Birtane’nin TBMM’ye soru önergeleri

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA   

Aşağıdaki sorularımın Sağlık Bakanı Sayın Recep AKDAĞ tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

 

Kars halkı ciddi sağlık sorunları karşısında 200 km uzaklıktaki Erzurum’a gitmeye devam ediyor. Çünkü ilde tam teşekküllü hastane bulunmuyor. Hali hazırda hizmet veren Devlet Hastanesi, Doğum Hastanesi ve Kafkas Üniversitesi Araştırma Hastanesi bulunuyor. Ancak uzman kadronun yetersizliğine tıbbi cihaz eksikliği de eklenince, mevcut hastaneler ayakta hasta muayene etmek dışında pek varlık gösteremiyor. Özellikle kalp rahatsızlığı, ciddi operasyonlar, hastanede bakım gerektiren durumlar başta olmak üzere çoğu zaman hasta Erzurum’a sevk ediliyor. Bunun sebebi ise tıbbi malzeme eksikliği, uzman doktor, teşhis cihazları ve ilaç yetersizlikleri olarak açıklanıyor. Birçok kez konuyu gündeme getirmiş olmamıza rağmen ilde sağlık alanında bir yenilik yoktur. İlçe merkezlerinde de durum aynı şekildedir. 

 

15 Ekim’de doğum için Kağızman Devlet Hastanesine giden Zeynep Deniz, doğum yaptıktan kısa bir süre sonra bebeğini kaybetmiştir. İddialara göre, bebeğin Erzurum’a sevk edilmesi için ambulans helikopter istenmiş. Ancak ambulans 4 saat sonra gelmiş ve bu gecikme sebebiyle de bebek hayatını kaybetmiştir. Müdahalede geç kalındığını söyleyen aile, konuyla ilgili olarak inceleme başlatılmasını talep etmiştir. Ayrıca Kağızman Devlet Hastanesinde,   daha öncede bu tür bebek ölümlerinin yaşandığı öne sürülüyor. yetkililerden olayla ilgili araştırma yapmasını istediler.

 

1- Olayla ilgili inceleme başlatılmış mıdır?

 

2- Bebeğin ölüm sebebi nedir?

 

3-Bebeğin Erzurum’a sevki neden gerekmiştir?

 

4-Aynı hastanede çok sayıda bebek ölümü yaşandığı iddialarına dönük bir araştırma yapılmış mıdır?

 

5-Kağızman’da son beş yıl içinde aynı hastanede kaç bebek ölümü yaşanmıştır?

 

7-Kağızman Devlet Hastanesinde çalışan uzman doktor sayısı kaçtır? Branşları nedir?

 

8- Kağızman Devlet Hastanesinde çalışan hemşire ve diğer sağlık personeli sayısı nedir?

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA

Aşağıdaki sorularımın Orman ve Su İşleri Bakanı Sayın Veysel EROĞLU tarafında yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim.

 

İstanbul Üniversitesi öğretim üyelerinin de içinde yer aldığı, Namık Kemal Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi kapsamında yapılan araştırma ile kıyı kirliliğine dikkat çekilmiştir. Bu araştırma ile Marmara Denizi canlılarında yapılan incelemede, arsenik oranları normal değerlerin üstünde çıkmıştır. Araştırmada, su ortamında bulunan kimyasalların izlenmesi için, ortamda yaşayan midye, istiridye, ıstakoz ya da karides gibi deniz ürünleri kullanılmıştır. Sonuçta, canlıların bünyelerinde depoladıkları ağır metaller, hormonlar, petrol türevleri gibi kirleticilerin insana kadar ulaşarak çeşitli hastalıklara neden olduğu saptanmıştır.

