Başbakan Yıldırım: 'AB Şunu Bilmelidir ki...'

Başbakan Binali Yıldırım, AK Parti’nin 22., 23., 24.ve 25. Dönem milletvekilleriyle iftar yemeğinde bir araya geldi. Yıldırım, yaptığı konuşmada, dün Ağrı’da yaptığı temaslara değinerek, “Herkes aynı yıldızlı bayrağın altında huzur içinde yaşamak istiyor. Ağrı’daki fotoğraf bize bunu gösterdi. AK Parti kurulduğu zaman genel başkanımız bir şey söyledi, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Hiçbir şey tabii ki eskisi gibi olmadı. Devletle millet arasındaki mesafeyi kaldırdık. Bölgelerimiz arasındaki ayrımcılığı kaldırdık. Vatandaşlarımıza kucak açtık, vatandaşımız da hareketimizi kucakladı. Allah nasip etti, millet bize güvendi. Büyük işler yaptık, büyük projelere imza attık. İşte, AK Parti davası budur. Ak parti ilk gün hangi heyecanı taşıyorsa 14 yıl sonra aynı heyecanı taşıdığını bütün milletimize göstermiştir” ifadelerini kullandı.

22. dönem milletvekillerinin yaptığı faaliyetlere değinen Başbakan Yıldırım, “Sivil yönetim, asker üzerinde askeri vesayet kurumu olarak algılanan milli güvenlik kurulunun yapısını değiştirdi, bunu 22. dönem milletvekilleri yaptı. Farklı dillerde yayın yapılmasının önündeki engelleri sona erdirdik. Terör örgütünün istismarını ortadan kaldırdık. Siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran demokrasi ayıbını ortadan kaldırdık. Toplantı gösteri haklarının kullanılmasını genişlettik” dedi.

Başbakan Yıldırım, 23. dönemin demokrasiye karşı vesayet odaklarının tekrar harekete geçtiği dönem olduğunu anlatarak, “23. dönem milletvekili arkadaşlarımız, bu dayatmalara karşı Cumhurbaşkanını halk seçecek dedi, noktayı koydu. İlk halkın seçtiği Cumhurbaşkanımız da şimdi başımızda. Seçimleri 5 yıldan 4 yıla indirdik, doğru mu yaptık eğri mi yaptık, o günün şartları bunu gerektiriyordu” diye konuştu.
YAŞ kararlarının yargıya açıldığını anlatan Yıldırım, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkının getirildiğini ifade etti. Başbakan Yıldırım, 24. dönemde çözüm sürecinin başlatıldığını belirterek, “Bireysel başvuru Anayasa Mahkemesi’nde yürürlüğe girdi. 18 yaş altı çocukların ücretsiz sağlık yardımı almalarını, genel sağlık sigortasını hayata geçirdik” şeklinde konuştu.

“Türkiye’yi bu noktaya getiren kalkınmanın mimarları sizsiniz” diyen Yıldırım, “Biz geçmişte olduğu gibi bundan sonra da üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur. AK Parti’yi karıştırmak isteyenler her zaman elleri boş dönmüştür. Bundan sonra da elleri boş dönmeye mahkumdur. AK Parti davasının bundan böyle önünde çok daha önemli işler var. Etrafımızda devam eden savaşlar, milyonlarca insan bütün bunların ortasında ayakta durmakla kalmayan, mazlum insanlara kucak açan bir Türkiye var. Bölgede sorumluluğumuz ağır. Bundan sonra bölgemizde var olan sona erdirmek için elimizden geleni yapmak, dostane ilişkilerimizi daha da geliştirmek. Yeni dönemde hedefimiz dostlarımızın sayısını artırmak, düşmanlarımızın sayısını artırmak olacaktır” ifadelerini kullandı.

“BAZI ÜLKELER, KORUCUMUZU ÖLDÜREN BÖLÜCÜLERLE DAHA ÇOK HAŞIR NEŞİR OLUYORLAR”
Başbakan Yıldırım, “Beka mücadelesini verdiğimiz bu günlerde dost gördüğümüz bazı ülkeler, askerimizi, korucumuzu öldüren, onları yok etmeye çalışan bölücülerle daha çok haşır neşir oluyorlar. Bu da gözümüzden kaçmıyor. Bu terör belasını Türkiye’nin gündeminde en az sıraya indireceğiz. Gün gelecek bu taşeronların sırtını sıvazlayan dost bildiğimiz o ülkeler yüzümüze bakmaya utanacaklar. O hale getireceğiz, bunu da inşallah milletimiz görecek” dedi.

“ÖLÜM MAKİNELERİNE MÜSAMAHA MI GÖSTERECEĞİZ?”
Türkiye’nin AB sürecini değerlendiren Başbakan Yıldırım, “53 yıl, adeta bir ömür. Daha ne kadar devam edecek? Vize muafiyeti var, bu anlaşmayı 2013’te, Dışişleri Bakanı Ahmet Bey okudu bunlar konuşuldu ve kararı verildi. AB ile şöyle bir anlaşmaya varıldı, mülteciler konusunda Yunanistan’a giden mülteciler AB için tehdit oluşturuyor. Türkiye bu mülteci akınını frenleyebilirse, biz de buna karşılık vize muafiyetini Haziran sonuna çekebiliriz. Bizim 72 tane yerine getirmemiz şartlar vardı. Tam karar beklerken, bir ses geldi AB’den, terörle mücadele kanununu değiştirmemiz lazım. Çocukları, yaşlıları öldürenlere gül verelim, bu akla ziyan bir talep. Vize muafiyeti verecekler diye, milletimizin birliğini, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü tehlikeye atan canlı bombalarla masum insanları infilak ettiren bu ölüm makinelerine müsamaha mı edeceğiz? Bunlar bizim aklımızla akılları sıra alay etmeye çalışıyorlar. AB şunu bilmelidir ki Türkiye’nin bağımsızlığından, toprak bütünlüğünden daha önemli bir şey yoktur. AB üyeliği de dahildir. Varsın olmaz olsun, vize muafiyetleri” diye konuştu.

Başbakan Yıldırım, konuşmasında şunları kaydetti:

“Bir milletvekilinin hayatı bu uğurda gitti, biz de olsa acaba neler derdi bunlar? Onun için kimse kusura bakmasın, Türkiye’ye kimse nizam, istikamet vermeye kalkmasın. Biz, 53 yıl önce verdiğimiz sözün arkasındayız. Türkiye, verdiği sözlerde asla ve asla Tornistan yapmadı. Aynı şeyi AB’den de bekliyoruz. Tornistan’ın sonunda kaza riski olabilir, onun için gün samimiyet sınavından geçme günüdür. AB, bir samimiyet testindedir.”

YENİ ANAYASA
Yeni anayasa sürecine değinen Yıldırım, “Başkanlık Sistemi’ne fiilen geçilmiştir. Eninde sonunda bu olacaktır. Yapılacak olan şey, anayasa ile Başkanlık Sistemi’ni uyumlu hale getirmektir. Kılıçdaroğlu diyor ki, Amerikan sistemine varsan ben varım. Varız dedik, bu sefier sen Amerikan sistemini biliyor musun diyor. Sen Türkiye’nin sorunları ile uğraşmazsan, tabii ki bu konulardan bihaber olursun.. Biz, Türklere uyacak bir anayasa istiyoruz ama Amerikan sistemi diyorsa Kılıçdaroğlu ona da varız. Diyor orada vekiller çok konuşur, zaten konuşuyorsunuz, konuşmada uzmanlığınız artık dünyada ün saldı. Çünkü, iktidar vermiyor bu vatandaş. AK Parti’ye siz çalışın muhalefete de diyor ki siz de konuşun. Bunda bir terslik yok. Başkanlıkta daha da çok konuşursunuz, çünkü Meclis artık denetim yapacak, yasa yapacak. Başkan da ekibiyle icraat yapacak. Ne faydası olacak, koalisyon olmayacak. Her seferinde tek başına iktidar olacağız” dedi.
Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü: 

“Bizimkiler böyle özyönetim çıkaranlar, böyle zırvalar da var. Bunlar gelişmiş demokrasilerde yok. Her şey milletin kararıyla olur. Milletin verdiği bir yetkiyi kullanamazsınız. Biz, milletin verdiği yetkiyi sonuna kadar kullandık. Kullanmaktan da imtina etmedik. Bize emir verecek tek merci var, millettir. Milletten başka kimseden emir Ak parti almadı, bundan sonra da almaz. Türkiye, her anlamda emin adımlarla gidiyor.”