Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Barajımızla serhat şehrimiz Kars'a yeni bir sembol de kazandırdığımıza inanıyorum”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kars Barajı Açılış Töreni'ne video konferans yöntemiyle bağlanarak, katılımcılara hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kars Barajının açılışının koronavirüs nedeniyle Kars Barajı açılışının video konferansla gerçekleştirildiğini söyleyerek, ülkeyi bir baştan bir başa adeta gerdanlık gibi kuşatan barajlara yeni bir halka eklemenin memnuniyeti içerisinde olunduğunu ifade etti.
Kars Barajının önemine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yaklaşık 10 yıllık bir inşaat mazisi olan Kars Barajı geçtiğimiz yıl su tutmaya başladı. Kars Barajı, Kars ve Iğdır’ın topraklarını sulayarak verimliliği arttırdı. İnşa bedeli 330 milyon lira olan barajı bir yılda yapılan yatırımı iki katıyla geri ödedi. Ayrıca sulamalar ve diğer yatırımlarla bu projenin toplam maliyeti 2 milyar lirayı bulacak. Arpaçay Barajına da yapılan takviye ile Akyaka ve Iğdır Ovasında 541 dekar arazi sorunsuz bir sulama mevsimi geçirdi ve sadece bu bölgede bir yılda 603 milyon lira tarımsal gelir elde edildi.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, proje kapsamındaki sulama ve elektrik üretim tesislerinin tam kapasite faaliyete geçtiğinde ise 475 bin dekar daha toprak sulanacağı ve yılda 300 milyon liralık gelir elde edileceğini de sözlerine ekledi.
Kars’ın atık sularının Kars Çayı’na dökülmesini engelleyecek projeyi de hayata geçirerek çevre kirliliğinin önüne geçileceğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Görüldüğü gibi ülkemize ve bölgemize gerçekten büyük katkı sağlayacak bir eser ortaya çıktı. Barajımızla serhat şehrimiz Kars’a yeni bir sembol de kazandırdığımıza inanıyorum.” ifadesini kullandı.
Türkiye'nin demokrasi ve ekonomi yolunda aldığı mesafenin en somut sonuçlarının Koronavirüs salgını döneminde görüldüğünün altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gelişmiş ülkelerin dahi çaresiz kaldığı salgın sürecini, hem sağlık altyapımızla hem gıda ve temizlik tedarik zincirimizle hem de kamu güvenliği bakımından örnek bir yönetimle göğüsledik. Bu tablo Türkiye'nin son 18 yılda sağlık yanında eğitimden adalete, güvenlikten sosyal desteklere, ulaşımdan tarıma, enerjiden sanayiye her alanda geldiği seviyenin işaretidir” değerlendirmesinde bulundu.
Salgın sonrasında yeniden şekillenecek küresel siyasi ve ekonomik düzende hedeflenen yere ulaşmada bu altyapının önemli olduğuna dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, imar ve inşa yolunda attıkları her adımda engellemelerle karşılaştıklarını, yapılan her işin muhalefet tarafından ya yargıya taşındığını ya mesnetsiz iddialarla linçe tabii tutulduğunu, buna rağmen kararlılıkla yollarına devam ettiklerini belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’ye eserler kazandırırken, dev projeleri hayata geçirirken küresel düzeyde ekonomik krizlerle de karşılaştıklarını aktararak, 2008-2009 yıllarında yaşanan küresel krizin Türkiye'yi teğet geçeceğini söylediklerini, Türkiye’nin 2010-2011 yıllarında yüzde 8,5 ve yüzde 11'leri bulan büyüme rakamlarına ulaştığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Önce Gezi olayları, 17-25 Aralık kumpasları, çukur eylemleri ve sınırlarımıza dayanan terör saldırıları, ardından FETÖ'cü hainlerin 15 Temmuz darbe girişimi yine ekonomimizin hızını bir miktar yavaşlattı. Ancak yılmadık, durmadık, daha çok çalıştık. Daha çok mücadele ettik. Nitekim 2017'de yüzde 7 buçukluk büyüme rakamına ulaştık” açıklamasında bulundu.
Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, ülkeye yönelik saldırıların da arttığına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomiye yönelik saldırılara rağmen ekonominin büyümeye devam ettiğini, 2020’nin ilk çeyreğinde Mart ayının önemli bir kısmı salgınla mücadeleyle geçmesine rağmen de yüzde 4,5’lik büyüme oranı elde edildiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaşanan olumsuzlukların, badirelerin Türk ekonomisini güçlendirdiğini kaydederek, “Hamdolsun, her saldırıdan daha fazla tecrübe ve daha fazla güç elde ederek çıkmayı başardık. Salgın sürecinde vatandaşlarımızın sağlığı yanında ekonomimizin sağlığını da korumaya öncelik verdik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aldıkları önlemlerin etkilerinin Mayıs ayıyla birlikte görülmeye başlandığını, devletin destekleri ve özel sektörün gayretiyle ekonomide toparlanma sinyallerinin güçlü şekilde geldiğini belirterek, “Ekonomik güven endeksi Mayıs’ta yüzde 20 artarak 62 değerine çıktı. İmalat sanayisi genelinde kapasite kullanım oranı Mayıs’ta yüzde 62,6 seviyesine yükseldi” bilgisini paylaştı.
Salgına rağmen yatırımlar konusunda da sevindirici gelişmeler yaşandığını, kurulan şirket sayısının Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 22,2 oranında arttığını açıklayarak, borsanın yeniden 100 binin üzerine çıkarak 115 bin bandına dayandığını, Haziran ayından itibaren konut ve otomobil sektöründe hareketliliğin hız kazandığını söyledi.
Merkez Bankası döviz rezervini yeniden 93 milyar doların üzerine çıkardıklarını, ticari ilişkilerin yoğun olduğu ülkelerle yerel para birimleri üzerinden ticareti kolaylaştırmak ve dış finansman ihtiyacını karşılamak üzere takas anlaşmaları yapıldığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Böylece Türk Lirası’nı dünya çapında işlem gören istikrarlı ve itibarlı bir para birimi hâline getiriyoruz. Sanayiciden esnaf ve sanatkâra, çalışanlardan gençlere kadar her kesime yönelik kapsamlı destek paketleriyle ekonomiye adeta can suyu veriyoruz. İnşallah bu süreçten de hızlı bir şekilde çıkacağız, daha önce olduğu gibi eski büyüme oranlarımıza ulaşacağız. Yılın ikinci yarısıyla birlikte ekonomide gerçekten çok büyük bir ivme bekliyoruz. Küresel üretim ve tedarik zincirinde Türkiye’nin ağırlığının gün geçtikçe daha çok hissedileceği bir döneme giriyoruz. Kaliteli ve dinamik beşeri sermayemiz, stratejik konumumuz ve güçlü altyapımız önümüzdeki fırsatları değerlendirmek için en büyük avantajlarımızdır. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına sokma hedefimize hiç olmadığımız kadar yakınız. Tabi tüm bu çabaların başarısı ülkemizi salgın musibetinden uzak tutmakla mümkündür. Bunun için 83 milyon hep birlikte aynı hassasiyetle, aynı dikkatle, aynı kararlılıkla hareket etmek mecburiyetindeyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Koronavirüsle mücadelede; maske, mesafe ve temizlik konusunda özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Bu sıralamayı baş harflerini anlamlı kılmak için temizlik, maske, mesafe olarak değiştirerek tekrarlamak istiyorum, temizlik, maske, mesafe, yani TMM, tamam. İnşallah bu kurallarla riayet ederek kısa sürede salgını gündemimizden çıkartacağımıza inanıyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışı yapılan Kars Barajı’nın hayırlı olmasını dileyerek, “Hatırlayın, her zaman söylüyorum, su medeniyettir, suyu olmayan medeniyetten nasipsizdir. Yol medeniyettir, yolu olmayan da maalesef nasibi