ARÜKAM Konferansında Anne Adaylarına Önemli Tavsiyeler

Ardahan Üniversitesi (ARÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen programa Ardahan Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Canan Korkmaz, Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanı Havva Vanlı, ARÜKAM Başkanı Yrd. Doç. Dr. Vesile Düzgüner ile akademisyenler, idari personeller ve öğrenciler katıldı. 

Programda ilk olarak doğum öncesi anne adaylarının çektiği sıkıntıları ve neler yapmaları gerektiğini anlatan ARÜ Öğr. Gör. Ayşenur İpek, “Gebelik 9 ay 10 gün ya da 280 gün veya 40 hafta olarak tanımlanmaktadır. Gebelik sürecinde annelerin bebeğin sağlığını en üst düzeyde sağlaması gerekiyor. Anne adayları hem kendi hem de bebek sağlığına özen göstermelidir. Doğum öncesi hizmet dediğimiz annenin gebeliğini öğrendiği ilk haftadan itibaren düzenli olarak kontroller gerçekleşmeli. Tüm annelerin 40 hafta boyunca uzman sağlık ekipleri tarafından izlenmesi gerekmektedir. Sağlık Bakanlığı gebelerin kontrolleri için belirli gün ve haftalar belirlemiştir. Sağlık Bakanlığı ilk 18 haftada ilk izlenimin yapılmasını ardından 18-24 haftada ikinci izlenimin yapılmasını, 30-32 haftada üçüncü kez ve 32-34 haftada ise dördüncü izlenim yapılmasını ve bir annenin gebeliği boyunca en az dört defa izleniminin yapılacağını öngörüyor.”dedi.  Öğr. Gör. İpek, doğum öncesi kontrollerin en önemli safhasının aşı olduğunu, gebeliğin dördüncü haftasında tetanos aşısının yapılması gerektiğini vurguladı. Öğr. Gör. İpek, “Dördüncü haftayı takip eden haftalarda ikinci hafta tetanos yapılması gerekir. Yani toplamda iki kez tetanos aşısının yapılması gerekir. Annenin doğurganlık yaşı 18-45 yaşları arasındadır.” şeklinde önemli değerlendirmelerde bulundu. 

Yrd. Doç. Dr. Bahanur Malay ise anne adaylarının gebelik dönemindeki psikolojik durumları hakkında çeşitli tespitler yaptı. Yrd. Doç. Dr. Malay, gebeliğin psikososyal açıdan ele alınarak ebeveynlerin çocuk yapmaya karar vermelerinin önemli olduğunu ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Malay, ebeveynlerin en uygun zamanda bu kararı almaları gerektiğini, çünkü anne adaylarının bedenlerinde bazı değişikler olurken aynı zamanda, ruhsal ve sosyal olarak yaşantımızda bazı değişikler olduğunu hatırlattı. Malay, “Gebelikte sadece olumsuz duygular değil olumlu duygularda yaşanır. Öfke, sinir, hassasiyet gibi duygular yaşanabilecek duygulardır. İnsanların kaygıları vardır. Bu kaygıları neden sonuç ilişkisi içinde kontrol etmek isterler. Anne adayları duyguların önüne geçmek isterler. Zaten gebelik anında stres olacaktır. Sonuç itibari ile aileye, topluma bir birey kazandırılıyor ve bu oldukça önemli bir olgudur. ‘Bebeğim nasıl olacak? Eşimle ilişkim nasıl değişecek?’ gibi bilinmez sorulara yanıt aranır ve bunların çözümü için uğraşılır.” dedi.

Programın sonunda katılımcılardan gelen sorular cevaplandırıldı.