Alınan karides örneklerinde, kilogramda 2,3, midyede ise 2,79 miligram değerinde arsenik oranına rastlanmıştır. Türkiye’de karides ve midyede arsenik için kabul edilebilir değerin kilogramda 1 miligram olduğu hatırlatılarak, tespit edilen değerlerin, uzun dönemde insan sağlığını tehdit edebilecek düzeyde olduğu, insan bünyesine su, gıda ya da hava yolu ile alındığında, birikerek kanser ve nörolojik bozukluklar gibi birçok hastalığa yol açtığı özellikle vurgulanmıştır. Marmara Denizi çevresinde yaşanan kirlilik başta olmak üzere tüm kıyıların bu anlamda kontrol altına alınması ve kirliliğin önlenmesi gerekiyor. Bu amaçla da “Kıyı Kirliliği Araştırma Merkezi” kurulması kaçınılmaz görülüyor. Araştırmanın sonuçlarından sonra nasıl önlemlerin alınacağı ve kıyı kirliliği konusunda bilgi edinmek amacıyla;

1-Araştırmanın sonuçları kıyı kirliliğinin halk sağlığını tehdit ettiğini ortaya koyuyor. Bu çerçevede bir çalışma başlatılmış mıdır? Araştırmanın sonuçlarına bakılarak daha kapsamlı yeni bir araştırma yapmayı düşünüyor musunuz?

2-Kıyı kirliliği hakkında son dönemde yaptığınız bir çalışmanız ya da araştırmanız var mıdır? Varsa bu araştırma ya da çalışma sonucunda elde ettiğiniz veriler nedir? Türkiye’deki kıyı kirliliğinin seviyeleri ile ilgili bütün kıyılırda olmak üzere  ortaya koyacağınız bir harita var mıdır?

3-Gerekçede bahsettiğim araştırmada tespit edilen değerler halk sağlığının risk altında olduğunu gösteriyor. Bu anlamda nasıl bir önlem alınması düşünülüyor? Kıyı kirliliğini nasıl önlemeyi düşünüyorsunuz?

4-Marmara Denizinde tespit edilen kirliliğin sebebi nedir?

4-”Kıyı Kirliliği Araştırma Merkezi” kurulması için bir çalışmanız var mı?

 

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA 

Aşağıdaki sorularımın İçişleri Bakanı Sayın İdris Naim ŞAHİN tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını saygılarımla arz ederim.

 

Bilindiği gibi, Karslı köylünün temel geçim kaynağı hayvancılıktır. Bu nedenle de köylerdeki su depolarının, hayvanların su ihtiyacını karşılayacak kapasiteye sahip olması gerekiyor. Ancak Kars’ın yüzlerce köyünde bu bakımdan su sıkıntısı mevcuttur. Selim İlçesine bağlı Koşapınar köyünde de aynı problem yaşanıyor. Koşapınar köylülerinin ileri sürdüğüne göre, mevcut şebeke suyu yalnızca tüketim amaçlı kullanıma yetmektedir. Bu sebeple de hayvanlara, yetecek kadar su bulmak mümkün olmuyor. Kış koşullarında işlerin daha da zorlaşacağı düşünüldüğünde, soruna bir an önce çözüm bulunması gerekiyor. Köylüler yeni bir deponun mevcut problemi gidereceğini düşünüyor. Önceki deponun yanına, hayvanların su ihtiyacını karşılayacak bir deponun kurulmasının, sorunun çözümünü kolaylaştıracağını savunan köylüler, yeni bir depo ihtiyacını dile getirmişlerdir. Bu nedenle Koşapınar köyüne zaman kaybetmeden yeni bir su deposu yapılaması ya da söz konusu sorunu çözecek yeni bir yöntem bulunması gerekiyor. Köydeki su probleminin ne zaman çözüleceği hakkında bilgi edinmek amacıyla;

 

1-Koşapınar köylülerinin su sıkıntısı ile ilgili sorunları size intikal etmiş midir? İntikal etmişse, sorunun çözümü programa alınmış mıdır? Bir tarih var mıdır?

2-Sorun, önergemizle size intikal ediyorsa, sorunun çözümü için ne yapılacaktır? Yeni bir su deposu yapılması düşünülüyor mu?

3-Su problemine çözüm bulunması kış gelmeden gerçekleşecek midir?