Davutoğlu ilk görüşmeyi o partiyle yapacak
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Pazartesi gününden itibaren Ramazan Bayramı’na kadar hükümet kurma çalışmalarının ilk turunu bitirmeyi planlıyorum. Pazartesi, salı ve çarşamba günleri randevu talebinde bulunacağız” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, yapımı devam eden Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün işçileri ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Davutoğlu, “Bugün 3. Köprüde iftarda beraberiz. İnşaatın yüzde 70’i tamamlandı bu vesile ile köprü üzerinde işçilerle birlikte iftar etmekten mutluluk duyuyorum” dedi.
İftar yemeği öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Davutoğlu, “Önce meclis başkanımızı seçtik. Herhangi bir gecikme olmadı. Meclis Başkanının seçiminin sonrasında Meclis Divanı konusunda mutabıka varıldı. Meclis Başkanlık Divanın oluşumu tamamlanmasına müteakip Sayın Cumhurbaşkanımız bendenize yeni hükümeti kurma görevini verdi. Şu andan itibaren çalışmalara başladım. İlk olarak parti genel başkanları ile istişarelere yapacağız. Randevu taleplerimiz iletiliyor” dedi.
"PLANIMDA EN BÜYÜK PARTİDEN BAŞLAMAK, SONRA OY ORANINA GÖRE MHP VE HDP İLE GÖRÜŞMEK VAR"
“Yarın 20. yıl dönümü olması dolayısıyla da Srebrenitsa katliamına, işlenen büyük suça ortak tepki göstermek adına Bosna Hersek’te olacağız” diyen Davutoğlu, “Saraybosna’da yapacağımız görüşmelerin ardından ertesi gün anma törenine katılacağız. Türkiye her zaman Bosna Hersek’in yanında olmuştur. Bosna savaşı zamanında işlenen insanlık suçu konusunda da açık ve net tutum takınmıştır. Bosna Hersek’ten döndükten sonra pazartesi gününden itibaren Ramazan Bayramına kadar hükümet kurma çalışmalarının ilk turunu bitirmeyi planlıyorum” şeklinde konuştu.
Pazartesi, salı ve çarşamba günleri randevu talebinde bulunacaklarını belirten Davutoğlu, “Üç günde yapacağımız görüşmelerden sonra Ramazan Bayramını müteakip oluşacak atmosfere göre gerekmesi halinde 2. tur görüşmelerini gerçekleştireceğiz. Hayırlı olmasını temenni ediyorum. İnşallah yapıcı uzlaşıcı bir üslupla hükümeti sağlam bir parlamento desteğiyle kurmak nasip olur” dedi.
Bir gazetecinin “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığınız görüşmede koalisyon görüşmelerine ilişkin tavsiyeleri ne oldu?” şeklindeki sorusu üzerine Davutoğlu, “Usul olarak Kılıçdaroğlu’ndan başlayarak çalışmalara başlamaktır. Daha sonra Sayın Bahçeli ve Demirtaş ile görüşmek var. Tabii onların programları farklı bir duruma zorunlu kılarsa o ayrı. Planımda en büyük partiden başlamak, sonra oy oranına göre MHP ve HDP ile görüşmek var. Sayın Cumhurbaşkanımız Türk siyasetinde çok büyük tecrübeye sahip. Bu anlamada her zaman görüşlerinden istifade ettiğimiz bir devlet adamı. Görev tevdii edilirken süreçle ilgili kanaatlerimi aktardım o da görüşlerini aktardı” diye konuştu.
“KIRMIZI ÇİZGİLER GİBİ İFADELERİ UZLAŞMA KÜLTÜRÜNE UYGUN GÖRMÜYORUM”
Bahçeli’nin bugün yaptığı ve 4 ön koşul belirttiği açıklamasına ilişkin bir soru üzerine Başbakan Davutoğlu, “7 Haziran’dan itibaren tüm söylemleri takip ettim. Hepimiz tek başına iktidar isterdik ama mademki böyle bir tablo var onun gereğini yapmak lazım. Bunun gereğini yaparken koşullardan sürekli kamuoyu önünde bahsetmek tabiri caizse işi zora doğru sürmek olur. Genel başkanlardan açık yüreklilikle hükümet kurma konusunda her konuyu gündeme getirmelerini, ama kamuoyu önünde alanımızı daraltıcı adım atamamızı güçleştirici açıklamalardan kaçınmaları önem taşır. En azından ilk turda önyargı olmaksızın görüşmelere başlamalıyız. Kırmızı çizgiler, olmazsa olmaz şartlar, ön koşullar gibi ifadeleri uzlaşma kültürüne uygun görmüyorum. Benim için esas alınacak husus yüz yüze geldiğimizde konuşulacak konulardır. Orada da tüm gelen başkanlarla hiçbir psikolojik bariyer olmaksızın görüşmeler yapacağımıza inanıyorum” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu bir basın mensubunun “Seçim öncesi yapılan yayınlardan ötürü 330 ceza kesildi. Bu cezaların yüzde 88’i belli kanallara kesildi. Bu cezalardan biri de Başbakan’ın katıldığı bir röportajdan dolayı verilen ceza var konuya ilişkin değerlendirmeleriniz neler olacak?” şeklindeki sorusu üzerine şunları söyledi:
“İlkesel olarak bütün yasaklara karşıyım. Seçim dönemi olsun dışında olsun basın yayın faaliyetlerine engel konulması doğru değil. Seçim öncesinde kamuoyunu aydınlatma adına mümkün olan en geniş özgürlükleri lazım ki kendimiz anlatabilelim. Prensipte bu uygulamayı yanlış buluyorum. İnşallah yeni dönemde bazı yasal tedbirler alırız. Özellikle belli kanalların hedef alınmasını daha da yanlış buluyorum. Bunu kınıyorum. RTÜK’le ilk fırsatta görüşmeyi planlıyorum. Bunun gerekçelerini ortadan kaldırmalıyız. Bu kadar ağır cezalarla basın üzerinde baskı oluşturmak doğru değil. Medya özgürlüğü üzerinde çok fikir beyan edenlerin bu konuda da açık tavır almasını beklemek hepimizin hakkı. Hele hele gayri yasal bir çerçeve içermeyen Başbakanla yapılan bir özel röportaj, ana muhalefet lideri ile de yapılmış olsaydı aynı şekilde tepki verirdim bunu doğru görmüyorum. Bütün partilerimizi ortak tavır alamaya ve yasal düzenleme gerekiyorsa birlikte adım atmaya davet ediyorum.”