Doğulu üretici isyanda!
Son bir yıldır devam eden kasaplık ve besilik canlı dana ithalatı, et ithalatı yerli üreticiyi olumsuz etkiledi.
Geçimini hayvan yetiştiriciliği yaparak kazanan Kars ve Ardahan yöresindeki üreticiler son bir yıldır devletle, devletin hayvancılık politikalarıyla rekabet edip üretim yaptıklarını devlete ait et ve balık kurumunun ithal et getirmesiyle yerli üretimin para etmediğini, dayanacak güçlerinin kalmadığını devletin kendi çiftçisiyle rekabet ettiğini savundular.
İki market bile birbiriyle fiyat rekabetine girdiğinde birinin batacağını, bu durumda kaybedenin yerli üretici kazananın EBK olacağını taşıma suyla değirmenin dönmeyeceğini savundular.
Konuyla ilgili görüştüğümüz üreticilerden Ali Nail Çelik, 1980’li yıllarda 20 milyon büyükbaş hayvan varlığımızın şimdilerde 10.5 milyonlara düştüğünü hayvan ihraç ederken şimdi ithal etmenin acı gerçeği gün yüzüne çıkardığını söyledi.
1980 sonrası uygulanan yanlış ve geçici politikaların 1984 ve 1996 yıllarında yapılan et ithalatlarının sorunu büyütüp bu günlere taşıdığını vurgulayan Çelik, “Kalıcı tedbirler alınıp damızlık işletmelerinin en az 30 başla yaygınlaştırılmasını, doğudan göçün önüne geçmek için Kars ve Ardahan platosunun hayvancılıkta pilot bölge ilan edilip hayvancılık çekim merkezi olarak ABD’deki gibi mera yetiştiriciliğine ağırlık verilmesini belirtti.
Çelik, “2011 yılında Karslı üretici bir taraftan şap hastalığının verim kaybıyla, bir tarafta otlak ve meralara ve ekili alanlara zarar veren dolu felaketinin yaralarını sarmakla uğraşırken son bir yıldır devam eden et ve canlı hayvan ithalatının olumsuz etkileriyle de dayanacak gücü kalmamıştır. Öte yandan dünyanın neresinden besi hayvanı gelirse gelsin bu hayvanlar ülkemizde beslenmeyecek mi? Besideki girdi maliyetlerinin yüksek olması, arpanın tonunu 500, kepeği 400, samanı 250 liraya kullanan besicinin karkas et maliyeti 15.5-16 TL’dir. Besideki girdi maliyetlerinin yüksekliği hayvan maliyetini artırmaktadır. Anadolu besicisi Avrupa’daki düşük maliyetli besici karşısında rekabet edecek imkanlara sahip değildir. Avrupa Birliği’nin tarım ve kırsal kalkınma ajansları aracılığıyla verdiği çiftlik destekleri bile ithalatla gözü korkan besicinin yatırım yapmamasına sebep olmuştur, üretici eldeki hayvanını satıp büyük şehirde tüketici nüfusa katılmayı düşünmektedir. Türkiye’de hayvan sayısındaki düşüşe rağmen Kars’ta 380 bin, Ardahan’da ise 170 bin adet büyükbaş hayvanın var. Bu materyal batıdaki besicinin ihtiyacını karşılayacak yeterliliktedir. Alınacak kısa orta ve uzun vadeli tedbirlerle bu besi materyelinin 30 yıl önceki sayılara ulaşması mümkündür.” dedi.
Çelik şunları söyledi:
“10 TL’den ithal edilen etin halen marketlerde 19-35 TL aralığında satılması ise et ithalatçısı ve marketlerin haksız kazanç elde ederek kar, yerli üretici ve besicininse zarar etmesi ayağımıza sıkılan kurşundur. Ette refarans fiyat belirlendiğinde mazot, gübre ve girdi maliyetleri iyi düşünülmeli besiciye doğudaki üreticiye sorulmalıdır. Burada kazanan ithalatçı ve marketçi kaybeden üretici ve tüketicidir. Etçiler vergi ve fonların düşürülüp daha çok kar elde etmenin derdiyle ette fiyat yüksek çığlıkları atıyor, düşünmeliler ki yerli üretici biterse ülke gıdada hep dışa bağlı hale gelir, küçük ve orta ölçekli besi işletmeleri bir bir kapanır fatura ağır olur.”
