"Sünnet için en ideal dönem ilk 4 hafta"
Manisa Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahi Hekimi Op. Dr. Ali Gürtuna, bebeklerde yara iyileşmesinin çabuk olması, sünnet sonrası bakımın büyük yaştaki çocuklara...
Manisa Şehir Hastanesi Çocuk Cerrahi Hekimi Op. Dr. Ali Gürtuna, bebeklerde yara iyileşmesinin çabuk olması, sünnet sonrası bakımın büyük yaştaki çocuklara oranla daha kolay olması ve psikolojik travma oluşturmaması nedeniyle sünnette en ideal yaşın doğum sonrasındaki ilk 4 hafta olduğunu söyledi.
Sünnetin dünyada takriben 12 bin yıllık bir geçmişi olduğunun düşünüldüğünü kaydeden Çocuk Cerrahi Hekimi Op. Dr. Ali Gürtuna, tüm dünyadaki erkek nüfusunun yaklaşık olarak yüzde 15'inin sünnet olduğunu kaydetti. Sünnetle ilgili en sık karşılaştıkları yanlış bilginin ise "sünnetin çok basit ve her türlü koşulda gelişigüzel uygulanabilen bir cerrahi işlem" olduğunu kaydeden Gürtuna, "Ülkemizde sünnetin geleneksel yöntemlerle devam edebildiğini hala görmekteyiz. Sünnet işleminin kim tarafından ve hangi koşullarda yapıldığı esasen önem arz etmektedir. Sünnet mutlaka bir cerrah tarafından uygun tıbbi koşullar sağlanarak yapılmalıdır" dedi.
En uygun sünnet yaşı
Sünnet yaşının hangi dönem için en uygun olduğu noktasında henüz kesin bir fikir birliği bulunmadığını kaydeden Gürtuna, şunları söyledi:
"Dünya üzerinde sünneti doğumdan sonraki ilk hafta içerisinde yapan klinikler olmakla birlikte, kimi merkezlerde ise yaşa bakılmaksızın herhangi bir zamanda yapılabilmektedir. Son yıllarda doğumu takip eden ilk 4-6 hafta içinde bebeklerde yara iyileşmesinin çabuk olması, sünnet sonrası bakımın büyük yaştaki çocuklara oranla daha kolay olması ve psikolojik travma oluşturmaması nedeniyle en ideal yaş olarak kabul edilmektedir. Çocuk psikiyatristlerince çocuğun 3 yaşını doldurduğu andan 5 yaşını doldurduğu döneme kadarki süreçte ruhsal gelişim aşamaları değerlendirildiğinde cinsel organını keşfetme çabası olması nedeniyle ileride psikolojik sorunlara yol açabildiği düşünülmektedir. Ancak çocuk başka bir cerrahi işlem nedeniyle genel anestezi alacaksa veya sık idrar yolu enfeksiyonu geçiriyorsa, penis başı derisi sık sık iltihaplanıyorsa, bu durumda sünnet yapılması elbette düşünülebilir. Sünnet penis kanseri ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar açısından da koruyucu öneme sahiptir. Yenidoğan dönemindeki bebeklerde cerrahi sünnetler lokal anestezi ile yapılabilmektedir. 6 ay ve üzerindeki yaş grubunda ise genel anestezi ile sünnet yapılmasının uygun olduğunu düşünmekteyim. Son dönemde en sık sünnet yapılan yaş döneminin 6 ay-2 yaş sonu arası dönem olduğunu görmekteyiz."
Yenidoğan sünnetinin faydaları nelerdir?
Yenidoğan ve süt çocukluğu döneminde sünnet yapıldığında idrar yolu enfeksiyonlarının sünnetsiz çocuklara göre 10 kat azaldığının araştırmalarla kanıtlandığını kaydeden Gürtuna, "Bu dönemde sünnet yapıldığında genel anestezi gerekmez ve yalnızca lokal anestezi yeterli olur. Genel anestezi gerekmeyeceği için hastanın saatler öncesinden aç kalması gerekli değildir. Aksine sünnet öncesinde bebeğin yalnızca 1 saat aç kalması yeterlidir. Penis anatomisi ve sünnet derisinin damar ağı gelişme döneminde olduğundan sünnet işleminde ve işlem sonrasında kanama riski daha az olur. Benzer sebeplerden dolayı sünnet sonrası enfeksiyon daha nadirdir. Yenidoğan sünnetinin avantajlarından biri de bebeğin psikolojik travma yaşamamasıdır. Yenidoğan döneminde sünnet işleminden hemen önce küçük bir iğne ile lokal anestetik madde penis çevresine verilir. Sonrasında ağrı duyusu kaybolana kadar beklenir ve sünnete geçilir. Bu bölgesel uyuşturmanın etkisi yaklaşık 4-6 saat sonra ortadan kalkar ve sonrasında ağrı kesici fitil kullanımıyla sünnet sonrası dönem ağrısız atlatılabilir. Yenidoğan sünneti bebek doğduktan sonraki ilk 24-48 saat ile 2 aylık oluncaya kadar geçen zaman dilimi içerisinde özel koşullarda yapılır. Sünnet işleminin süresi yaklaşık 15 dakika olmakla birlikte ameliyat öncesi hazırlık, ameliyathaneye giriş-çıkış nedeniyle 1 saati bulabilir" dedi.
Sünnet işlemlerinde birçok yöntemin olduğunu ancak kendisinin de tercih ettiği yöntemin açık cerrahi yöntem olduğunu kaydeden Gürtuna, "Geleneksel-klasik veya dikişli sünnet olarak isimlendirilir ve bu yöntem en yaygın ve en güvenilir yöntemdir. İç ve dış sünnet derisi kesildikten sonra birbirlerine kendiliğinden emilebilen dikişlerle tutturulur. Dorsal slit ve eksizyon yöntemi, Sleeve yöntemi ve giyotin yöntemi gibi çeşitli teknikleri vardır. Benim de tercih ettiğim sünnet yöntemi budur. Bu yöntemde kendiliğinden eriyebilen materyal ile dikiş atıyoruz. Yani sünnet sonrasında dikişleri aldırmak gerekmiyor. Genel anestezi ile sünneti çocuk için en güvenilir kabul edilen, çocuk ve cerrah açısından en konforlu olan yöntem olarak kabul ediyoruz. Çocuğunuzu sünnetten önce sünnet konusunda doğru bir şekilde ve gerçekleri anlatarak bilgilendirin ve psikolojik olarak sünnete hazırlayın ve asla yalan söylemeyin. Pipisini kestirmek yerine sünnet ettirmek sözünü kullanın. Operasyon günü hastaneye gelirken mümkünse yalnızca anne, baba ve çocuğun birlikte gelmesi uygundur. Çok kalabalık gelinen durumlarda çocuğun bu durumdan olumsuz etkilendiği ve daha fazla tedirginlik ve korku belirtileri gösterdiği gözlenmektedir" şeklinde konuştu.
Kaynak:İHA