Alnından vurulan asker benim oğlum

Alnından vurulan asker benim oğlum

Türkiye, eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in terörle mücadeledeki başarısızlığın sebepleriyle ilgili itiraflarını konuşuyor.İhmal iddialarını doğrulayan sözler, en çok şehit ailelerini yaraladı.

 

Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) öncesi emekliliğini isteyen eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydın gündemin ilk sırasına oturdu. Kayıtta, birliklerdeki emir komuta zincirinde yaşanan zafiyetlere dikkat çeken Koşaner, buna geçtiğimiz yıl 7 askerin şehit olduğu Hantepe baskınını örnek gösteriyor. "Çatışma anında tim komutanlarımız silahını bırakıp kaçıyor... Kendi askerimizi vurduk... İHA'lar (Heron) teröristleri görüntüledi, müdahale edemedik." şeklinde ifadeler kullanıyor. 'İhmallerin itirafı' olarak yorumlanan ses kaydı, evlatlarını Hantepe, Gediktepe, Sarıyayla, Aktütün, Dağlıca baskınlarında şehit veren aileleri harekete geçirdi. Zaman gazetesinde yer alan habere göre; Yaraları tazelenen aileler, açıklamaları, sivil savcılığın yürüttüğü Hantepe soruşturmasına delil olarak sunmaya hazırlanıyor. Şehit Piyade Üsteğmen Çetin Aylar'ın babası İbrahim Aylar ve şehit Samet Yılmaz'in babası Selahattin Yılmaz, Koşaner dahil sıralı komutanların yargılanmasını istiyor. Gündeme getirdikleri iddiaların doğrulandığını vurgulayan Hantepe şehidi Uzman Çavuş Ayhan Say'ın babası Hasan Say ise yaşadıkları duyguları şöyle özetliyor: "Ses kaydındaki itirafları dinlerken kanım dondu."

 

Dailymotion.com adlı internet sitesinde yayınlanan ses kaydında, 20 Temmuz 2010'da Hakkâri'nin Çukurca ilçesi yakınlarındaki Hantepe baskına ilişkin, "Emir komuta birliğini sağlayamıyoruz. İHA'dan görüntü almak gibi bir nimet var, koordine edemiyoruz. Zamanında müdahale edemedik. Tim komutanı silahını bırakıp kaçıyor." gibi çarpıcı itiraflar yer almıştı.

 

Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydındaki "Çatışma anında tim komutanlarımız silahını bırakıp kaçıyor." ifadesini dinleyen şehit Ayhan Say'ın babası Hasan Say, bahsi geçen komutanın Hantepe'de görevli bir teğmen olduğunu belirtiyor. Bu konuyu, oğlunun silah arkadaşlarının kendisine aylar önce anlattığını vurgulayan Say, "O komutan, mevzide silahını bırakıp kaçtığı gibi gece görüşü dürbününü de orada bırakmış. Onun kaçtığını gören diğer askerler de mevzilerini terk etmiş. Ama oğlum Ayhan ile 4 uzman çavuş canları pahasına kaçmayıp ateş açarak teröristleri püskürtmüş." diyor. Say, çatışmadan kaçarak bir sacın altına saklanan tim komutanının ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi hareket etmesinin de uzman çavuşları çileden çıkarttığını aktarıyor. "Ses kaydını duyunca kanım dondu, hayatın tadı tuzu kalmadı." diyen baba Say, oğlunun şehit olmasında ihmali olan komutanlarla hem ahirette hem de bu dünyada hesaplaşacaklarını ifade ediyor.

