Aynalı Köşk, yıllar sonra ilk nefesini ‘ANİ Taşın Şiiri” sergisi ile alıyor
Yıllardır sahibini arayan Kars’ın en önemli kültür varlıklarından birisi olan Aynalı Köşk, ‘ANİ Taşın Şiiri” fotoğraf sergisine ev sahipliği yapmaya başladı.
Kars Belediyesi tarafından yeniden sahip çıkılarak, Kars Belediyesi Kültür ve Sanat Merkezi olarak yeniden halkın hizmetine açılan Aynalı Köşk, harabe olmaktan kurtulacak.
Önceki dönem Kars Belediye Başkanlığı döneminde borç karşılığı satışa çıkartılan ve üzerine Kars 1. İcra Dairesi tarafından borç karşılığı haciz konulan 126 yıllık tarihi köşkte, daha önce Kars Kent Konseyinde sergilenen “ANİ Taşın Şiiri” sergisi sergilenmeye başlandı.
Yıllar sonra ilk defa bir etkinliğe sahne olan ve insan nefesi almaya başlayan Aynalı Köşk’te görücüye bir kez daha çıkan serginin açılışı yapıldı. Serginin açılışı Kars Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, Belediye Başkan Yardımcısı Şevin Alaca, Kars Kültür ve Sanat Derneği Başkanı, Araştırmacı-yazar Vedat Akçayöz, HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, sergiyi düzenlemede büyük desteği olan Anadolu Kültür Vakfı’ndan Kubilay Özmen, Ümit Durak ve MÜSİAD Kars Başkanı Şahin Aydın’ın katıldığı törenle gerçekleştirildi.
ALACA, “AYNALI KÖŞK, ARTIK KARS’IN ÇOK DİLLİ VE ÇOK RENKLİ KÜLTÜRÜNÜ YANSITMAYA DEVAM EDECEK”
Serginin açılışı sırasında konuşan Kars Belediye Başkan Yardımcısı Şevin Alaca, tarihi Aynalı Köşk’e yıllarca haksızlık ve zulüm yapıldığını hatırlatarak, artık Kars Belediyesi bünyesinde Kültür ve Sanat Merkezi olarak hizmet vereceğini açıkladı.
Aynalı Köşk’ün bundan sonra da Kars’ın çok dilli ve çok renkli kültürünü yansıtmaya devam edeceğine de vurgu yapan Alaca, “Seçim kampanyaları sürecinden bugüne kadar Aynalı Köşkü hiç dilimizden düşürmedik. Aynalı Köşk bizim için gerçekten çok önemliydi. Baltık Mimarisinin en güzel eserlerinden bir tanesidir. Ama maalesef özellikle önceki belediye başkanlığı döneminde kendisine karşı büyük bir haksızlık ve zulüm uygulandı. Tüm bunlara karşı ayakta kalmayı başardı ve direniyor. Aynı zamanda Aynalı Köşk'ü hak ettiği gibi kullanılması bizim için çok önemliydi. Geçmiş dönemde yapılan birtakım yanlışlıkların bedelini Aynalı Köşk ödememeliydi. Dolayısıyla bizim buna bir son vermek adına bugün Aynalı Köşk’ü Kültür Merkezi olarak açıyoruz. Tarihi Köşk, tarihi dokusuna, geçmişine uygun, layık bir şekilde bir kültür merkezi olarak bundan sonra yaşamaya devam edecektir. Bir zamanlar salonlarında piyanonun çalındığı, balonların düzenlendiği, sanatsal gösterilerin yapıldığı Aynalı Köşk bundan sonra da yine Kars’ın çok dilli ve çok renkli kültürümüzü yansıtmaya devam edecek. Burada tiyatro oyunları sahnelenecek. Dolayısıyla Kars’ın geçmiş yüzyılından fazlasına tanıklık etmiş bundan sonrasında da tanıklık edecek. Bu gün heyecanı birlikte yaşıyoruz. Çok mutluyuz.” Dedi.