Öte yandan konuyla ilgili görüşlerini aldığımız ülkemizin önde gelen besi işetmelerinden Saray Tarım ve Hayvancılık İşletmeleri Genel Müdürü Hüseyin Teber, “Biz doğudan özellikle Kars ve çevresinden yıllardır besilik materyalimizi temin etmekteyiz. Fakat bu besicilik maliyetleri karşısında bu bölgeden besi materyali şimdilik alamayacağız” dedi.
Kars’ta üreticilik Yozgat’ta ise besicilik yapan Metin Durmuş ise, “Tarım Bakanımıza sesleniyoruz; ithal et ve canlı hayvan üreticiyi ve besiciyi bitirdi. Yemin torbası 40 TL. Nasıl hayvan alalım, nasıl besleyelim, nasıl satalım?. Bakanlık ithalle etçilerin depolarını, besicilerin ahırlarını ithal hayvanla doldurdu. Bizim meralarımızda olan hayvanları kime satacağız? Bakanımız bize de müşteri bulsun. Cari açık diyorlar, paramız hep dışarı gitti işte sebebi ,birkaç firmanın yaptığı et ithalatı! “Et fiyatları arttı” diye medyada sık sık haber yapılması, kendi çıkarlarını ve karını düşünen etçilerin işidir. Süpekilasyonu yapan et ithalatçılarıdır. Etçiler zengin oldu, besici ise aldığı sıfır faizli krediyi bile ödeyemez oldu. Artık Tarım Bakanı üreticiyi dinlemelidir. Acilen et ve canlı hayvan ithaline son verilip besicinin üreticinin yaraları sarılmalıdır.” diye konuştu.
Son aylarda besicilerin uğramadığı Kars Hayvan pazarındaki üreticiler de, “Almanya ve Fransa’dan yeni besi hayvanlarının Türkiye’ye ithal edileceği haberini de gazetelerden öğrenendik. Yapılan yetmedi mi? Bu sağlıksız hayvanların ithalatından vazgeçin. Biz hayvanlarımızı nereye satacağız? Büyük firmalar bir bir zarar ediyor, çoğu işi bıraktı dağ ve yaylalarımız hayvan dolu. Sayın Tarım Bakanımızı Kars’a davet ediyoruz. Gelsin yaylalarımızı gezsin üreticiyi dinlesin, çay ve fındık üreticileri kadar bizimde kıymetimiz olsun” dediler.
(BA-BA-S) KARS (KHA)
//////////
Türkiye ve Kars’ta hayvancılık can çekişiyor
-Basici Metin Durmuş: “Tarım Bakanı üreticiyle, köylüyle ve besiciyle resmen dalga geçiyor ve kafa buluyor.”
Bir zamanlar başta Rusya olmak üzere Dünyaya canlı hayvan ihraç eden Kars’ta hayvancılık ithalat yüzünden bitme noktasına geldi.
Konu ilgili olarak Siyasal Birikim Gazetesi sahibi Mustafa Küpeli’ye açıklamada bulunan Kars Hayvan Borsası Başkan Yardımcısı ve 30 yıldır besicilik yapan Metin Durmuş, önemli açıklamalarda bulundu.
Durmuş yaptığı açıklamada Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in üretici, besici ve köylü ile resmen dalga geçerek kafa bulduğunu belirterek, Hükümetin almış olduğu yanlış politikalar nedeniyle Türkiye’de hayvancılığın bitme noktasına geldiğini söyledi.
Bu nedenle Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın yaptığı her işten memnun olduğunu belirten Durmuş, Erdoğan’ın sadece hayvancılık konusunda sınıfta kaldığının da altını çizdi.
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in hayvancılıktan anlamadığını ve kendisin bir ziraatçı olduğunu da iddia eden Durmuş, 30 yıldan beri Kars’ın ileri gelen besicilerinden birisi olmasına rağmen şu ana kadar hayvancılıktan anlayan bir Bakanın henüz Türkiye’de göreve gelmediğini de vurguladı.
