Cumhurbaşkanı Gül'den bir ilk
Abdullah Gül, 23 yıl aradan sonra İngiltere'yi ziyaret eden ilk Türk Cumhurbaşkanı oldu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kraliçe 2’nci Elizabeth’in davetlisi olarak 23 yıl aradan sonra İngiltere’ye giden ilk Türk cumhurbaşkanı oldu. “Türkiye’den İngiltere’ye 23 yıllık bir aradan sonra Cumhurbaşkanı düzeyindeki ilk devlet ziyaretini gerçekleştirmekten kıvanç duyuyorum” diyen Gül dün Londra’ya hareketinden önce Esenboğa Havaalanı’nda düzenlediği basın toplantısında şu mesajları verdi:
- “Üzülerek görüyorum ki işler Suriye’de çıkmaz bir sokağa girmiştir ve maalesef Suriye için hiç de parlak gözükmemektedir. Bu günlere Suriye’nin gelmesini hiç bir zaman arzu etmedik. Daima Suriye ile iyi, dostane ilişkiler içerisinde olmayı tercih ettik. Ama şimdi baskı Suriye halkından geliyor. Dolayısıyla yapılacak şey gayet açık.” Gül daha sonra uçakta da Suriye’den Dersim tartışmalarına kadar ilginç açıklamalar yaptı. Gül’ün gazetecilerin sorularına verdiği cevaplar şöyle:
- “Başkalarının teşvikiyle hareket eden ülke değiliz. Dışarıdan gelen baskıya direniriz ama halktan gelen baskıya direnmek doğru değildir. Onlara kulak veriyoruz. Bu noktada müttefiklerimizle aynı noktada bulunuyoruz, bundan da memnunuz. Clinton’un açıklamasını takdir ettim. Arap Birliği’nin kararı bu süreçte en etkili, en önemli karardır. Suriye’deki aydınlar siyasetçiler de içlerinden şunu görüyorlar; artık evin, bölgenin içinden insanlar bize sesleniyor. Arap Birliği’nin kararı önemli, destekledik. Bölgeden olan diğer ses Türkiye. Diğer ülkelerin ilgilerinin devam etmesi sağlam durmaları önemli.”
Kötülüğünü istemeyiz
- Biz baştan hiç kimsenin ne ölmesini, ne de kötü duruma düşmesini isteriz. Ayrıca Beşar Esad gibi ailece tanıştığımız bir insanın hiçbir zaman kötülüğünü istemeyiz. Biz dostça görünen yolu söylüyoruz. Biliyorsunuz kendisine çok açık bir mektup da gönderdim. Biz o zaman şunu söyledik; Hiçbir kompleks içine girmeden açıkça serbest seçimlerin yapılacağını, siyasi mahkûmların serbest bırakılacağını, çok partili sisteme geçeceğinizi açıklayın. Bunlar temel şeyler. Bunları inandırıcı bir şekilde yap. O zamanlar yapsaydı, o zaman seçimlerde kendisi aday bile olsa seçilebilirdi. Bunu da söyledik.
Müdahale doğru değil
- (Askeri seçenek ne kadar yakın sorusu üzerine) Bu işler Suriye’nin kendi içinden olacak işlerdir. Biz doğrusu şu anda dışarıdan herhangi bir askeri müdahaleyi doğru görmüyoruz. Şu anda.. Ama muhalefet eğer bütün Suriye halkına şu mesajı verirse; değişiklikten sonra herhangi bir rövanş almayacağız, herhangi bir kaosa fırsat vermeyeceğiz, herkesi temsil edeceğiz... Suriye de farklı mezhepler var biliyorsunuz. Hepsi de bu ülkenin en tabii unsurlarıdır. Hatta gayrimüslim nüfus vardır onlar da dahil olmak üzere... Muhalefet bu güveni verdiği anda bu iş biter.
İç savaş endişesi
- Bizim bu yönetime hiçbir güvenimiz kalmadı. Bölge, Avrupa’nın orta çağda yaşadığı mezhep savaşlarını bu çağda yaşama riskiyle karşı karşıya. Bu bölgenin en büyük tehlikelerinden birisi bu. Büyük resimden bunu görüyorum. Bunu ülke içi ya da bölge olarak genişletebilirsiniz. Suriye’de mevcut resim Nusayri ağırlıklı. Baas Partisi çok ideolojiktir. Dolayısıyla yeni gelecek olanların, başka insanlardan rövanş alması, intikam alma duyguları çok tehlikeli şeylerdir.
- (İç savaş endişesi mi taşıyorsunuz sorusu üzerine) Tabii ki... Bunların hiç olmayacağı ortaya yol bir şey kurulacağı anlaşıldığı andan itibaren işler kolaylaşır. İnsanlar büyük yığınlar, otoriter rejimlerde yaşamak istemez ama eğer insanlar daha sonra güvensizlik, karışıklık, iç savaşlar olacağını görüyorlarsa o zaman otoriter rejimde yaşamayı istemeye istemeye tercih ederler. Onun için Suriye halkı bunu gördüğü anda, bundan sonra kaos olmayacak, intikam duyguları olmayacak. Bunu gördüğü anda biter...
Türkiye’de yargılama hızlı olmalı
“Türkiye Suriye’ye siyasi mahkumların serbest bırakılması mesajını verirken kendi içinde tartışmalı tutuklamalar, operasyonlar yapıyor. Prof. Dr. Büşra Ersanlı, yayıncı Ragıp Zarakolu tutuklanıyor. Bu Türkiye’nin mesajlarının inandırıcılığını gölgelemez mi” sorusu üzerine Gül şunları söyledi:
“Yok.. Ben Esad’a, ilişkilerimiz bozulmadığı sürede, bana isimler veriyorlardı, şu isimler 8 senedir hapiste bu sürede savcıya hakime çıkmamış ailesinin de haberi yok. Ben bu isimleri veriyordum kendisine. Kaç tane isim verdim. Bunları çıkarttırdı. Bizim girişimlerimizle çıktılar. Türkiye böyle değil. Bu şekilde bir mukayese doğru olmaz. Söylediğiniz konularla ilgili tartışmalar var. Ümit ederim kısa süre içinde mesafe alınır. Mahkemeler filan olur. Benim doğrusu tüm bu davalarla ilgili en çok arzu ettiğim şey şu, bunu Meclis’te de söyledim; yargılama hızlanmalı. Mevcut kurallar içinde inandırıcı deliller varsa süratli bir şekilde yargılama süreçleri hızlı olmalı. Diğer davalarda da öyle…
4 günlük ziyaret
Gül’ün resmi ziyareti yarın başlayacak. Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, İngiltere Kraliçesi 2’nci Elizabeth’in davetlisi olarak Buckingham Sarayı’nda misafir edilecek. Gül, 4 gün sürecek ziyareti sırasında İngiltere Başbakanı David Cameron, Başbakan Yardımcısı Nick Clegg, Dışişleri Bakanı William Hague ve Londra’nın Türk kökenli Belediye Başkanı Boris Johnson’la da görüşecek. Gül’e ziyaretinde Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve eşleriyle, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Hulusi Akar da eşlik ediyor.