Cilt tümörlerinin oluşumunu engellemek için güneşe fazla maruz kalmamak gerekiyor
Medicana Kadıköy Hastanesi Plastik ve Estetik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Yakup Duman:- "Cilt tümörleri, en sık karşılaşılan tümör çeşitlerinden olmakla birlikte genellikle güneşe fazla miktarda maruz kalan baş ve boyun bölgesinde meydana geliyor"- "Hastalık
İSTANBUL (AA) - Medicana Kadıköy Hastanesi Plastik ve Estetik Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Yakup Duman, cilt tümörlerinin, en sık karşılaşılan tümör çeşitlerinden olmakla birlikte genellikle güneşe fazla miktarda maruz kalan baş ve boyun bölgesinde meydana geldiğini belirterek, "Hastalıklardan korunma yöntemleri, en az hastalıkların tedavisi kadar önemli. Ultraviyole ışınların zararlı etkilerinden korunmak adına alınabilecek önlemler arasında şapka takılması, güneşte bulunulan zamanın sınırlandırılması ve güneşten koruyucu ürünlerin kullanımı yer alıyor." ifadelerini kullandı.
Medicana'dan yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Op. Dr. Yakup Duman, cilt tümörlerinin tedavisinde kullanılan yöntemlerden biri olan cerrahi işlemlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Duman, cilt tümörlerinin en sık karşılaşılan tümör çeşitlerinden olmakla birlikte genellikle güneşe fazla miktarda maruz kalan baş ve boyun bölgesinde meydana geldiğini bildirdi.
Deri tümörlerinin oluşmasına neden olan faktörlerin başında güneşin ultraviyole ışınlarının yer almasının nedeninin bu ışınların hücrelerin içinde çekirdekte yer alan DNA'nın hasarlanmasına neden olmasından kaynaklandığını aktaran Duman, deride meydana gelen tümöral oluşumların tedavisi için başvurulan birçok yöntem bulunduğunu kaydetti.
Duman, cilt tümörlerinde tedavinin planlanma aşamasında lezyonun türü, hastayla ilgili faktörler ve yerleşiminin göz önünde bulundurulduğunu belirterek, "Epidermoid kist, seboreik keratoz, lipom gibi iyi huylu seyir izleyen kitlelere ek olarak aktinik keratoz, bazal hücreli karsinom ya da skuamoz hücreli karsinom gibi kötü huylu tümöral oluşumların tedavisinde de cerrahi uygulamalara başvurulabilir." ifadelerini kullandı.
Standart cerrahi eksizyon olarak adlandırılan yöntemde lezyonun çevresindeki sağlam dokunun da bir kısmını kapsayacak şekilde eliptik olarak kesilerin gerçekleştirildiğini aktaran Duman, lezyonun çıkarılması sonrasında oluşan yaranın genellikle uç uca dikilmek suretiyle onarıldığını kaydetti.
Tümör dokusuna ait hücrelerin mikroskop altında gerçekleştirilen histolojik incelenmesi ve rahatsızlığın nüks etme ihtimalinin değerlendirilmesi sonucunda hastanın cerrahi tedaviye uygunluğunun tespit edildiğini belirten Duman, cerrahi işlem esnasında tümörün çevresindeki sağlam dokudan da çıkarılarak cerrahi güvenlik marjının (sınırının) oluşturulmasının önemli olduğunu vurguladı.
- Mohs cerrahisi
Bazal hücreli karsinom ve skuamöz hücreli karsinom gibi kötü huylu tümöral yapıların çap uzunluğunun 2 santimetrenin üzerinde olması halinde cerrahi prosedür olarak "Mohs cerrahisi" adı verilen yöntemin uygulanabildiğini aktararak, "Aynı zamanda deri tümörünün, baş-boyun, el-ayak veya genital bölge gibi işlevsellik veya kozmetik açıdan önem arz eden bölgelerde meydana gelmesi halinde de bu prosedüre başvurulabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Yakup Duman, uygun hastalarda lokal anestezi altında gerçekleştirilen bu ameliyatta, bir yandan mikroskopik kontrol ile tümöral oluşumun temizlenmesinin sağlandığını bir yandan da etrafındaki sağlam dokuya verilen hasarın en aza indirilmesinin amaçlandığını kaydetti.
Hastalıklardan korunma yöntemlerinin, en az hastalıkların tedavisi kadar önemli olduğunu aktaran Duman, ultraviyole ışınların zararlı etkilerinden korunmak adına alınabilecek önlemler arasında şapka takılması, güneşte bulunulan zamanın sınırlandırılması ve güneşten koruyucu ürünlerin kullanımının yer aldığını bildirdi.