars’a yaşayan halkımıza ısınma, ulaşım ve kışlık giyecek yardımı yapılması gerektiğini vurgulayan Esen, “Kars’ta yaşayan insanlarımızın yaşam maliyeti diğer illerdeki vatandaşlardan daha yüksek. DEVA iktidarında ağır kış yaşanan illerimizdeki halkımıza yakıt desteği ve yerel yönetimlere de karla mücadele için diğer illerden farklı olarak destek sağlayacağız. Burada yaşamanın bedelini halkımıza ödettirmeden, devletimiz üstlenmelidir. Binlerce şehit vererek kazandığımız bu toprakların bekçisi olan Serhad Karslılar, en iyi yaşam koşullarını hak ediyor. Antalya’da yaşayan bir aile ile Kars’ta yaşayan bir ailenin asgari geçimi aynı olmamalı. DEVA iktidarında, sosyal destek yardımlarımızla her bir vatandaşın kimseye muhtaç olmadan yaşamını sürdürmesini sağlayacağız. İhtiyaçlarını kendi karşılayan ailelere mutluluk getirmiş olacağız. Bu mutluluk, eğitimden sağlığa hayatın her alanında fark edilecek, yaşam standardımızı yükseltecektir.” ifadesini kullandı.

24-27 Kasım’da Ankara’da düzenlenecek Kars Ardahan ve Iğdır tanıtım günlerine katılarak destek vereceklerini belirten Esen, şunları kaydetti:

“Markalaşarak Ürünlerimizin Katma Değerini Artıracağız.”

“Kars’ın yöresel yemekleri ve ürün yelpazesi oldukça zengin. Aklıma ilk gelenleri sayacak olursam Kars Kaşarı, Kars Kazı, Kars Balı, sofra lezzetlerinden hıngel, kete, haşıl, feselli, yaprak mantı, kaz asması ve daha nice ürün ve lezzetler. Biz çok zengin bir ürün yelpazesine ve sofra lezzetine sahip bir ülke ve milletiz. Fakat biz lezzetli ürünlerimizi markalaştırıp dünyaya tanıtamıyoruz. Bugün bu halimizle 1 kazanıyorsak markalaşıp dünyaya açıldığımızda emin olun 100 kazanacağız. Onun için öncelikle Kars Kaşarını markalaştırma projeleri hazırlayıp, üreticilerimizle beraber bunun reklam kampanyalarını yapıp bütün dünyaya duyuracağız.

“Fransızlardan İsveçlilerden Ne eksiğimiz Var?”

Bizim peynirimizin Fransızların, İsveçlilerin, İtalyanların peynirinden ne eksiği var. Dünya piyasasında sadece peynir ihracatından elde edilen para 33 milyar dolar. Pastanın büyük dilimini birkaç ülke paylaşmakta. Emin olun peynirimiz dünyada birinci olan çoğu peynirden daha lezzetli. Eksiğimiz lezzet değil reklam. Onun için DEVA Partisi olarak bu konuda hem üreticiyi hem de satıcıyı destekleyip bu değerli ürünlerimizi markalaştırıp dünyayla tanıştıracağız.

“Yabancı Turistleri Karsla Buluşturacağız”

Ülkemiz turizm açısından önemli ülkelerin başında gelmektedir. Fakat bizim en büyük sorunlarımızdan biri turist başına elde edilen gelir Avrupa ülkelerine göre oldukça azdır. Bu gelir azlığının başat sebebi,  kıyı kesimine gelen turistleri iç kesimlerle buluşturmamızdır. Bugün turistik doğu ekspresiyle insanlarımız Kars’a gelip bu yöremizi ve lezzetlerini tanımakta, böylelikle Kars’a önemli bir gelir kaynağı kazandırmaktadır. Biz Avrupa’nın içlerinden kalkan trenler sefere koyarak, yabancı turistleri Kars’a kadar getireceğiz. Kıyı bölgelerimizden turisti iç bölgelere taşıyacak acente sayılarını artırmak için girişimcilerimizi destekleyeceğiz. Antalya’nın güzelliğini gören Karsın lezzetini tatmadan ülkeden ayrılmasın istiyoruz. Bu ürünlerin ve enfes lezzetlerin yüzyıllardır kadının elinden çıktığını, onların emeğinin üretimin her aşamasına damga vurduğunu dile getiren Esen, kadınların bu süreçte Kars’ın yüzü olacağını ifade etti.

“Kadınlar Kars’ın Yüzü Olacak”

Tüm bu lezzetlerimiz anneden kıza geçen bir mirasın ürünüdür. Üretimde en çok emeği geçen kadınlarımız markalaşma sürecinde Kars’ın yüzü olacak. Gerekli teşvik ve desteklerle kadınlarımızın emeğini ürüne, markaya dönüşmesini sağlayacağız. Kadınlar üretimin, dağıtımın, satışın kısacası tüm sürecin mimarı olacaklar.

“Üreticiyi Sanayiciyle, Sermayedarı Girişimciyle Buluşturacağız”

Hayvancılıkta önemli bir üretim imkanına ve oranına sahip Kars İlimizin katma değeri yeterince alamaması bizi üzüyor. Örneğin bu kadar hayvanın derisinden yeteri kadar faydalanabiliyor muyuz? Dünya pazarında önemli bir deri ayakkabımız, ceketlerimiz, çantalarımız neden olmasın. Bunun için işbirliği lazım, devlet desteği lazım. Kafkas Üniversitesi’nin değerli hocalarını üreticilerle buluşturacağız. Hep beraber ürünlerimizi katma değeri yüksek hale getirip dünya piyasasına sunacağız. Yağımız var, şekerimiz var, unumuzda var, ama helva yapamıyoruz. Bu o ürünü yetiştiren vatandaşın emeğine haksızlıktır.

Ülkemizin en çok kar yağan ili Kars olmasına ve çevre şartları kış turizmine bu kadar uygun olmasına rağmen az turistin gelmesi kabul edilemez. Bunun için gerekli tanıtımın yapılması, ulaşım yollarının uygun hale gelmesi ve gerekli tesislerin yapılması gerekmektedir. Biz ülke olarak gerekli bilgi ve deneyime sahibiz. Ülkenin önde gelen turizm uzmanları Kars’a gelip incelemede bulunacak, Kars’a yatırım yapılması için teşvik primleri verilecek. Kars’ın doğal güzelliği ve tarihi zenginliği tüm dünya tarafından tanınması ve tanıtılması için elimizden gelen her şeyi en ince detayına kadar planlayıp uygulamaya kararlıyız. 

“Eğitim Seferberliği”

Yapılan araştırmalarda Kars İl’inin eğitimde hak etmediği sıralamada olduğu görünmektedir. Bu büyük bir sorun teşkil etmektedir. Çünkü eğitim olmadan yeraltı ve yerüstü kaynaklarından etkin bir şekilde faydalanamazsınız. Onun için Kars’ta eğitim seferberliği gerçekleştireceğiz. Annelerimiz çocuklarıyla, gençleriyle kitap okuyacak. Kitap okuma kampanyaları yapacağız.  Yörenin zenginliklerine yönelik meslek okulları açılacak, halk eğitim merkezlerinde kadınlarımız ürün tabanlı eğitim alıp, aldıkları eğitimlerin gerçek hayatlarına aktarmaları sağlanacak. Alınan eğitimleri gerçek hayatlarında uygulayacak sanayi tesislerinin kurulması teşvik edilecek, yöredeki iş insanları, sermaye sahiplerinin, girişimciler ile birlikte hareket etmeleri sağlanacak. Devletin desteği ve teşvikiyle üniversitenin bilgisi birleştiğinde Kars’ı önümüzdeki süreçte önemli bir ticaret merkezi haline getireceğiz.

“Göçü Tersine Çevireceğiz”

Bugün Kars’ın en büyük sorunlarından birisi dışa verilen göçtür. Dışarıya giden göç genç çalışma nüfusunun önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Bu durum çalışma çağındaki insan kaynağının ve nitelikli insan sayısının eksikliğine neden olmaktadır. Bahsettiğimiz projelerimizle gençlere yeni iş sahaları yaratılacaktır. Gençler cazibe merkezi haline gelen Kars’a geleceklerdir.

“Anketlerle Çarpışa Çarpışa Geliyoruz”

Sahada gördüğümüz bu ilgi, meydanları, alanları dolduran halkımızın teveccühü bize çalışma azmi ve gayreti veriyor. Maalesef bu korku ikliminde milletimizin bu coşkusu anketlere yansıyamıyor. Millet ankete cevap vermeye korkar oldu. Anket şirketleri aradığında vatandaşta acaba fişlenir miyim korkusu hakim. Millet bu korku havasını sandıkta demokrasiyi seçerek dağıtacak. Millet bizim biz milletin arkasındayız, yanındayız, biriz, beraberiz, omuz omuzayız. Bize anketleri gösterenler şunu bilsinler ki, anketlerle çarpışa çarpışa geliyoruz.”

Bir gazetecinin, “25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü, sizin partinizin kadına yönelik şiddet ile mücadele noktasında nasıl bir politikanız var?” sorusuna ise Esen, “Kadın için en önemli sorunlardan biri de bu kadının güvenliğinin evde ve sokakta sağlanamaması. Türkiye’de kadın şiddete kurban gidiyor. Verilere baktığımızda şiddetin en çok görüldüğü ülke ne yazık ki Türkiye’dir. Demek ki burada kadın ve aileyi koruyan kanunumuz var, bu iktidarın çıkardığı 6284 sayılı kanun var. Ama nerede sıkıntı? Kanunun uygulanmasında. Kanun doğru uygulanırsa koruyucu etkisi olur, doğru uygulanmadığında bu kanunun koruyucu etkisi kalktığında kadın şiddete uğruyor, ne yazık ki kadın öldürülüyor. Bizim politikamız “bir can bile feda edilemez”. Biz kadını sayısal verilerle, oranlarla değil, çünkü bahsettiğimiz sayılar ve oranların hepsi bir can. O can öldüğünde, o yuvaya ateş düşüyor. Biz buna bu hassasiyetle bakıyoruz ve diyoruz ki; “bir can bile feda edilemez” bu sebeple göreve geldiğim andan itibaren bununla ilgili çok ciddi bir mücadele yürütüyoruz. Biz öncelikle kanunun etkin uygulanması ve kanunu uygulayanların hakimi ve savcısı vicdanıyla, yüreğiyle muamele etmesini öncelikli göreceğiz. Ama bunu da tabi ki bağlayıcı kriterlerle sağlayacağız. Kanunun, cezaların caydırıcı olması, kanunun doğru uygulanması için gerekli çalışmalarımız yapıyoruz ve yakında eylem planımızı açıklayacağız, eylem planımızın içerisinde önemli bir kısım şiddet ve hukukla ilgili. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü önümüzdeki hafta Cuma gününe denk geliyor ve biz İstanbul Kadıköy meydanında kadını, erkeği ve genci mavi yeleklerimizi giyeceğiz ve “Kadına şiddete hayır” diyeceğiz. Bu çalışmayı tüm Türkiye’de kadın çalışmaları başkanlarımızla birlikte eş zamanlı gerçekleştireceğiz.” yanıtını verdi.