Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Mavi Vatanımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız, bunu böyle bilsinler”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Mavi Vatanımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız, bunu böyle bilsinler" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Mavi Vatanımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız, bunu böyle bilsinler" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuştu. "Türkiye'nin çıkarlarını savunmak yerine, "masal" diyerek ülkemizi yayılmacılıkla itham ederek birilerine göz kırpıyorlar" diyen Erdoğan, " Milletin verdiği yetkiyi, ülkenin menfaatlerini savunmak için değil, Türkiye'nin karşıtlarına selam çakmak için kullanıyorlar. Bunun adı sorumsuzluktur, şuursuzluktur, gaflettir. Türkiye aleyhine bu tezleri meclis kürsüsünden dillendirmek ne zamandan beri CHP'nin görevi oldu. CHP, milletle ve milletin menfaatleriyle aynı yerde durma erdemini bir kez olsun sergileyemeyecek mi? CHP'nin Türkiye'yle ve Türkiye'nin çıkarlarıyla alıp veremediği nedir? İktidara muhalefet etmek ayrıdır, Türkiye'nin rakiplerine lojistik destek sağlamak ayrıdır. Biz, CHP'den her konuda bizimle aynı düşüncede, aynı sayfada yer almasını asla beklemiyoruz, böyle bir derdimiz yok. Sadece milli meselelerde yerli ve milli duruş bekliyoruz. CHP yönetimi böyle konularda eğer katkı sunmayı beceremiyorsa bari bu tarz talihsiz açıklamalarla ülkemize zarar vermesin, gölge etmesinler yeter, biz onlardan başka ihsan istemiyoruz. Anavatanımızın ayrılmaz bir parçası olan Mavi Vatanımıza sahip çıkma noktasında en küçük bir geri adım atmayacağız, bunu böyle bilsinler. Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin hakkını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
"Hadiselere bakarken başkaları gibi sadece 50-100 yıllık birikimle değil, binlerce yıllı köklü tecrübenin merceğinden bakıyoruz"
Dış politika bağlamında konuşan Erdoğan, Türk milletinin 2 bin 200 yıldan fazla devlet geleneği ve aklı olan bir millet olduğuna dikkati çekerek, "Hadiselere bakarken başkaları gibi sadece 50-100 yıllık birikimle değil, binlerce yıllı köklü tecrübenin merceğinden bakıyoruz. Planlarımızı buna göre şekillendiriyoruz, hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz, hamlelerimizi buna göre tayin ediyoruz. Bizim çizgimiz, karakterimiz bellidir. Biz başına vurunca ekmeği alınan bir ülke değiliz. Tarihimizin hiçbir döneminde de böyle olmadık. Ne başkalarının hakkına el uzatırız, ne birilerine hakkımızı yedirtiriz. Kardeşlerimizi de en zor gününde yalnız ve çaresiz bırakmayız. Uluslararası hukuk çerçevesinde Libya'da bunu yaptık. 30 yıllık işgalin ardından Karabağ'da bunu yaptık. Suriye'den topraklarımıza saldırı olduğunda bunu yaptık. Irak'taki bölücü terör yuvalarına karşı bunu yaptık. Hakkımıza, kardeşlerimize, bekamıza sahip çıktık. Tehditler karşısında ülkemizin ve milletimizin güvenliğini garantiye aldık. Gerilimi körükleyen değil bölgesinde ve ötesinde barışı, istikrarı ve sükuneti savunan taraf olduk" değerlendirmesinde bulundu.
"Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür"
Gazze'de yaklaşık 300 gündür son derece vahşi bir soykırım yaşandığını dile getiren Erdoğan, "Savaşın bile bir hukuku vardı, İsrail bunu bile yok saydı. Geçtiğimiz yüzyılın en lanetli figürü olan Hitler'i gölgede bırakacak bir barbarlığa imza attılar. Gazze bugün dünyanın en büyük imha kampına dönüşmüştür. Yüreğinde zerre kadar vicdanı olan birisinin hangi inanca mensup olursa olsun, Gazze'de yaşanan insanlık dramına sessiz kalması düşünülemez. Batılı liderler, görevi uluslararası güvenliği sağlamak olan kuruluşlar; bu vahşeti neredeyse 300 gündür sadece uzaktan seyrediyor. Gazze'li 40 bin masum ölmemiş, 16 bin çocuk vahşice katledilmemiş gibi eli kanlı katiller Temsilciler Meclisi'nde alkışlanıyor" açıklamasında bulundu.
"Netanyahu yönetimi altında İsrail'in gittiği yol, yol değildir"
İslam dünyası içerisinde yer alan bir ülkenin dışında zalime dur diyecek iradenin sergilenmediğinin altını çizen Erdoğan, "Ben de insanım diyen, ben de Müslümanım diyen birisinin böyle bir tabloya rıza göstermesi mümkün mü? BM Güvenlik Konseyi bugün sorumluluk almayacaksa ne zaman alacak? İsrail'in istilacı politikalarının tüm bölgeyi tehdit ettiğini görmek için daha kaç bin tane çocuğun ölmesi lazım? Bu gidiş, gidiş değildir. Netanyahu yönetimi altında İsrail'in gittiği yol, yol değildir. Bu pervasızlığın, hoyratlığın ve batının sergilediği ikiyüzlülüğün sonu korkarım ki çok kötü bitecektir. Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli olur. Gazze'de 40 bin masum insanı katlettikten sonra bugün gözünü Lübnan'a dikenlerin yarın pis ellerini başka yerlere uzatmayacağının garantisini kim verebilir? Bu soruyu sadece biz değil, bölgedeki tüm devletler soruyor. Bölgemizdeki hudutları halen netleşmemiş tek ülke İsrail'dir. Bölgemizde diğer ülkelerin topraklarını işgal ederek semiren ülke İsrail'dir. Bölgemizde güvenliğini saldırganlıkta, katliam ve toprak gaspında yegane ülke İsrail'dir. Meşru bir devlet olarak değil, terör örgütü gibi hareket eden ülke İsrail'dir" ifadelerini kullandı.
"Netanyahu yönetiminin yularını elinde tutanların bu katliam şebekesine bir an önce dur demesi gerekiyor"
Hamas'ın Türkiye'nin telkinleriyle ateşkese evet demesine rağmen, savaşı uzatan tarafın İsrail olduğuna vurgu yapan Erdoğan, "Hamas, bizim de telkinlerimizle ateşkese evet dediği halde savaşı uzatan, kan döken, katliam yapan taraf İsrail'dir, İsrail yönetimidir. Hukuk tanımaz İsrail Devleti, sadece Filistin için, sadece Lübnan için değil; gelinen noktada artık tüm insanlık ve dünya için tehdittir. Hitler, ABD ve SSCB ittifakı ile geçte olsa durdurulmuştu. Daha geç olmadan bu soykırım, vahşet ve barbarlık insanlığın ittifakıyla artık derhal durdurulmalıdır. Netanyahu yönetiminin yularını elinde tutanların bu katliam şebekesine bir an önce dur demesi gerekiyor. Biz, Netanyahu denilen caninin ne yapmaya çalıştığının; bölgemizi ve bütün dünyayı nasıl bir felakete sürüklemek istediğinin farkındayız. Gazze'deki ateşi tüm bölgeye yayma girişimlerinin arkasındaki asıl niyeti de çok iyi biliyor. Ne yapıyorsak böyle bir senaryonun önüne geçmek için yapıyoruz. Ne söylüyorsak bölgemizde kanın ve gözyaşının durması için söylüyoruz. Biz İstiklal Marşı bile "korkma" diyerek başlayan bir milletiz. Klavye soytarılarının hadsiz mesajları bizi korkutmaz, bizi ürkütmez ve bizi sindirmez. İnandığımız yolda yürümekten bizi asla vazgeçirmez" diye konuştu.
Kaynak: