Aylin Sezgin, Türkiye’deki otizmi BM’de anlattı

Aylin Sezgin, Türkiye’deki otizmi BM’de anlattı

TOHUM Otizm Vakfı’nın kurucu başkan yardımcısı Aylin Sezgin, Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde düzenlenen 5. Uluslararası Bilim Kadınlar Konferansında yaptığı konuşmada, Türkiye’de otizm ve otizmli kızların sorunlarını dile getirdi.

Bugün ilk genel kurul toplantısını gerçekleştirmekte olan Kars Gelincik Otizm Derneği’nin kurulmasına vesile olan TOHUM Otizm Vakfı’nın kurucu başkan yardımcısı Aylin Sezgin, Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde düzenlenen 5. Uluslararası Bilim Kadınlar Konferansında yaptığı konuşmada, Türkiye’de otizm ve otizmli kızların sorunlarını dile getirdi.

Kendisi de bir otizmli genç annesi olan Aylin Sezgin, Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde Kadınlar ve Kız Çocukları Uluslararası Günü’nde yaptığı konuşmada, 1990’lı yılların başında Türkiye’de Otizme dair erişebildiği her hangi bir hizmetin yok denebilecek kadar az olduğuna dikkat çekti.

Üniversite mezunu bir kadın olarak otizm konusunda öncelikli olarak kendisini eğittiğini belirten Sezgin, eğitime başladığı anda, otizmin ne denli büyük bir konu olduğunu ve sadece kendisinin ve çocuğunun kurtuluşunun gerçek kurtuluş olmayacağını anladığına vurgu yaptı.

Sezgin’in, son yıllara dünyada, Türkiye’de ve Kars’ta da otizmli birey sayısının her geçen gün arttığı bir dönemde yaptığı konuşma ve verdiği mücadele, Kars’ta da otizmle mücadele için umut saçmaya başladı.

Konuşmasında; süreç içinde kanıta dayalı ve bilimsel bir yöntem olan Uygulamalı Davranış Analizini kullanan bir okul kurduğunu da belirten TOHUM Otizm Vakfı’nın kurucu başkan yardımcısı Aylin Sezgin, “Bu bilimsel bilgi birikiminin ABD’ninTohum Otizm Vakfı’na transferine yardımcı oldum ve edindiğimiz bu bilgiler özel eğitim alanında yenilikçi adımlar atmamızı sağladı. Bunun yanında programlarımıza eğitsel teknolojileri de dahil ettik ve kendimiz de teknolojik gelişmelere imza attık.

Ben bir bilim insanı değilim ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin bugün geldiği noktanın temelinde yatan kanunlar benim üniversiteye gitmemi ve sonrasında da bir kariyer sahibi olmamı mümkün kıldı.

Otizmle ilk karşılaştığımda bu eğitimim ve birikimimin bana hiçbir faydası olmadı ancak zaman içinde kendi becerilerimi otizmle ilgili çözümler üreten bir ortamın yaratılmasında kullanacak şekilde duruma uyarladım.

1990’larda otizmi anlamaya çalışan bir kadın olarak “cam tavan” sadece başımın üstünde değil, tüm bedenimi kaplayan kalın ve katmanlı bir duvardı. O günden bugüne bu katmanları hiç durmadan, teker teker kırmam gerekti, hala da gerekiyor.

KIZLAR ERKEKLERE GÖRE DAHA AZ OTİZM TANISI ALIYOR

Otizmli kız çocuklarının karşılarına çıkan zorluklar ele alındığında onların da bu ihmalden paylarını aldığını görüyoruz. Kızlar erkeklere göre daha az otizm tanısı alıyor; her dört otizmli çocuktan sadece bir tanesi kız çocuğu oluyor.

Bu çocuklar için otizm, omuzladıkları toplumsal cinsiyet yükünün üzerine binen farklı bir dezavantaj haline geliyor. Kız çocuklarının okullaşması Türkiye’de, otizmden bağımsız zorlukları olan ağır bir konu. Otizmli kız çocukları eğitime erişse bile çoğunlukla erken özel eğitim alma fırsatı bulamıyor ve ilkokul çağına geldiklerinde akla gelen her alanda kaynaştırma ile ilgili sıkıntılar yaşıyorlar.