 

Baskında şehit olan Piyade Üsteğmen Çetin Aylar'ın babası İbrahim Aylar ise ihmallerden Işık Koşaner'in sorumlu olduğuna dikkat çekerek, tüm sıralı komutanların yargılanmasını talep ediyor. Aylar, "Biz bir yıldır söylüyorduk, şimdi bunlar ayyuka çıktı." değerlendirmesini yapıyor. Devletin komutanlara büyük imkanlar sağladığını belirtip, "Bunun karşılığı ihmal ve ihanet mi olacak?" diye sitem ediyor. Şehit Piyade Uzman Onbaşı Samet Yılmaz'ın babası Selahattin Yılmaz da, "Çocuklarımızın şehit olmasında yüzde 100 ihmal var. Hem devletin ekmeğini ye, suyunu iç, sonra da ihanet et. Bu vatan hepimizin, hepimiz koruyacağız. Suçlu bensem de cezamı çekeyim." açıklamasını yapıyor. Hantepe ihmalini yargıya taşıdıklarını belirten Yılmaz, avukatıyla görüşüp Işık Koşaner'in itiraflarının da davaya delil olarak koyulmasını isteyeceğini kaydediyor. Oğlunun yanında olan bir arkadaşının kendisini ziyarete geldiğinde anlattıklarını da şöyle aktarıyor: "Sabaha kadar hüngür hüngür ağlayarak yardım gelmesini beklediklerini söyledi. Askerler destek istemiş ama verilmemiş. Büyük ihmal olduğu belli. Hakkımı helâl etmiyorum."

 

'Savcılığa delil olarak sunacağız'

Işık Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydının ardından şehit aileleri ile temasa geçen Avukat Cahit Özkan, bu itirafların Van Özel Yetkili Savcılığı tarafından yürütülen soruşturma için çok önemli olduğunu vurguluyor. Söz konusu ses kayıtlarında yer alan ifadelerin soruşturma dosyasına alınmasını talep edeceklerini aktaran Özkan, Hantepe baskınında bölgede görev yapmış komutanların kayıttaki iddialar doğrultusunda ifadelerinin alınması gerektiğini dile getiriyor. Baskına ilişkin kamuoyunda yer alan Heron görüntülerini kimin sızdırdığına ilişkin soruşturma yürüten Genelkurmay'ın, Koşaner'in ifadeleri doğrultusunda ne yapacağını da merak ettiğini kaydeden Özkan, soruşturmanın hız kazanması için her türlü girişimde bulunacakları ve bu doğrultuda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü ziyaret edeceklerini anlatıyor.

 

'Koşaner'i dinlerken acımız tazelendi'

Piyade Onbaşı Hakan Yutkun'un babası Zafer Yutkun, "Eski Genelkurmay Başkanı bu açıklamalarıyla ihmali itiraf etmiş oldu. Emir-komuta zincirindeki sıkıntılardan söz ediyor. O zamanda bizim şüphelendiğimiz gibi zamanında müdahale edilmemiş. Bizim çocuklarımız boşu boşuna şehit oldu. Bir sürü ihmal var. Bunları komutan da söylüyor. Gerçekler çıkmış oldu meydana." değerlendirmesinde bulunuyor. Terörist baskını sırasında Heronların kullanılamamasına tepki gösteren acılı baba, "Akşam bu konuşmayı dinlerken eşimle birlikte çok üzüldük. Yeniden acımızı yaşadık, kahrolduk. Soruşturma başlatılıp olayda ihmali olanlar cezalandırılsın. Biz de şehit aileleri olarak suç duyurusunda bulunabiliriz. İnşallah cezalarını bulurlar." şeklinde konuşuyor.

 

'Asker kurşunuyla vuruldu' denilen Mehmetçik kim?

Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'e ait olduğu iddia edilen ses kaydında yer alan 'masum bir erimizi alnından pat diye vurduk' açıklaması, bölgede benzer şekilde vurulan askerlerin ailelerinin yüreğine kor düşürdü. Oğullarının intihar ettiği söylenen aileler, 'acaba' sorusunu sormaya başladı. Ses kaydının tarihi tam olarak bilinmese de son bir yıl içerisinde yapıldığı tahmin ediliyor. Son bir yıl içerisinde alnından kurşunla vurularak hayatını kaybeden askerler şöyle:

 

Abdurrahman Bagatur (3 Aralık 2010): Şırnak'ın Cizre ilçesine bağlı Uğur köyündeki askerî karakolda alnına kurşun sıkarak intihar ettiği açıklandı.