KARS’TAN BU YIL BİR KAMYON DAHİ HAYVAN ÇIKIŞI OLMADI
İthal hayvan yüzünden Kars’ta ticaret kapılarının kapatıldığına da vurgu yapan Durmuş, “Besiciler ve köylüler hayvanlarını satamıyor. Hayvanlarımız elimizde kaldı. Yaylalarda bir tane bile hayvan alıcısı yok. Tarım İl Müdürlüğü’nün takip ettiği gibi her hafta binlerce hayvan sevkıyatı yapılırdı. Bu yıl ise Kars’tan henüz bir kamyon bile hayvan çıkışı yapılmadı. Bunun tek nedeni var o da ithaldir. Tarım Bakanlığımızın yanlış politikaları yüzünden hayvancılık maalesef ülkemizde bitmiştir. Şu anda hayvanlarımız kestireceğiz ama kesen yok. Çünkü ülkemize ithal et geliyor. Etin fonunu yükseltiler ve 1 TL fiyat artışı oldu. Fiyatlar 15.50 TL seviyelerine çıktı. Hemen ardından fonu yüzde 30’dan 15’e düşürdüler. Yemin torbası şu anda 40 TL’dir. Bir hayvanın maliyeti 2.000.00 TL’ye ancak besiden çıkıyor. Bir yetiştirici ve köylü bir hayvanı çalıp getirse bile yinede zarar eder. Bu nedenlerle acilen Sayın Başbakanımızın ithalatı kapatması lazımdır. Üreticiyi, besiciyi, köylüyü düşünmesi gerekir. İthal et geldi piyasa düştü diye sanıldı ama düşmedi etin kilosu yine 22 ile 23 TL’den satılmaktadır. Çünkü et ithal edilmeden önce de aynı fiyatlardaydı. Neden? Çünkü piyasalarda söz sahibi olan ve et ithal eden 3 – 5 firma bu işin kaymağını yedi. Bizler gibi besiciler, köylüler ise şu anda çok mağdur ve perişan durumdayız. Yani ithal etin üreticiye hiçbir faydası olmadı. Köylü, memur ve işçi yine 23- 24 -25 TL’den kasaptan et alıyor. Ayrıca ithal edilen etlerin de ne eti olduğu da belli değil. Tarım Bakanı’nın da sakatat yemeğin diye açıklaması vardı. Bir hayvanın bir kere ciğeri, dalağı, işkembesi ve işkembesi ve paçası yenmesizde o hayvanın eti de yenilmez.” dedi.
FAİZSİZ VERİLEN KREDİLERİ BİLE ÖDEYEMİYORUZ
Durmuş, daha sonra şunları kaydetti.
Allah razı olsun Sayın Başbakanımız faizsiz olarak üreticilere para verdi. Hepimiz bu parayla hayvan aldık. Fakat kesim zamanı geldiğinde 11 ile 12 TL’ye et sattık. Böylece bir hayvanda 2 Milyar TL zarar ettik. Ben 1 Milyar TL Ziraat Bankası’ndan faizsiz kredi aldım ama 500 Bin TL zarar ettim. Benim gibi milyonlarca besici ve üretici şu anda aynı durumdadır Yarın ben ne yapacağım ya evimi yada başka bir binamı satıp Devlete olan borcumu ödeyeceğim. Peki, satacak bir şeyi olmayan insanlar ne yapacaklar. Yani hükümetin acilen bir çare düşünmesi gerekiyor.
TARIM BAKANI HAYVAN BESLENMEMİŞ Kİ BİZİ ANLASIN
Tarım bakanı resmen üreticiyle, köylüyle ve besiciyle dalga geçiyor ve kafa buluyor. Çünkü kendisi hiç besi yapmamış, hayvan beslememiş yani hayvancılıkla bir ilgisi yok ve kendisi bir ziraatçıdır. Türkiye’ye hayvancılıktan anlaya bir bakan gelmesi gerekir. Sayın Başbakanımızın her şeyi çok güzel ama havyacılık politikası sıfırdır. Çünkü Türkiye’de hayvancılık bitti.
KARS’TA ŞU ANDA İHRAÇ EDİLECEK HAYVAN BOLLUĞU VAR
Kars’ta şu anda ihraç edilecek hayvan bolluğu var. Kars’ın her köyünde şu ana 3-5 bine tane büyük baş hayvan var. Bu kadar hayvanda aynı zamanda o kadar da dana demektir. Eğer sen devlet olarak vatandaşa uzuz et yedirmek istiyorsan besiciye, yeme, süte teşvik vermek zorundasın. Sen Devlet olarak bizim paralarımızı Türkiye’de haddinden fazla hayvan ve et varken neden yabacı ülkelere peşkeş çekiyorsun? Bir diyorlar ki Türkiye’de cari açık var. Cari açık ne demektir? Çünkü katrilyonlarca paramız ithal et için dışarıya gidiyor. Ama gelipte bizim kendi hayvanımızı alıp ta paralarımızın kendi ülkemizde dönsün diye düşünülmedi. Bu nedenle de cari açık ta olmayacak. Bunun tek nedeni de ithal et ve hayvan ticaretidir. Ve bütün bu paralar peşin olarak ödeniyor. Ama Kars’taki besiciler aylarca vade yaparak veresiye de veriyorlar.