SERGİ, ANİ'NİN İHTİŞAMLI KÜLTÜREL MİRASINI FOTOĞRAFLARLA ANLATIYOR
Öte yandan Aynalı Köşk’te ziyaretçilerini bekleyen sergi, izleyicilerine Ani'nin ihtişamlı kültürel mirasını gösterirken, bir yandan da Ani ve çevresinin sahip olduğu değerli hazinelerin korunması ve gelecek nesillere aktarılması için de gereken desteğe dikkat çekmeyi hedefliyor. Kars’a gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin görmeden geçmedikleri serginde yer alan fotoğraflarda, Ani Ören Yeri, tarihi ve kültürel özellikleriyle anlatılıyor.
Anadolu Kültür Vakfı tarafından görücüye çıkartılan sergide yer alan fotoğraflar ise Ara Güler, Martin Manukyan, Murat Germen ve Vefat Akçayöz’e ait. Fotoğrafların metin yazarları da Armen Kazaryan, Carsten Paludan - Müller ve Yavuz Özkaya’ya ait.
Proje ekibini de aynı sanatçıların oluşturduğu sergide, Ani Ören Yeri, “Ani, etrafı derin vadilerle çevrili volkanik bir plato üzerinde kurulu bir Ortaçağ kraliyet başkentidir. Bir zamanlar İpek Yolu üzerinde yer alan bu ticaret merkezi yüzyıllar boyunca çeşitli kültürlerin etkileşim içinde olduğu dinamik renkli ve karmaşık bir coğrafyada hayat bulan Ani sunduğu mimari çeşitlilikle ve çok sayıda çok eserlerle bu anlamda bir sanat ve mimarlık hazinesidir. Sosyal, ekonomik ve mimari açıdan Ani altın çağında çağını 10. ve 11. yüzyıllarda yaşadığı bir Ermeni krallığı olan Bagratuniller’in dizilerin hükümdarlığında Ani benzersiz inşa tekniği, etkileyici alan yaratma başarısı, sağır sıra kemer kullanımı ve zarif süslemeleri ile 10.yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren kendine has bir mimari okul yarattı. Ani’yi mimarlık tarihi açısından eşsiz kılan özellikleri arasında çeşitli özgün mimari tekniklerin kullanımı ve kültürlerin etkileşiminin Ani’ye özlü yansımaları yer alır. 10. yüzyıldan itibaren Ermeni, Gürcü ve İslam mimarisinin özgün eserleri ve etkileşimlerinin izleri Ani’de yer alan yüzlerce etkileyici yapıda hayat bulur.
14.yüzyıl itibariyle yaşanan siyasal ve ekonomik gelişmeler sonucunda Ani yoğun göçler ile terk edilmeye başlandı. Bu yüzyıldan itibaren Ani eski ihtişamlı günlerinden uzakta yüzyıllar boyunca atıl durumda kaldı. Ani yeniden hayata döndüren St. Petersburg Bilimler Akademisi oldu. 1982’de akademi’nin himayesinde Nikolay Marr başkanlığında Ani’ye gönderilen uzman bir ekip 1890 -1893 ve 1904 - 1917 yılları arasında yaptığı kazı belgeleme, kitabelerin tüm tercümesi ve araştırma çalışmaları Ani hakkındaki temel bilgileri oluşturdu.
1921’de askeri sınır bölgesine dönüşen ani bir kez daha bu sefer yarım yüzyılı aşkın sürecek bir uykuya daldı. Ani 2006 yılında askeri bölge statüsünden çıkartıldı ve bu yıldan itibaren Ani için koruma projeleri hazırlandı. İlk etap uygulamaları gerçekleştirildi. 2011 yılından itibaren Dünya Anıtlar Fonu Ani’ye kaynak aktarmaya başladı. 2016 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine alındı. Öte yandan Ani’de ve Ani’nin ihtişamlı surlarının ötesinde şehir merkezi çerçevesinde yer alan tarihi ve mimari açıdan büyük önem taşıyan yapılar çok yakın bir gelecekte tamamen yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunuyor.” Şeklide anlatılıyor.