 

Murat Oktay Can (21 Aralık 2010): Tunceli'nin Hozat ilçesine bağlı Sarıtaş Karakolu 51. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığı'nda askerlik yapan Can'ın alnına G-3 piyade tüfeği ile kurşun sıkarak intihar ettiği belirtildi.

 

Vural Erginkan (26 Ekim 2010): Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Kamışlı Karakolu'nda vatani görevini yapmakta olan Erginkan'ın tezkeresine 3 gün kala alnına sıktığı kurşunla intihar ettiği açıklandı. Ancak ailesi bu duruma ihtimal vermedi. Çünkü olaydan birkaç gün önce Erginkan ailesini arayıp "Anne mantı yap! Ben geliyorum." demişti.

 

Ali Arslan (19 Ağustos 2010): Hakkari'de askerlik yapan Ali Arslan'ın, Alevi olduğu ve Ramazan orucu tutmadığı gerekçesiyle arkadaşları tarafından öldürüldüğü iddia edildi.

 

Cevap bekleyen sorular

Işık Koşaner, 'emir-komuta' birliğinin olmamasından yakınıyor. Bunun sebebini ise 'eğitim zafiyetine' bağlıyor. Çözüm için bu zamana kadar ne yapıldı?

 

Koşaner'in itiraflarından Heronlarla teröristlerin adım adım izlendiği anlaşılıyor. Peki, görüntüleri zamanında değerlendirmeyen ve Hantepe'de 7 askerimizin şehit düşmesine sebep olan sorumlular hakkında nasıl bir işlem yapıldı?

 

Genelkurmay, baskının ardından yayınlanan haber ve görüntüleri neden yalanladı?

 

Kendi askerimiz tarafından alnından vurulan Mehmetçik kim? Olay nerede ve ne zaman oldu? Olayın üzeri nasıl örtüldü? Ailesine nasıl bir açıklama yapıldı?

 

Hatalı karakollarla ilgili ne yapıldı?

 

Işık Koşaner, terörle mücadele için her türlü imkânlarının olduğunu açık açık anlatıyor. Bu kadar zayiat, şehit verilmesinin sebebi 'eğitim zafiyetiyle' açıklanabilir mi?

 

Heronları sevk ve idare etmek, gelen görüntülerin analizini yaparak kararlar almak için kurmay olmaya gerek var mı? Sistem neden en 'hızlı' veri akışını sağlayacak şekilde düzenlenmiyor?

 

Koşaner, 'yeni bir EMASYA'dan bahsediyor. Bu çalışmayı kimler hazırlıyor? İçeriğinde neler var?

 

Koşaner, yasaların kendilerine gerekli yetkiyi verdiğini söylüyor. O halde neden yeni bir EMASYA çalışması içerisine giriliyor?

 

Koşaner, bölgeye döşenen mayınların yerlerinin bilinmediğini söylüyor. Asker bu arazide mi dolaştırılıyor?

 

Bugüne kadar kaç asker TSK'nın mayınlarıyla şehit düştü?

 

'Bahsedilen o asker benim oğlum'

Tunceli'nin Hozat ilçesinde intihar ettiği açıklanan er Murat Oktay Can'ın babası Oktay Can, eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'in internete düşen ses kaydında 'Kendi erimizi alnından vurduk' diye bahsettiği askerin kendi oğlu olduğunu iddia etti. "Bir kişi, G-3 tüfeğiyle kendini alnının ortasından nasıl vurabilir?" diye soran Can, Genelkurmay'ın açıklamasına itibar etmeyerek konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşımıştı. Acılı baba hak arayışını sürdürürken, internete düşen ses kaydıyla oğlunun intihar etmediğinin en yetkili ağız tarafından itiraf edildiğini ileri sürdü. Oktay Can, "Oğlum saat 18.45'te vurulmuş, ancak sabahın ilk ışıklarına kadar orada bekletilmiş. Vurulduğu anda hastaneye götürülmemiş. Sağlık ekibi çağrılmamış. Ben sağlıklı bir şekilde gönderdim. Benim çocuğum, komutanı tarafından vuruldu." diye konuştu.

 

yes.20110826093858..jpg

 

 

 

mynet

Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler