CHP Genel Başkan Yardımcısı Koç Kars’ta

CHP heyeti, Kars ve ardından da Ardahan da, parti yöneticileri, partililer, bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, meslek örgütleri ve esnafı ziyaret ederek fikir alışverişinde bulunarak bölgenin sorunlarını dinleyecek. CHP heyeti daha sonra da Ardahan ziyaretinin ardından Pazar sabahı da basın toplantısı düzenleyecek.

 

CHP Heyetini Kars Havalimanında, CHP Kars İl Başkanı Mustafa Aras ve partililer karşıladı. Heyet daha sonra CHP Kars İl Başkanlığını ziyaret etti. Burada CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç partilere ve Gazetecilere hitap etti. Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Koç, Hükümet tarafından başlatılan barış sürecini eleştirerek Başbakan’ı ve BDP’yi hedef alan bir konuşma yaptı.

 

BASKICI BİR REJİME DOĞRU YOL ALIYORUZ

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Karslılara selam ve sevgilerini beraberlerinde getirdiklerini belirten Koç zaman zaman demokrasinin tartışıldığı dönemler olduğuna dikkat çekti. Bugün de daha farklı bir süreçten geçildiğini vurgulayan Koç: Demokratik hak ve özgürlükleri kullanarak sandıktan çıkan siyasi iktidarın kendisini oraya getiren o hak ve özgürlükleri demokratik kuralları gittikçe kısarak daha baskıcı bir rejime doğru yol aldığı bir dönemden geçildiğini söylerdi. Faşizmin bir Eylül sabahı tankların yürümesiyle değil de bazen de sandıktan çıkan bir iradenin kendisini oraya getiren hakları, özgürlükleri bulmasıyla, onları kısmasıyla, kelepçelemesiyle bir korku toplumu yaratmasıyla da gelebileceğini kaydetti.

 

KUŞATILMIŞ MEDYA

Medyanın iktidar ve Başbakan tarafından kuşattığını da sert bir dille iddia eden Koç: “Yani faşizmin illa postallısı olmaz. Buna da sivil faşizm diyoruz. Şuan Türkiye’de yaşadığımız manzara budur. Kuşatılmış bir medya var. Bir kez daha Türkiye’nin en uç şehri Kars’tan söylüyorum: “Kuşatılmış bir medya Başbakanı kızdırmayacak, O’nu hiddetlendirmeyecek şekilde kendini ayarlamış bir medyadır. Hukuk kavramının içi boşaltılmış bir ülke Türkiye ve böyle bir süreç yaşanıyor. Çok açık ana konuya gelerek söylüyorum. Türkiye’nin içinde yaşadığı bu çatışma ortamına, bu ortamın sonlanmasına itiraz edeniniz var mı?” dedi.

 

HEPİMİZ, TÜRKİYE’DE BİR HUZUR, BARIŞ, KARDEŞLİK ORTAMI OLMASINDAN YANAYIZ

Türkiye’de her kesin huzur, barış ve kardeşlik istediğini de belirten Koç: “CHP gibi her kes ister ki Türkiye’de gerçekten bir huzur olsun, barış olsun, aynı yakın tarihteki gibi birlikte kardeşçe yaşamak iradesini ortaya koymak olsun. Buna karşı çıkan var mı? Hayır. Çözüm diye tarif edilen Kürt yurttaşlarımızın demokratik taleplerini eşit hukuku paylaşan eşit yurttaşlar olarak eşit cumhuriyet yurttaşları olarak hep birlikte bu ülkenin çatısı altında bulunmaktan rahatsız olan var mı? Hayır. Şimdi kimse barışa karşı değil yüzde 65- yüzde 30 gibi rakamlar var. Türk toplumunun bu insanlarının tümü yüzde yüz barıştan yana, yüzde yüz çözümden yana ama kafalarında bazı soru işaretleri var. Barış, çözüm, kardeşlik, huzur içinde yaşamak bunlara istisnasız evet ama arkasında ne var. Ama pazarlık noktasında ne var? Bütün milletin merak ettiği nokta budur. Efendim siz vampir misiniz, siz barışa karşı mısınız siz gam mı istiyorsunuz hay dili tutulsun o soruyu soranın. Hiç kimse o noktada değil ama kafamızda bir soru var.”diye konuştu. 

 

BİZLER BAŞBAKANéA GÜVENMİYORUZ TEK SORUN BUDUR

Çözüm süresinde Başbakan Erdoğan’a güvenmediklerini de kaydeden Koç daha sonra şöyle konuştu. “Başbakan’a güvenmiyoruz; çünkü Başbakan’ın daha önceden çizdiği çizgi bugün geldiği noktaya kadar ki çizdiği çizgi bir güven oluşturmuyor. Kendisine soruyoruz bir siyasal uzlaşma sağlayalım. TBMM zemininde. Bunu bir toplumsal uzlaşmayla bütünleştirelim. Ve Kürt sorunu olarak tarif ettiğimiz özünde demokratikleşememe sancısı olan bu sorunun meşru olan TBMM zemininde bütün milletimizin gözü önünde şeffaf, açık, net, gizli pazarlıklara sokmadan açıkça tartışalım. Ve Türkiye’de yaşayan bütün kardeşlerimizin makul görebileceği, tartışabileceği uygulanabilir bulabileceği bütün önerileri siyaset kurumu olarak ele alalım yaşama geçirelim bundan hiç kimsenin bir şüphesi yok”

 

BDP: SİYASİ TAVRINIZI BELİRTİN, SÜRECE KURYELİK YAPILMAZ

Peki bugün nedir sıkıntı? Bugün sıkıntı açıkça söylüyorum başbakanın kendi siyasal hırsları, ihtirasları, beklentileri bu doğrultuda bir terör örgütüyle aynı masada görüşmesidir. BDP milletvekillerine de seslenmek istiyorum CHP’ye yönelik ağır suçlamalarda bulunuyorlar. BDP legal siyasi bir parti, yasal bir parti eğer süreçte bir taraf olacaksanız siyasi tavrınızı koyun. Siyasi iradenizi bir başka yere ipotekleşmeyin. Sürece sahip çıkın. Siz sadece ne yapıyorsunuz sürece kuryelik yapıyorsunuz.