BİZ İTHALATLA ASLA REKABET EDEMEYİZ
Çünkü bizim girdilerimiz olan mısırın kilosu 800, Arpa 550 TL’dir. Bu nedenle ithalatla asla rekabet yapamayız ve ahırlarımız kapatacağız ve bu işi bırakacağız. Yani köylü bile inek saklamayacak. Çünkü pazar yok, tüccar gelmiyor ve ne olduğu bile belli olmayan ithal et var. Bu adam gelip benim hayvanımı alır mı? Böylelikle ne yapacağız, hayvanımızı elimizde muhafaza edip önümüzdeki yıla çıkarmaya çalışacağız. Artık Tarım Bakanımız insafa gelirde ithalatı durdurursa malımızı rahatlıkla satarız. Kendisi de bu hesabı yapmış zaten yani 15.800 TL’ye mal etmiş olduğu eti 12 TL’ye satarsa bu adam nasıl ayakta kalır.
MİLLETVEKİLLERİMİZE BU KONUDA RAPOR VERDİK
Seçimlerin ardından meclise yeni giden milletvekillerimize sorunlarımızı anlattık ve rapor ettik. Biz besiciler bas bas bağırıyoruz. Bakana diyoruz ki gel sana milyonlarca hayvan için teminat mektubu verelim. Ama bizi değil de 3 – 5 tane spekülatörü dinliyor ve onların dediklerini yapıyor. Böyle olunca da büyük balık küçük balığı her zaman yutuyor.
TÜRKİYE’NİN GEÇİMİ HAYVANCILIĞA BAĞLIDIR
Türkiye’nin en büyük sorunu hayvancılıktır. Türkiye’nin geçimi de hayvancılıktır. Yerli kesim 13.50 TL olmuştu. Vergiyi düşürdüler. Daha sonrada yine 12.50’ye düşürdüler. Devlet hayvancılık bitsin diye ithalata verdiği parayı neredeye getirene verecek ki yeter ki Türkiye’de hayvancılık bitsin. 30 yıldır besicilik yapıyorum vatandaşı ve üreticisiyle mücadele ve rekabet eden bir bakan görmedim. Adam bizleri bitirmek için bizlerle rekabet ediyor. Ben dananın çiftini 6. 000 TL’ye almışım O diyor senin danan 3 Bin TL. Hayvanın bir taban fiyatı vardır. Ben bu hayvanı aldıktan sonra 2 bin TL’de masraf edeceğim. Bu hayvanı yarın kesip 11 buçuk ile 12 TL’ye kestiğimde bir dana da en az 2 Bin TL zarar edeceğim. Bunu 100 veya 200 dana olduğunu düşünürsek bir daha ben gelip kendi memleketimde bu işi bir daha yapar mıyım? Böylece ahırıma kilit vurur ve başka işler yaparım. Bizim gayemiz köylüyü köyünde tutmak ve göçü önlemektir. Hayvancılık böyle devam ederse hiç kimse köyünde kalmaz ve göç eder.
KÖYLÜNÜN KÖYÜNDE KALMASI İÇİN İTHAL KALKMALI
Geçtiğim gün Kırsal Kalkınmanın bir toplantısında başkan köylülere ahır yap sana kredi verelim ve paranın yüzde 65’ini biz karşılayalım dedi. Köylülerde 100’de yüzünü de siz karşılasanız benim ahıra koyduktan sonra yarın Pazar yok ki satıp ta kredimi ödeyeyim. Ne olduğu belli olmayan ithal varken tüccar gelip benim hayvanımı alır mı? Diyor. Bu nedenle hayvancılık alanında yatırım yapmam ama ithalat durursa köylü köyünde ahır yapar, işini yapar memleketine geri döner ve göç olmaz. Et ve hayvan para ettiğinde tersine göç başlamıştı. Göç eden insanlar geri gelip köyünde evini ahırını yeniledi. Ve gücü yettiğince hayvan aldı ve tam mutlu ve umutlu olması gerekirken ithal geldi ve bu insanlarımız zarar ederek ancak mallarını ellerinden çıkardıktan sonra tekrar göç etmek zorunda kaldılar.”
(BA-BA-S) KARS (KHA)