Afet Riskini Sulak Alanlarla Azalt
KuzeyDoğa Derneği, Dünya Sulak Alanlar Günü’nü kutlamak için, 278 kuş türü ile Doğu Anadolu’nun en zengin kuş cenneti olan Aras Nehri Kuş Cenneti’nde kış ortası su kuşu sayımı gerçekleştirdi.
Volkan KARABAĞ / karsmanset.com
Her yıl 2 Şubat’ta kutlanan Dünya Sulak Alanlar Günü 2017 yılının teması “Afet Riski Azaltılması” olarak belirlendi. Ramsar Sözleşmesi kriterlerine göre, Türkiye'de 135 Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alan'ın bulunuyor. Bunların sadece 14’ü resmen Ramsar alanı ilan edilmiş durumda.
KuzeyDoğa Derneği, Dünya Sulak Alanlar Günü’nü kutlamak için, 278 kuş türü ile Doğu Anadolu’nun en zengin kuş cenneti olan Aras Nehri Kuş Cenneti’nde kış ortası su kuşu sayımı gerçekleştirdi. Diğer kuş türlerinin de sayıldığı bu günde, derneğin Bilim Koordinatörü Uzman Biyolog Emrah Çoban 40 kuş türüne ait 548 birey kaydetti. Aras Nehri Kuş Cenneti’nde son 11 yılda Türkiye’deki kuş türlerinin %58’inin kaydedildiğine dikkat çeken Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, Iğdır Orman Su İşleri İl Müdürlüğü, Kafkas, Koç ve Utah üniversiteleri işbirliğiyle yapılan bu çalışmaların devam ettikçe, alanda Iğdır, Doğu Anadolu ve hatta Türkiye için yeni canlı türlerinin kaydedilmeye devam edeceğini belirtti. Sadece Ekim 2016’da Aras Nehri Kuş Cenneti’nde Doğu Anadolu’da ilk kez görülen 3 yeni kuş türünün yakalanıp halkalandığını vurgulayan Şekercioğlu “Kış ortasında bile Aras Nehri Kuş Cenneti’nde bir günde 40 kuş türünün tespit edilmesi, alanın küresel çapta önemini bir kez daha gösterdi. Bunların arasında sakallı akbaba, kara akbaba, kaya kartalı, gökçe delice, kulaklı orman baykuşu ve boz doğan gibi yırtıcı türlerin de bulunması, alanın ekolojik önemini daha da arttırıyor. Orman Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü’nün 2013’de belirttiği gibi, alanın Doğu Anadolu’nun ilk Tabiatı Koruma Alanı ilan edilerek kati şekilde korunması lazım. Düzinelerce ülkeden yüzlerce doğa tutkununu da çeken Aras Nehri Kuş Cenneti, aynı zamanda Iğdır’ın da en önemli ekoturizm merkezidir” dedi.
Sulak alanlar balıkçılık, tarım, hayvancılık, saz üretimi, turizm ve ulaşım imkanları sunarak ekonomiye de katkıda bulunmaktadır. Ramsar Sözleşmesi Sekretaryası'nın, (Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme) dünya genelinde taşkın ve kuraklık gibi doğal afetlerin gerçekleşme sıklığının son 35 yılda iki misli arttığını belirlemiştir.
Türkiye’de uluslararası öneme sahip sulak alanları, tarımda aşırı su kullanımı, kirlilik, iklim değişikliği, yasak avcılık ve balıkçılık ile sürdürülebilir olmayan altyapı projelerinin tehdit ettiğini biliniyor.
Bugünün kutlanış amacı; sulak alanlarımıza sahip çıkarak acil ve etkin çözümler geliştirmektir. Bu hassas alanların, korunması, akılcı kullanımı, tabiatın korunması konusunda kamuoyunu bilinçlendirmek, aşırı doğal felaketlerin toplum üstündeki etkilerini azaltmak ve doğa için toplumun rollerini vurgulamak babında kutlanan bir gündür.
Birleşmiş Milletler'in raporuna göre doğal afetlerin yüzde 90'lık kısmının su ile ilişkili olduğunu tahmin ediliyor.
Türkiye’deki sulak alanların korunması için suyun verimli kullanılması gerekiyor. Hali hazırda devam eden sulak alan havza planlama çalışmalarının hızlandırılmaları ve su kalitesinin artırmasının yollarının araştırılması gerekmektedir.