Ardahan'dan Mısır ve Suriye'ye Dur Çağrısı!

Ardahan'dan Mısır ve Suriye'ye Dur Çağrısı!

Ardahan İl Müftüsü Galip Akın, Mısır ve Suriye'deki katliamlara artık dur denilmesi gerektiğini ifade etti.

Müftü Akın, Mısır'da darbe yönetiminin katliamlarını ve Suriye'de sivil halkı hedef alan kimyasal silah saldırısını kınayarak, bugün Ardahan Merkez Cami'inde cuma namazı sonrası Mısır ve Suriye'deki katliamlara verilecek olan tepkilere destek amaçlı orada olacağını söyledi.

Ardahan'da bugün Merkez Camisinde öğle vakti gıyabi cenaze namazı kılınacak ve Mısır'da darbeci idare ve Suriye'de Esed yönetimi protesto edilecek.

Müftü Akın, Ardahan'dan güçlü bir tepkinin oluşması için orada olunacağını belirten şunları kaydetti: "Hepimiz, can taşıyan her varlığa merhamet etmekle sorumluyuz. Bizler, Merhametlilerin en merhametlisinin kuluyuz. Bizler, hayvanlara dahi merhameti cennete girmeye vesile sayan bir peygamberin ümmetiyiz. Dinimiz insanın arkasından konuşmayı bile yasaklamışken, Müslümanım diyen Müslümanı/insanı arkasından nasıl vurabilir? Onun üzerine nasıl kurşun yağdırabilir? Canına nasıl kastedebilir? Ellerine en mukaddes varlığın kanını nasıl bulaştırabilir? Akan kanlara, yanan yüreklere, dünyanın dört bir yanından yükselen mazlumların ahına nasıl sessiz kalabilir? Bu ağır yükü taşımaya nasıl cesaret gösterebilir? Bu günaha nasıl ortak olabilir?."

Akın, ne yazık ki öldürme ve katletme günahına bugün en çok İslâm coğrafyasında şahit olduklarını ifade ederek, ''Bütün dinler öldürmeyi lanetlerken, cana kıymayı en büyük cürüm ilan ederken yine de bütün dinlerin mensupları kendilerine öldürmek için bahaneler bulmuşlardır. Ne yazık ki bu biz Müslümanlar için de böyle olmuştur. Bir çiçeğe, bir karıncaya, bir kediye bile şefkat ve merhametle emredilen Müslümanlar dahi öldürmek için bahaneler uydurdular. Bu sebeple bugün İslâm coğrafyasının hemen her tarafında kan ve gözyaşı akmaya devam ediyor. Gün geçmiyor ki bir kan ve gözyaşı haberi duymayalım. Saltanat ve hükümranlık ihtirası, güç ve iktidar tutkusu, baskı, zorbalık ve zulüm, şiddet, terör ve çatışma, ölüm, öldürme ve katliam hadiseleri her tarafta dehşet saçıyor. Yüreklerimiz kan ağlıyor. Yangınlarla kasıp kavruluyoruz. Dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Yere düşen her damla kan, mazlumun gözünden dökülen her damla gözyaşı, zihin ve gönül dünyamızı param parça ediyor. Duygularımız köreliyor. Hislerimiz ölüyor. Aklımız tutuluyor. İnsanlığımızdan utanıyoruz.''

Dünyada yapılan zerre kadar iyiliğin de kötülüğün de karşılıksız kalmayacağına, bu nedenle ahiret gününe inandıklarını ifade eden Akın, "Bizler, yapılan zerre kadar iyiliğin de kötülüğün de karşılıksız kalmayacağı ahiret gününe inanan müminleriz. İnanıyoruz ki, insanları öldürenler de muhakkak bir gün ölümü tadacaklardır. Habillerle birlikte Kabiller de huzura varıp hesap vereceklerdir. İşte o günün şiddetinden bu mübarek günde bu mübarek mekânda bizler Rabbimize sığınıyoruz." şeklinde konuştu.