Deloitte, salgının petrol ve elektrik sektörüne etkilerini analiz etti
Deloitte, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının petrol, doğal gaz ve elektrik sektörlerine etkilerini incelemek üzere "COVID-19'un Sektörel Etkilerini Anlama" raporlarını hazırladı- Rapora göre, salgından petrol, elektrik ve enerji üretimi sektörler
İSTANBUL (AA) - Deloitte'in yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının sektörel etkilerini incelemek üzere hazırladığı raporlarda, petrol piyasalarındaki gelişmelerin Türkiye için risk ve fırsatları beraberinde getirdiği, elektrik üretim ve doğal gaz tedarikinde ise arz güvenliği riski bulunmadığı ifade edildi.
Şirketten yapılan açıklamaya göre, birçok sektörü durma noktasına getiren yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını, petrol, elektrik ve enerji üretimi sektörlerini en çok fiyatlama alanında etkiledi.
"COVID-19'un Sektörel Etkilerini Anlama: Petrol, Doğal Gaz ve Kimya Sektörü Raporu"na göre, petrol piyasalarında yaşanan küresel ve yerel gelişmeler, Türkiye için risk ve fırsatları beraberinde getiriyor.
Büyük petrol, doğal gaz ve kimya sektörü şirketlerinin, sermaye ve işletme giderlerini azaltarak olası etkilere cevap verdiğine işaret edilen raporda, krizin 4-5 ay uzaması durumunda orta vadeli potansiyel etkiler şöyle sıralandı:
"Verimsiz ve yüksek borçlu şirketler likidite krizleriyle karşı karşıya kalabilir ve bazıları tamamen iş alanından çıkmaya zorlanabilir. Özellikle ABD'li petrol üreticileri, arz fazlası ve fiyatlardaki gerileme devam ederse baskı altında olacaklardır. Daha büyük ve daha sağlıklı şirketler, diğer enerji alanlarında çeşitlendirme planlarını değiştirebilir veya hızlandırabilir. Bu da iş modelinde bir değişiklik gerektirebilir. Şirketler, olası bir iş gücü kaybının ardından, piyasa tekrar yükselişe geçtiğinde nitelikli iş gücü bulma sıkıntısıyla karşılaşabilirler."
Açıklamada görüşlerine yer verilen Deloitte Türkiye Enerji, Doğal Kaynaklar ve Endüstri Ürünleri Lideri Elif Düşmez Tek, petrol, doğal gaz ve sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) piyasalarında küresel arz fazlasının ortaya çıktığını, buna bağlı olarak enerji fiyatlarına yansıyan gerilemenin Türkiye'nin ithalat maliyetlerini ve piyasa fiyatlarını etkileyeceğini ifade etti.
Tek, petrol fiyatlarındaki gerilemenin dünya ekonomisi ve diğer ticaret ortakları üzerinde negatif etki oluşturabileceğine dikkati çekti.
- Türkiye'nin yedek kapasitesi yeterli seviyede
Elektrik, Enerji Hizmetleri ve Yenilenebilir Enerji Sektörü Raporu'nda ise sektörün, alt yapılarını çalışır halde tutmaya, güvenli elektrik ve doğal gaz sağlamaya odaklandığı kaydedildi.
Deloitte'un dünya üzerindeki birçok enerji şirketinin uygulamalarından yola çıkarak ortaya koyduğu çalışmaya göre, Kovid-19 salgını sonrasında, sektör oyuncuları, ödemeleri erteleme ve varlıklarının devre dışı kalmasına sebep olacak bakımları askıya alma yolunda ilerliyor.
Kovid-19 salgınının sektördeki en büyük etkisi ise endüstriyel talepte azalma olarak kendini gösteriyor. Üretim merkezleri ve ticarethanelerdeki düşüşe rağmen, konut müşteri talebinde artış gözleniyor.
Yenilenebilir enerji tarafında, son iki aydır tedarik zincirindeki bozulmalardan dolayı yaşanan sıkıntılara rağmen, Çin'deki faaliyetlerin toparlanmasıyla kısa vadedeki olumsuz etkinin belirli bir sürede azalacağı öngörülüyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Deloitte Türkiye Elektrik Sektör Lideri Emrehan Demirel, salgının küresel endüstrideki etkisinin Türkiye için de geçerli olduğunu belirterek, arz güvenliğinde, elektrik üretim ve doğal gaz tedarikinde sahip olunan yedek kapasite ve etkin operasyonel yönetim sayesinde enerji arzında ciddi bir risk bulunmadığını aktardı.
Elektrik talebindeki düşüşün toptan satış piyasasındaki elektrik fiyatlarına yansıdığının altını çizen Demirel, şunları kaydetti:
"Azalan talep ve düşen elektrik fiyatları sebebiyle, şirketlerin gelir beklentisi düşüyor. Türkiye'de enerji sektörünün büyük bir yatırım dönemini geride bırakmış olması sebebiyle, şirketlerin gelir projeksiyonları sektörün tamamının finansal sürdürülebilirliği açısından son derece kritik. Devam eden yatırımların tedarik zincirindeki sorunlardan etkilenmesi kaçınılmaz gözüküyor. Özellikle, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması teşviklerinden yararlanabilmek için birçok yenilebilir enerji yatırımına büyük hız verildiği bu dönemde, tedarik zinciri meseleleri yatırımcı açısından yönetmesi zor bir durum ortaya koyuyor."