yoktur. Barajımızın ülkemize kazandırılmasında emeği geçenleri tekrar tebrik ediyorum. Çiftçilerimize bol ve bereketli hasatlar diliyorum” sözleriyle konuşmasını tamamladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının ardından söz alan Tarım ve Orman Bakanı Dr. Bekir Pakdemirli, “Ülkemizde Çubuk ve Gölbaşı Barajları ile başlayan, rahmetli Adnan Menderes dönemi ile ivme yakalayan baraj inşaatları, sizin liderliğinizde hayata geçirilen projelerle zirveye ulaşmış, su kaynaklarının değerlendirilmesi adına milletimize ve memleketimize, sosyal ve ekonomik yönden çok büyük faydalar sağlamıştır. Büyük bir onur ve mutlulukla ifade etmeliyiz ki; sizin himayelerinizde son 18 yılda, cumhuriyetin ilk 70 yılında yapılan baraj sayısının tam 2 katı baraj inşa ettik! Bu barajlar içinde öyle mega projeler var ki; birkaçını ismen zikretmek isterim: 249 metre yüksekliğiyle ülkemizin en yüksek barajı olan Deriner Barajı, 218 metre yüksekliği ile ülkemizin 2. yüksek barajı olan Ermenek Barajı, Rahmetli Adnan Menderes’in hayali, Çine Adnan Menderes Barajı, Ege Bölgesi’nin en yüksek barajı olan Akköprü Barajı, Ve son 1 ayda da enerji üretimine başladığımız ve yakın zamanda açılışını gerçekleştireceğimiz, ülkemizin vizyon projesi olan Ilısu Profesör Doktor Veysel Eroğlu Barajı. Ve Yusufeli Barajımızda 3 Milyon m3 üncü betonu dökerek kaydettiğimiz büyük ilerleme! Bunların hepsinde; milletimizin emeği, devletimizin gücü ve sizin liderliğiniz var” dedi.
Kars Barajı ve Sulamaları da, bu bölgemizin en önemli, en büyük ve hasretle beklenen tarımsal sulama projesidir diyen Pakdemirli, “Kars Çayı üzerinde inşa edilen Kars Barajı; temelden 56 metre yükseklikte olup, 1 milyon m3 gövde hacimli, dolgu tipinde bir barajdır. Barajın bütün ünitelerinin inşasında, %95 oranında yerli sermaye ile üretilen malzeme ve ekipman kullanılmıştır. Kars Barajında depolanacak su ile; Kars ve Digor ovalarında 44 adet köye ait tarım arazisi, cazibeli borulu sistem ile sulanacaktır. Sulamada enerji kullanılmayacağından, çiftçimizin herhangi bir elektrik masrafı olmayacaktır. Böylece Kars’ın bereketli topraklarından daha çok verim alacağız. Ayrıca; Kars Barajından yıllık 10 milyon kilowatt saat enerji üretilecektir. Yine proje kapsamında, an itibariyle 30 köyü kapsayan alanda, %40 oranında arazi toplulaştırması gerçekleştirilmiştir. Kars Barajı’nın, tam faaliyete geçmesiyle birlikte de; sağlayacağı sulama ve enerji faydasının yanı sıra 7 bin 250 kişiye de iş ve aş imkânı temin edilmiş olacaktır. Bu Baraj ile; arpa, buğday ve yem bitkileri ekimi yapılacak. Bölgede en önemli ihtiyaç olan kaba yemin yeterli miktarda temini sağlanacak” diye konuştu.
Pakdemirli, “Girdi maliyetlerinin azalmasıyla, büyükbaş hayvancılığın gelişmesine önemli katkı sağlanacaktır. Ve inanıyoruz ki; Kars Barajı ile inşallah bu bölgenin çehresi, daha da güzelleşecektir. Bu baraj ile Karslı hemşerilerimiz, yemyeşil, ağaçlandırılmış yeni bir yaşam alanına kavuşacaktır. Doğa ile iç içe olacak, nefes alacak, yürüyüş yapacak, balık tutabilecektir. Cumhurbaşkanımızın liderliğinizde son bir ayda hizmete aldığımız tarihî 3 mega proje de, doğu bölgelerimizdeki illerimizde gerçekleştirilmiştir. Bu münasebetle bizler de diliyoruz ki; doğudan yükselen güneş, inşallah bu suların feyzini ve bereketini bütün vatan coğrafyamıza taşısın! Kars Barajı’na emek veren herkese teşekkürlerimi sunuyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla barajın açılışını gerçekleştirildi.