Otizmli kız öğrenciler otizmli erkek sınıf arkadaşlarının sıkıntılarını paylaşıyor ve bir de üstüne diğer yükleri yükleniyorlar. Etkili ve bireysel eğitim hizmetlerine erişemedikçe kızların yükü ağırlaşıyor ve bu öğrenciler okulu bırakmaya itiliyor. Otizmli öğrenciler eğitim sistemi içinde kademe atladıkça sistem dışında kalıyor; liseye geçişte özel eğitim alan öğrenci sayısı ortaokula göre neredeyse yüzde 65 azalıyor.

Kaynaştırmada ise ülkemin kanunları yeterince koruyucu olsa da uygulamaya dair düzenlemeler zayıf. Bu yüzden de kurum içi eğitimlerin yetersizliği öğretmenlerin yetkinliğini fazlasıyla etkiliyor. Öğretmenlerin yaklaşım ve becerileri de otizmli öğrencilerin hayatını ve geleceğe dair hayata tutunma ihtimallerini doğrudan etkilemiş oluyor.

TÜRKİYE’DE OTİZMLİ BİREY SAYISINA DAİR RESMİ VERİLERE SAHİP DEĞİLİZ

Türkiye’de otizmli birey sayısına dair resmi verilere sahip değiliz. Bu sayıyı yaklaşık olarak tahmin ettiğimiz yöntemlerimiz var. Sağlık Bakanlığı ile 55 bin çocuğu otizm taramasından geçirdik ve Türkiye’deki otizm görülme sıklığının ABD ile yakın olduğunu gördük. Yaptığımız projeksiyon gösteriyor ki bugün ülkemde 0-19 yaşları arasında 450 bin kişi var ve bu kişilerin yalnızca 30 bini örgün eğitime dahil olabiliyor.

2019’da otizm ve Asperger tanısı almış üniversite öğrencisi sayısı sadece 21 idi. Bu da lisans eğitimi alan 10 bin öğrenciden sadece üçünün otizmli olduğu anlamına geliyor. Bu sayı büyük ihtimalle 21’den daha fazla çünkü öğrencilerin kimisi etiketlenme korkusundan otizmli olduklarını gizleme ihtiyacı duyuyor.

TÜRKİYE’NİN “OTİZM EYLEM PLANI” VAR

Diğer pek çok ülkenin aksine, Türkiye’nin Bakanlık ve sivil toplum kuruluşlarının emeği ile inşa edilmiş ve 2016 yılında yayımlanmış ulusal bir “Otizm Eylem Planı” var. Bu planın sonuçlarını ihtiyatlı bir otizmle bekliyorum. Bu yüzden de toplumsal desteğin güçlenmesinde farkındalık ve savunuculuk etkinlikleri muazzam önem taşıyor.

TOHUM OTİZM VAKFI, BUGÜNE KADAR YAKLAŞIK 475 BİN OTİZMLİ BİREYE DOKUNDU

Tohum Otizm Vakfı bugüne kadar yaklaşık 475 bin otizmli bireyin ve ailelerinin hayatına temas etti. Bilimde Kadınlar ve Kız Çocukları Uluslararası Günü’nde burada olmamıza imkan tanıdıkları için Kraliyet Bilim Akademisi Uluslararası Kurulu ve Milletlerarası Ticaret Odası’na sonsuz teşekkürler. İnanıyorum ki otizmli kız çocukları başarılı bilim insanları, teknoloji önderleri ve mucitler olmak anlamında büyük bir potansiyele sahipler ve onlara şans verildiği takdirde alınacak sonuçlar sınır tanımayacak.” Dedi.

KARS GELİNCİK OTİZM DERNEĞİ, İLK OLAĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINI GERÇEKLEŞTİRİYOR

Öte yandan tüm dünyada, Türkiye’de ve Kars’ta da otizmli birey sayısının her geçen gün arttığı günümüzde, TOHUM Otizm Vakfı destekleri ile ilimizde kurulun Gelincik Otizm Derneği ilk olağan genel kurul toplantısını bugün gerçekleştiriyor.

Otizmle mücadele gönüllüleri Berna Ülger ve Ali Canip Olgunlu başkanlığında, TOHUM Otizm Vakfı Kurucu Başkanı Aylin Sezgin’in desteği, Başkan Yardımcısı Tacettin Durmuş, Saner Çağrı Genç, Salih Bayşu, Mehmet Duman, İbrahim Süleymanoğlu ve Mahmut Bayrambey’in kuruculuğunu üstlendiği Kars’ta kurulan Gelincik Kars Otizm Derneği, özellikle Kars Valisi Türker Öksüz ile ilgili kurumların destekleriyle otizmle mücadele vermeye aralıksız devam edecek.

Önceki ve Sonraki Haberler